9789756420003
7253
https://www.turkishbooks.com/books/zugudar-babilden-tac-mahale-gezi-notlari-p7253.html
Zügüdar - Babil'den Tac Mahal'e Gezi Notları
3.333
Bugün bize ulaşan kalıntıları bile muhteşem görünen Bâbil, Binbir Gece Masalları'nın beldesi olan ve Abbasi - Osmanlı eserleriyle tanınan Bağdat ile günümüzde de hâlâ insanları ihtişamıyla büyüleyen Tac Mahal, Mustafa Miyasoğlu'nun kaleminden bir roman tadında anlatılıyor. Bilmediği dilden bir melodi olarak duyduğu Üsküdar'a gideriken aldı da bir yağmur adlı şarkıyı Hindu aksanıyla Zügüdar'a gideriken... diye söyleyen beş yıldızlı otelin piyanisti, Türk müşterilerine iltifat ederken, ileride Türkiye'de yayınlanacak bir gezi-hatırat kitabının ismine ilham vereceğini nereden bilebilirdi ki'
Bu kitap, Mustafa Miyasoğlu'nun 1987 yılında Bâbil Festivali'ne katıldığı günden başlayarak Irak, Pakistan ve Hindistan'a kadar uzanan 10 yıllık gezi ve hayat tecrübelerini konu alıyor. Gezi notları yanında unutulmaz hatıralarla 1987-97 yılları arasında dünyanın yaşadıkları da anlatılıyor. İran-Irak Savaşı'ndaki Bağdat ile Rus işgalindeki Afgan mücadelesi ve o dönemdeki kültürel - siyasî hava bu kitabın arka planında yer alıyor. Dünya gündemine oturan Körfez Savaşları ile Afganistan'da 30 yıldan beri süren iç çatışmalarla Taliban zihniyetinin oluşumu, bir romancının gözünden yansıtılıyor.
Bazen gülerek ve eğlenerek, bazen kızarak, bazen de ibret alarak okuyacağınız bu gezi notları büyülü Doğu dünyasına ait hikâyeler gibidir. Arap, Afgan ve Hind kültürünün izlerini ve kimselerin pek bilinmediği arka planını içeriyor. Zügüdar, Kâtibim türküsünün Pakistan ve Hindistan bölgesindeki söylenişidir. Bizde Âvâre müziği ne kadar yayılmış ve etkili olmuşsa, o bölgede de Zügüdar müziği öylesine yayılmış ve melodisiyle benimsenmiştir.
Bu kitap, Bâbil'den Tac Mahal'e kadar geniş bir coğrafya üzerinde, İskender'in yakalandığı Hind tutkusuyla yollara düşmüş bir Türk yazarının yaşadığı serüvenlerin notlarıdır. Çeşitli sebeplerle Güneydoğu Asya'da dolaşan insanımızla ilgili gözlemlerini ve imkânsızı yakalama çabasına düşen gençlerimizin hikâyesini dile getiriyor. Bu arada, ihtişam ve sefâleti bir arada yaşayan, Türkleri âdil ve güzel insanlar olarak tanıyan bölge halkının yaşayışıyla bize bakışını da bir romancı tavrıyla yansıtıyor.
Bugün bize ulaşan kalıntıları bile muhteşem görünen Bâbil, Binbir Gece Masalları'nın beldesi olan ve Abbasi - Osmanlı eserleriyle tanınan Bağdat ile günümüzde de hâlâ insanları ihtişamıyla büyüleyen Tac Mahal, Mustafa Miyasoğlu'nun kaleminden bir roman tadında anlatılıyor. Bilmediği dilden bir melodi olarak duyduğu Üsküdar'a gideriken aldı da bir yağmur adlı şarkıyı Hindu aksanıyla Zügüdar'a gideriken... diye söyleyen beş yıldızlı otelin piyanisti, Türk müşterilerine iltifat ederken, ileride Türkiye'de yayınlanacak bir gezi-hatırat kitabının ismine ilham vereceğini nereden bilebilirdi ki'
Bu kitap, Mustafa Miyasoğlu'nun 1987 yılında Bâbil Festivali'ne katıldığı günden başlayarak Irak, Pakistan ve Hindistan'a kadar uzanan 10 yıllık gezi ve hayat tecrübelerini konu alıyor. Gezi notları yanında unutulmaz hatıralarla 1987-97 yılları arasında dünyanın yaşadıkları da anlatılıyor. İran-Irak Savaşı'ndaki Bağdat ile Rus işgalindeki Afgan mücadelesi ve o dönemdeki kültürel - siyasî hava bu kitabın arka planında yer alıyor. Dünya gündemine oturan Körfez Savaşları ile Afganistan'da 30 yıldan beri süren iç çatışmalarla Taliban zihniyetinin oluşumu, bir romancının gözünden yansıtılıyor.
Bazen gülerek ve eğlenerek, bazen kızarak, bazen de ibret alarak okuyacağınız bu gezi notları büyülü Doğu dünyasına ait hikâyeler gibidir. Arap, Afgan ve Hind kültürünün izlerini ve kimselerin pek bilinmediği arka planını içeriyor. Zügüdar, Kâtibim türküsünün Pakistan ve Hindistan bölgesindeki söylenişidir. Bizde Âvâre müziği ne kadar yayılmış ve etkili olmuşsa, o bölgede de Zügüdar müziği öylesine yayılmış ve melodisiyle benimsenmiştir.
Bu kitap, Bâbil'den Tac Mahal'e kadar geniş bir coğrafya üzerinde, İskender'in yakalandığı Hind tutkusuyla yollara düşmüş bir Türk yazarının yaşadığı serüvenlerin notlarıdır. Çeşitli sebeplerle Güneydoğu Asya'da dolaşan insanımızla ilgili gözlemlerini ve imkânsızı yakalama çabasına düşen gençlerimizin hikâyesini dile getiriyor. Bu arada, ihtişam ve sefâleti bir arada yaşayan, Türkleri âdil ve güzel insanlar olarak tanıyan bölge halkının yaşayışıyla bize bakışını da bir romancı tavrıyla yansıtıyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.