Zeynep ile Yusuf İslam'ı Öğreniyor

Eğitim felsefesini yapmamış bir ülkenin eğitimi sürekli bir gelişmeyle kendini yenileyemez, özden bir dinamizme kavuşamaz. Buluşları pratiğe aktaramaz. Kopuk, gelişigüzel ve ölü kalıpların esiri olur. Dahası, niçin eğittiğinin farkında olamadığı gibi, varacağı amaçları da sistematik bir şekilde tesbit edemez. Hatta kültürü yaşama, geliştirme ve tanıma konusunda sağlıklı, yorumlayıcı bir görüşe ulaşamaz. Eğitim felsefesinin yapımı şüphesiz güçlü düşünür ve filozofların yeniden ele alınması, yorumlanması yanında, bulunulan nokta ve problemlerin bilinmesi ve oluşturulacak sentez ve temellerde tekrar ele alınmasıyla mümkündür. Geçmişin düşünce boyutunu bir usare gibi sıkıp ayırdedilerek günümüze getirilmedikçe ve güçlü düşüncelerle beslenmedikçe tam bir yetiştirme iklimi oluşturulamaz. Geçmişte İslâmî düşüncede iz bırakan güçlü filozofların çalışmaları bu bakış açısından taranıp mukayesesi yapılmadıkça, orijinal ve aydınlık bir eğitim sistemi kurulamaz. İbn Tufeyl'i ele alışımızdaki ilk genel etken budur.