9786053706939
480298
https://www.turkishbooks.com/books/zetinyaginin-sirri-p480298.html
Zetinyağının Sırrı
4.8
Cûd, köyünü çevreleyen zeytin bahçelerine doğru koştu. Adımlarıyla yolu, büsbütün yutar
gibi, kanatsız uçmak ister gibi koşuyordu. Köyün batı yakasına bakan tepeye ulaşıncaya dek
koşmaya devam etti. Tepeye tırmandı ve en yüksek noktasında durdu. Gözlerinden akan
yaşlar, yorgunluktan pembeleşmiş yanaklarından süzülüyordu. Var gücüyle bağırdı:
"Ben babamı görmek istiyorum... Onu ziyaret etmek istiyorum... Babamı görmek
istiyoruuum!"
* * *
"Babacığım, ne seni ne de arkadaşlarını unutmayacağım, bundan emin ol!"
Bu son cümle Ebu Cûd'u hıçkırıklara boğdu. O esnada bütün koğuşun, başının etrafında
döndüğünü hissediyordu. Şu küçücük çocuğun omuzlarına yüklediği yükün ağırlığını
hissediyordu. Evet, o çocukluğunu yaşayamadan ve zamanından önce tam bir erkek olmuştu.
gibi, kanatsız uçmak ister gibi koşuyordu. Köyün batı yakasına bakan tepeye ulaşıncaya dek
koşmaya devam etti. Tepeye tırmandı ve en yüksek noktasında durdu. Gözlerinden akan
yaşlar, yorgunluktan pembeleşmiş yanaklarından süzülüyordu. Var gücüyle bağırdı:
"Ben babamı görmek istiyorum... Onu ziyaret etmek istiyorum... Babamı görmek
istiyoruuum!"
* * *
"Babacığım, ne seni ne de arkadaşlarını unutmayacağım, bundan emin ol!"
Bu son cümle Ebu Cûd'u hıçkırıklara boğdu. O esnada bütün koğuşun, başının etrafında
döndüğünü hissediyordu. Şu küçücük çocuğun omuzlarına yüklediği yükün ağırlığını
hissediyordu. Evet, o çocukluğunu yaşayamadan ve zamanından önce tam bir erkek olmuştu.
Cûd, köyünü çevreleyen zeytin bahçelerine doğru koştu. Adımlarıyla yolu, büsbütün yutar
gibi, kanatsız uçmak ister gibi koşuyordu. Köyün batı yakasına bakan tepeye ulaşıncaya dek
koşmaya devam etti. Tepeye tırmandı ve en yüksek noktasında durdu. Gözlerinden akan
yaşlar, yorgunluktan pembeleşmiş yanaklarından süzülüyordu. Var gücüyle bağırdı:
"Ben babamı görmek istiyorum... Onu ziyaret etmek istiyorum... Babamı görmek
istiyoruuum!"
* * *
"Babacığım, ne seni ne de arkadaşlarını unutmayacağım, bundan emin ol!"
Bu son cümle Ebu Cûd'u hıçkırıklara boğdu. O esnada bütün koğuşun, başının etrafında
döndüğünü hissediyordu. Şu küçücük çocuğun omuzlarına yüklediği yükün ağırlığını
hissediyordu. Evet, o çocukluğunu yaşayamadan ve zamanından önce tam bir erkek olmuştu.
gibi, kanatsız uçmak ister gibi koşuyordu. Köyün batı yakasına bakan tepeye ulaşıncaya dek
koşmaya devam etti. Tepeye tırmandı ve en yüksek noktasında durdu. Gözlerinden akan
yaşlar, yorgunluktan pembeleşmiş yanaklarından süzülüyordu. Var gücüyle bağırdı:
"Ben babamı görmek istiyorum... Onu ziyaret etmek istiyorum... Babamı görmek
istiyoruuum!"
* * *
"Babacığım, ne seni ne de arkadaşlarını unutmayacağım, bundan emin ol!"
Bu son cümle Ebu Cûd'u hıçkırıklara boğdu. O esnada bütün koğuşun, başının etrafında
döndüğünü hissediyordu. Şu küçücük çocuğun omuzlarına yüklediği yükün ağırlığını
hissediyordu. Evet, o çocukluğunu yaşayamadan ve zamanından önce tam bir erkek olmuştu.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.