9789944896177
554169
https://www.turkishbooks.com/books/yuksek-gerilim-muhendisligi-temelleri-p554169.html
Yüksek Gerilim Mühendisliği Temelleri
9.6
Bu kitabın birinci baskısı ve 1970 yılında yayınlanan Kuffel ve Abdullaha ait yine aynı isimli bir kitaptı. Devamı olan bu kitabın ilk baskısı ise Yüksek Gerilim Mühendisliğinde lisans ve lisans üstü derslerde temel kitap olarak geniş çaplı bir biçimde uluslararası kabul gördü. Her iki kitabın da, yüksek gerilim cihazlarının tasarımında ve çalıştırılmasında çalışan mühendisler tarafından kapsamlı olarak kullanıldığını görüldü.
Yazarları, yıllar boyunca, geliştirme amacıyla kitapların kullanıcılarından yararlı önerilerle bir çok yorumlar aldı. Bunlardan yararlanılarak ikinci baskı çok daha genişletildi. Son yirmi yılda yüksek gerilim mühendisliğindeki devamlı ilerlemeyi ve gelişmeleri güncellemek için kitaptaki çeşitli bölümler yenilendi ve genişletildi.
Kitabın temel hedefi, yüksek gerilim laboratuar tekniklerinin temellerini ele almak, yüksek gerilim fenomenlerinin anlaşılmasını sağlamak ve yüksek gerilim cihaz tasarımcıları için mevcut analitik ve modern nümerik araçlarla birlikte yüksek gerilim yalıtımının temellerini sunmaktır.
1.Bölümde, çeşitli gerilim tipleriyle test, gerilim zorlaması, güç iletimi kavramları dahil olmak üzere yüksek gerilim mühendisliğine ilişkin bir giriş sunulmaktadır.
2.Bölümde, a.a., d.a. ve ani darbe gerilimlerinin üretilmesinde kullanılan cihazların bir tanımı sağlanmaktadır.
Bölüm 3te yüksek gerilim ölçümleri başlığı ele alınmaktadır. Bu bölüm dijital temelli cihazlarla analog enstrümantasyonun gelişimini de içermektedir. Yüksek gerilim ölçümlerinde kullanılan dijital kayıtçıların temel çalışma ilkeleri tanımlanmakta ve ani darbe testinde kullanım için uygun dijital enstrümantasyonun karakteristikleri açıklanmaktadır.
4. Bölümde, elektriksel zorlama hesaplamalarındaki nümerik metotların uygulaması ele alınmaktadır. Yine gelişmeler uyarınca analog metotlarla ilgili olarak yazılan kısımlar, sınırlı eleman metodunun tanımıyla değiştirilmiştir.
5.Bölümde gazların elektriksel delinmesi ele alınmaktadır.
Sıvı ve katı dielektriklerin delinmesi kitabın 6.Bölümünde yer almaktadır.
7.Bölümde ise, deşarj tespiti ve ölçümü için modern teknikler ele alınmaktadır. Ayrıca ilave olarak, malzemelerin dielektrik özelliklerine, teşhise ilişkin test metotlarına ve güç cihazlarının sahadaki izlemesine uygulanabilen tahrip edici olmayan testlere ilişkin kısa ancak temel bir giriş oluşturmaktadır.
Genişletilmiş kapsam, elektriksel güç endüstrisinde sahadaki teşhise ilişkin test tekniklerinin geliştirilmesindeki artan ilginin bir yansımasıdır. Bu alan, yüksek gerilim testinin belki de en hızlı şekilde gelişen yönünü temsil etmektedir. Güç/Enerji endüstrisinin yeniden düzenlenmesine ilişkin mevcut istek, dünyanın elektrik üretim ve iletim sistemlerini oluşturan cihazların çoğunluğunun yaşlandığı gerçeği ile birleştiğinde, çeşitli sistem birimi türlerinin durumunu tanımlamak için uygulanabilen en azından sahadaki test metotlarının geliştirilmesi için baskın bir gereksinime neden olmaktadır. Hem teknik hem de ekonomik bakış açılarından optimize edilen bakım uygulamalarının geliştirilmesi ve temel birimlerin kalan ömrünün değerlendirilmesi, günümüzün elektrik güç sistemlerinin çalışmasında kritik faktörler haline gelmiştir. 7.Bölümde mevcut uygulamaları gösteren bazı pratik örneklerle beraber saha test metotlarının temel yönlerine ilişkin bir giriş ve genel bakış da verilmektedir.
8.Bölüm, sistem aşırı gerilimlerinin ve yalıtım koordinasyonunun genel bir incelemesidir ancak yıldırım fenomenleri, anahtarlama aşırı gerilimleri ve yalıtım koordinasyonu başlıklarına ek olarak, istatistiksel tabanlı ani darbe test metotlarını da kapsayan biçimde değiştirilmiştir ve metal oksitli ani darbe parafudurlarına ilişkin genel bakış sağlar. Açıklanan istatistiksel ani darbe test metotları, yalıtım koordinasyon kavramlarının uygulanmasında kullanılan temel araçlardır. Benzer şekilde, bu yöntemlerin anlaşılması, yalıtım koordinasyon temelinin daha açık bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktadır. Yine metal oksit parafudurların çalışması ve uygulaması günümüzün yalıtım koordinasyon tekniklerinin tümleşik bir kısmıdır.
9.Bölümde bina dışı yalıtkanların tasarımı, performansı, uygulaması ve testi açıklanmaktadır. Hem seramik hem de kompozit yalıtkanlar mevcuttur. Bina dışı yalıtkanlar, iletim ve dağıtım sistemlerinin en kritik bileşenlerinden birini temsil etmektedir. Seramik yalıtkanların kullanımında önemli deneyimler edinilmişken, kompozit yalıtkanlar, geleneksel seramik alternatifine göre belirli sayıda performans avantajı sağlayan yeni ve hızlı bir şekilde gelişen teknolojiyi temsil etmektedir. Kullanımları ve önemleri artmaya devam edecektir ve bu nedenle özel öneme değerdir.
Kitapta belki de yüksek gerilim mühendisliğinin temellerine ilişkin birçok başlığın değerlendirilmemiş olduğu görülecektir. Bu değerlendirmeyi kitabın orijinal baskısında yazarlar da işaret etmektedir. Ancak bu alandaki her kitap, kitap için mevcut sınırlı yerle, seçilen başlıklara ilişkin değerlendirmenin derinliği arasındaki bir uzlaşmadır. Daha fazla başlığın ele alınması, temel anlama için yeterince iyi olması ve daha fazla okumayı motive etmesi gereken değerlendirme derinliğini azaltacaktır.
Yazarları, yıllar boyunca, geliştirme amacıyla kitapların kullanıcılarından yararlı önerilerle bir çok yorumlar aldı. Bunlardan yararlanılarak ikinci baskı çok daha genişletildi. Son yirmi yılda yüksek gerilim mühendisliğindeki devamlı ilerlemeyi ve gelişmeleri güncellemek için kitaptaki çeşitli bölümler yenilendi ve genişletildi.
Kitabın temel hedefi, yüksek gerilim laboratuar tekniklerinin temellerini ele almak, yüksek gerilim fenomenlerinin anlaşılmasını sağlamak ve yüksek gerilim cihaz tasarımcıları için mevcut analitik ve modern nümerik araçlarla birlikte yüksek gerilim yalıtımının temellerini sunmaktır.
1.Bölümde, çeşitli gerilim tipleriyle test, gerilim zorlaması, güç iletimi kavramları dahil olmak üzere yüksek gerilim mühendisliğine ilişkin bir giriş sunulmaktadır.
2.Bölümde, a.a., d.a. ve ani darbe gerilimlerinin üretilmesinde kullanılan cihazların bir tanımı sağlanmaktadır.
Bölüm 3te yüksek gerilim ölçümleri başlığı ele alınmaktadır. Bu bölüm dijital temelli cihazlarla analog enstrümantasyonun gelişimini de içermektedir. Yüksek gerilim ölçümlerinde kullanılan dijital kayıtçıların temel çalışma ilkeleri tanımlanmakta ve ani darbe testinde kullanım için uygun dijital enstrümantasyonun karakteristikleri açıklanmaktadır.
4. Bölümde, elektriksel zorlama hesaplamalarındaki nümerik metotların uygulaması ele alınmaktadır. Yine gelişmeler uyarınca analog metotlarla ilgili olarak yazılan kısımlar, sınırlı eleman metodunun tanımıyla değiştirilmiştir.
5.Bölümde gazların elektriksel delinmesi ele alınmaktadır.
Sıvı ve katı dielektriklerin delinmesi kitabın 6.Bölümünde yer almaktadır.
7.Bölümde ise, deşarj tespiti ve ölçümü için modern teknikler ele alınmaktadır. Ayrıca ilave olarak, malzemelerin dielektrik özelliklerine, teşhise ilişkin test metotlarına ve güç cihazlarının sahadaki izlemesine uygulanabilen tahrip edici olmayan testlere ilişkin kısa ancak temel bir giriş oluşturmaktadır.
Genişletilmiş kapsam, elektriksel güç endüstrisinde sahadaki teşhise ilişkin test tekniklerinin geliştirilmesindeki artan ilginin bir yansımasıdır. Bu alan, yüksek gerilim testinin belki de en hızlı şekilde gelişen yönünü temsil etmektedir. Güç/Enerji endüstrisinin yeniden düzenlenmesine ilişkin mevcut istek, dünyanın elektrik üretim ve iletim sistemlerini oluşturan cihazların çoğunluğunun yaşlandığı gerçeği ile birleştiğinde, çeşitli sistem birimi türlerinin durumunu tanımlamak için uygulanabilen en azından sahadaki test metotlarının geliştirilmesi için baskın bir gereksinime neden olmaktadır. Hem teknik hem de ekonomik bakış açılarından optimize edilen bakım uygulamalarının geliştirilmesi ve temel birimlerin kalan ömrünün değerlendirilmesi, günümüzün elektrik güç sistemlerinin çalışmasında kritik faktörler haline gelmiştir. 7.Bölümde mevcut uygulamaları gösteren bazı pratik örneklerle beraber saha test metotlarının temel yönlerine ilişkin bir giriş ve genel bakış da verilmektedir.
8.Bölüm, sistem aşırı gerilimlerinin ve yalıtım koordinasyonunun genel bir incelemesidir ancak yıldırım fenomenleri, anahtarlama aşırı gerilimleri ve yalıtım koordinasyonu başlıklarına ek olarak, istatistiksel tabanlı ani darbe test metotlarını da kapsayan biçimde değiştirilmiştir ve metal oksitli ani darbe parafudurlarına ilişkin genel bakış sağlar. Açıklanan istatistiksel ani darbe test metotları, yalıtım koordinasyon kavramlarının uygulanmasında kullanılan temel araçlardır. Benzer şekilde, bu yöntemlerin anlaşılması, yalıtım koordinasyon temelinin daha açık bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktadır. Yine metal oksit parafudurların çalışması ve uygulaması günümüzün yalıtım koordinasyon tekniklerinin tümleşik bir kısmıdır.
9.Bölümde bina dışı yalıtkanların tasarımı, performansı, uygulaması ve testi açıklanmaktadır. Hem seramik hem de kompozit yalıtkanlar mevcuttur. Bina dışı yalıtkanlar, iletim ve dağıtım sistemlerinin en kritik bileşenlerinden birini temsil etmektedir. Seramik yalıtkanların kullanımında önemli deneyimler edinilmişken, kompozit yalıtkanlar, geleneksel seramik alternatifine göre belirli sayıda performans avantajı sağlayan yeni ve hızlı bir şekilde gelişen teknolojiyi temsil etmektedir. Kullanımları ve önemleri artmaya devam edecektir ve bu nedenle özel öneme değerdir.
Kitapta belki de yüksek gerilim mühendisliğinin temellerine ilişkin birçok başlığın değerlendirilmemiş olduğu görülecektir. Bu değerlendirmeyi kitabın orijinal baskısında yazarlar da işaret etmektedir. Ancak bu alandaki her kitap, kitap için mevcut sınırlı yerle, seçilen başlıklara ilişkin değerlendirmenin derinliği arasındaki bir uzlaşmadır. Daha fazla başlığın ele alınması, temel anlama için yeterince iyi olması ve daha fazla okumayı motive etmesi gereken değerlendirme derinliğini azaltacaktır.
Bu kitabın birinci baskısı ve 1970 yılında yayınlanan Kuffel ve Abdullaha ait yine aynı isimli bir kitaptı. Devamı olan bu kitabın ilk baskısı ise Yüksek Gerilim Mühendisliğinde lisans ve lisans üstü derslerde temel kitap olarak geniş çaplı bir biçimde uluslararası kabul gördü. Her iki kitabın da, yüksek gerilim cihazlarının tasarımında ve çalıştırılmasında çalışan mühendisler tarafından kapsamlı olarak kullanıldığını görüldü.
Yazarları, yıllar boyunca, geliştirme amacıyla kitapların kullanıcılarından yararlı önerilerle bir çok yorumlar aldı. Bunlardan yararlanılarak ikinci baskı çok daha genişletildi. Son yirmi yılda yüksek gerilim mühendisliğindeki devamlı ilerlemeyi ve gelişmeleri güncellemek için kitaptaki çeşitli bölümler yenilendi ve genişletildi.
Kitabın temel hedefi, yüksek gerilim laboratuar tekniklerinin temellerini ele almak, yüksek gerilim fenomenlerinin anlaşılmasını sağlamak ve yüksek gerilim cihaz tasarımcıları için mevcut analitik ve modern nümerik araçlarla birlikte yüksek gerilim yalıtımının temellerini sunmaktır.
1.Bölümde, çeşitli gerilim tipleriyle test, gerilim zorlaması, güç iletimi kavramları dahil olmak üzere yüksek gerilim mühendisliğine ilişkin bir giriş sunulmaktadır.
2.Bölümde, a.a., d.a. ve ani darbe gerilimlerinin üretilmesinde kullanılan cihazların bir tanımı sağlanmaktadır.
Bölüm 3te yüksek gerilim ölçümleri başlığı ele alınmaktadır. Bu bölüm dijital temelli cihazlarla analog enstrümantasyonun gelişimini de içermektedir. Yüksek gerilim ölçümlerinde kullanılan dijital kayıtçıların temel çalışma ilkeleri tanımlanmakta ve ani darbe testinde kullanım için uygun dijital enstrümantasyonun karakteristikleri açıklanmaktadır.
4. Bölümde, elektriksel zorlama hesaplamalarındaki nümerik metotların uygulaması ele alınmaktadır. Yine gelişmeler uyarınca analog metotlarla ilgili olarak yazılan kısımlar, sınırlı eleman metodunun tanımıyla değiştirilmiştir.
5.Bölümde gazların elektriksel delinmesi ele alınmaktadır.
Sıvı ve katı dielektriklerin delinmesi kitabın 6.Bölümünde yer almaktadır.
7.Bölümde ise, deşarj tespiti ve ölçümü için modern teknikler ele alınmaktadır. Ayrıca ilave olarak, malzemelerin dielektrik özelliklerine, teşhise ilişkin test metotlarına ve güç cihazlarının sahadaki izlemesine uygulanabilen tahrip edici olmayan testlere ilişkin kısa ancak temel bir giriş oluşturmaktadır.
Genişletilmiş kapsam, elektriksel güç endüstrisinde sahadaki teşhise ilişkin test tekniklerinin geliştirilmesindeki artan ilginin bir yansımasıdır. Bu alan, yüksek gerilim testinin belki de en hızlı şekilde gelişen yönünü temsil etmektedir. Güç/Enerji endüstrisinin yeniden düzenlenmesine ilişkin mevcut istek, dünyanın elektrik üretim ve iletim sistemlerini oluşturan cihazların çoğunluğunun yaşlandığı gerçeği ile birleştiğinde, çeşitli sistem birimi türlerinin durumunu tanımlamak için uygulanabilen en azından sahadaki test metotlarının geliştirilmesi için baskın bir gereksinime neden olmaktadır. Hem teknik hem de ekonomik bakış açılarından optimize edilen bakım uygulamalarının geliştirilmesi ve temel birimlerin kalan ömrünün değerlendirilmesi, günümüzün elektrik güç sistemlerinin çalışmasında kritik faktörler haline gelmiştir. 7.Bölümde mevcut uygulamaları gösteren bazı pratik örneklerle beraber saha test metotlarının temel yönlerine ilişkin bir giriş ve genel bakış da verilmektedir.
8.Bölüm, sistem aşırı gerilimlerinin ve yalıtım koordinasyonunun genel bir incelemesidir ancak yıldırım fenomenleri, anahtarlama aşırı gerilimleri ve yalıtım koordinasyonu başlıklarına ek olarak, istatistiksel tabanlı ani darbe test metotlarını da kapsayan biçimde değiştirilmiştir ve metal oksitli ani darbe parafudurlarına ilişkin genel bakış sağlar. Açıklanan istatistiksel ani darbe test metotları, yalıtım koordinasyon kavramlarının uygulanmasında kullanılan temel araçlardır. Benzer şekilde, bu yöntemlerin anlaşılması, yalıtım koordinasyon temelinin daha açık bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktadır. Yine metal oksit parafudurların çalışması ve uygulaması günümüzün yalıtım koordinasyon tekniklerinin tümleşik bir kısmıdır.
9.Bölümde bina dışı yalıtkanların tasarımı, performansı, uygulaması ve testi açıklanmaktadır. Hem seramik hem de kompozit yalıtkanlar mevcuttur. Bina dışı yalıtkanlar, iletim ve dağıtım sistemlerinin en kritik bileşenlerinden birini temsil etmektedir. Seramik yalıtkanların kullanımında önemli deneyimler edinilmişken, kompozit yalıtkanlar, geleneksel seramik alternatifine göre belirli sayıda performans avantajı sağlayan yeni ve hızlı bir şekilde gelişen teknolojiyi temsil etmektedir. Kullanımları ve önemleri artmaya devam edecektir ve bu nedenle özel öneme değerdir.
Kitapta belki de yüksek gerilim mühendisliğinin temellerine ilişkin birçok başlığın değerlendirilmemiş olduğu görülecektir. Bu değerlendirmeyi kitabın orijinal baskısında yazarlar da işaret etmektedir. Ancak bu alandaki her kitap, kitap için mevcut sınırlı yerle, seçilen başlıklara ilişkin değerlendirmenin derinliği arasındaki bir uzlaşmadır. Daha fazla başlığın ele alınması, temel anlama için yeterince iyi olması ve daha fazla okumayı motive etmesi gereken değerlendirme derinliğini azaltacaktır.
Yazarları, yıllar boyunca, geliştirme amacıyla kitapların kullanıcılarından yararlı önerilerle bir çok yorumlar aldı. Bunlardan yararlanılarak ikinci baskı çok daha genişletildi. Son yirmi yılda yüksek gerilim mühendisliğindeki devamlı ilerlemeyi ve gelişmeleri güncellemek için kitaptaki çeşitli bölümler yenilendi ve genişletildi.
Kitabın temel hedefi, yüksek gerilim laboratuar tekniklerinin temellerini ele almak, yüksek gerilim fenomenlerinin anlaşılmasını sağlamak ve yüksek gerilim cihaz tasarımcıları için mevcut analitik ve modern nümerik araçlarla birlikte yüksek gerilim yalıtımının temellerini sunmaktır.
1.Bölümde, çeşitli gerilim tipleriyle test, gerilim zorlaması, güç iletimi kavramları dahil olmak üzere yüksek gerilim mühendisliğine ilişkin bir giriş sunulmaktadır.
2.Bölümde, a.a., d.a. ve ani darbe gerilimlerinin üretilmesinde kullanılan cihazların bir tanımı sağlanmaktadır.
Bölüm 3te yüksek gerilim ölçümleri başlığı ele alınmaktadır. Bu bölüm dijital temelli cihazlarla analog enstrümantasyonun gelişimini de içermektedir. Yüksek gerilim ölçümlerinde kullanılan dijital kayıtçıların temel çalışma ilkeleri tanımlanmakta ve ani darbe testinde kullanım için uygun dijital enstrümantasyonun karakteristikleri açıklanmaktadır.
4. Bölümde, elektriksel zorlama hesaplamalarındaki nümerik metotların uygulaması ele alınmaktadır. Yine gelişmeler uyarınca analog metotlarla ilgili olarak yazılan kısımlar, sınırlı eleman metodunun tanımıyla değiştirilmiştir.
5.Bölümde gazların elektriksel delinmesi ele alınmaktadır.
Sıvı ve katı dielektriklerin delinmesi kitabın 6.Bölümünde yer almaktadır.
7.Bölümde ise, deşarj tespiti ve ölçümü için modern teknikler ele alınmaktadır. Ayrıca ilave olarak, malzemelerin dielektrik özelliklerine, teşhise ilişkin test metotlarına ve güç cihazlarının sahadaki izlemesine uygulanabilen tahrip edici olmayan testlere ilişkin kısa ancak temel bir giriş oluşturmaktadır.
Genişletilmiş kapsam, elektriksel güç endüstrisinde sahadaki teşhise ilişkin test tekniklerinin geliştirilmesindeki artan ilginin bir yansımasıdır. Bu alan, yüksek gerilim testinin belki de en hızlı şekilde gelişen yönünü temsil etmektedir. Güç/Enerji endüstrisinin yeniden düzenlenmesine ilişkin mevcut istek, dünyanın elektrik üretim ve iletim sistemlerini oluşturan cihazların çoğunluğunun yaşlandığı gerçeği ile birleştiğinde, çeşitli sistem birimi türlerinin durumunu tanımlamak için uygulanabilen en azından sahadaki test metotlarının geliştirilmesi için baskın bir gereksinime neden olmaktadır. Hem teknik hem de ekonomik bakış açılarından optimize edilen bakım uygulamalarının geliştirilmesi ve temel birimlerin kalan ömrünün değerlendirilmesi, günümüzün elektrik güç sistemlerinin çalışmasında kritik faktörler haline gelmiştir. 7.Bölümde mevcut uygulamaları gösteren bazı pratik örneklerle beraber saha test metotlarının temel yönlerine ilişkin bir giriş ve genel bakış da verilmektedir.
8.Bölüm, sistem aşırı gerilimlerinin ve yalıtım koordinasyonunun genel bir incelemesidir ancak yıldırım fenomenleri, anahtarlama aşırı gerilimleri ve yalıtım koordinasyonu başlıklarına ek olarak, istatistiksel tabanlı ani darbe test metotlarını da kapsayan biçimde değiştirilmiştir ve metal oksitli ani darbe parafudurlarına ilişkin genel bakış sağlar. Açıklanan istatistiksel ani darbe test metotları, yalıtım koordinasyon kavramlarının uygulanmasında kullanılan temel araçlardır. Benzer şekilde, bu yöntemlerin anlaşılması, yalıtım koordinasyon temelinin daha açık bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktadır. Yine metal oksit parafudurların çalışması ve uygulaması günümüzün yalıtım koordinasyon tekniklerinin tümleşik bir kısmıdır.
9.Bölümde bina dışı yalıtkanların tasarımı, performansı, uygulaması ve testi açıklanmaktadır. Hem seramik hem de kompozit yalıtkanlar mevcuttur. Bina dışı yalıtkanlar, iletim ve dağıtım sistemlerinin en kritik bileşenlerinden birini temsil etmektedir. Seramik yalıtkanların kullanımında önemli deneyimler edinilmişken, kompozit yalıtkanlar, geleneksel seramik alternatifine göre belirli sayıda performans avantajı sağlayan yeni ve hızlı bir şekilde gelişen teknolojiyi temsil etmektedir. Kullanımları ve önemleri artmaya devam edecektir ve bu nedenle özel öneme değerdir.
Kitapta belki de yüksek gerilim mühendisliğinin temellerine ilişkin birçok başlığın değerlendirilmemiş olduğu görülecektir. Bu değerlendirmeyi kitabın orijinal baskısında yazarlar da işaret etmektedir. Ancak bu alandaki her kitap, kitap için mevcut sınırlı yerle, seçilen başlıklara ilişkin değerlendirmenin derinliği arasındaki bir uzlaşmadır. Daha fazla başlığın ele alınması, temel anlama için yeterince iyi olması ve daha fazla okumayı motive etmesi gereken değerlendirme derinliğini azaltacaktır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.