Yönetim ve Organizasyon

Yönetim ve Organizasyon bilgi ve becerisi olmasaydı bol doğal kaynaklara sahip olan ülkeler nispeten daha az kaynaklara sahip olanlardan daha zengin, daha refah içinde ve mutlu olurlardı. Günümüzün küreselleşen Dünyasında bir kere daha görülmüştür ki, hangi ulus veya ülkede bulunursa bulunulsun, maddi ve beşeri kaynakları insanlara yararlı mal ve hizmet üretimi için kullanabilme bilgi ve becerisi çok önemlidir. Bu becerinin başında da yönetim bilgi ve yeteneği gelmektedir. Doğal kaynaklar bakımından çok yetersiz ve fakir olan Japonya, yönetim ve organizasyon açısından sahip olduğu bilgi ve becerisi sayesinde dünyanın en zengin ülkeleri arasında bulunmaktadır. Bu konuda diğer çarpıcı örnekleri çoğaltmak mümkündür. Yine doğal kaynaklar bakımında çok zengin oldukları halde, bunları değerlendirecek yönetim ve organizasyon becerisinden yoksun bulunan ülkelerin sayısı da az değildir. Yönetim, sadece ekonomik amaçlı kurum ve kuruluşlara özgü bir kavram değildir. Grup halinde sorun çözme, birlikte bir takım amaçları gerçekleştirme ve hedeflere ulaşma zorunda olan tüm insan topluluklarında yaşanan bir olgudur. Aileden devlete kadar biraraya gelmiş bulunan ve ortak amaçlara hizmet etmek için oluşturulan tüm sosyal gruplarda yönetim ve organizasyon vardır ve bu gruplarda etkinliğin temeli, oluşturulacak yönetim ve organizasyonun kalitesindedir. Yönetim, insanların mutluluğu için onları hedeflerine götüren bir grup faaliyetidir. Bir çevre içinde bir grup insanın bir araya gelmeleri, bir amaç etrafında organize olarak harekete geçmeleri ile doğar. Çevreye yararlı hizmetlerde bulunduğu, amaçlara verimli ve etkin bir şekilde ulaştırabildiği ölçüde var olur. Örgüt içi ve örgüt dışındaki insanların yarar ve ilgisi azlığı ölçüde yönetimin gücü zayıflar ve ortadan kalkar. O halde yönetim sadece kendi içinde bir düzen değil çevresel bağlılıklar sisteminin bir parçası ve bu parça içinde kendine düşen görevleri yerine getirebildiği ölçüde yaşayan ve gelişen bir birliktelik ve oluşumdur. Yönetici, bu sistemin işleyişini, bağlılıklar zincirinin niteliği, faaliyette bulunulan ortam koşulları, bu koşulların değişme biçim ve süratini kavrayarak çözebilmektedir. Bu kitap, yöneticilere söz konusu bağlılıklar zincirinin ne olduğunu, ortak amaçları gerçekleştirmek için biraraya gelmiş bulunan insanların özelliklerini, arzu, ihtiyaç ve beklentilerini açıklamak, bu konuda günümüze kadar ortaya konulmuş ilke, kural ve teorileri ortaya koymak için hazırlanmıştır.