9786257014724
498348
https://www.turkishbooks.com/books/yeryuzu-blues-p498348.html
Yeryüzü Blues
5.76
Sorular şunlar: Kesin ve sonlu bir cehennemden nasıl çıkılır? O cehennem neresi? İlk sorunun
beklemekten başka cevabı var mı bilinmez ama ikinci sorunun cevabı aşikâr: Yeryüzü.
Goethe'nin söylediği gibi "hassas kalplerin cehennemi" olan yeryüzü. Kadir Daniş, tam tekmil bir
cehennemi tasvir ediyor okuyacağınız satırlarda. Üstelik bunu okurunu sınayan, kalbini patlatmak
ister gibi zorlayan bir cüretle yapıyor. Bir ihtimal, "gönlü olanları, acıyı ve hüznü yakından
tanıyanlar"ı, "elindeki bir avuç keşkeyle meğer"i yegâne varlığı bilenleri arıyor. İyi ama bulup da
ne yapacak? Zira yeryüzü blues, ne bir davet ne teneffüs zili ne de şifalı bir merhem! Olsa olsa
sızlayan bir yara, destansı bir inleme, iç kanatan bir şarkı, tehlikeli bir sayıklama.
Aykut Ertuğrul
"Kimse sizi dinlemiyorsa yapacağınız en doğal şey çığlık atmaktır," diyor modern çağın en deli
filozofu. Sanatın ne olduğunu ifade etmeye çalışırken bazen bundan istifade de ederiz ya. Ama
estetiği işin içine katmadan diyeceğimiz sadece "ah"tır, yüksek sesle de olsa "ah". O da sanat
olmaz. Yazarın işi ah'ı biçime zorlamak diyelim kolayından. Kadir Daniş'in yaptığı da bu. Ama
genç romancı ah'ın geldiği iç'i söylesin diye coşturmuyor da, sanki sussun diye gırtlağına basıyor
iç'in. Gırtlağına basılan iç de, böyle dile geliyor. Bu yüzden bu denli içeriden, bu denli acıtıcı, bu
denli çığlık. Anlattığı şeylere gelince... Pek önemli değil. Bu sıralar, buralarda yaşanan bir şeyler
işte.
Güray Süngü
beklemekten başka cevabı var mı bilinmez ama ikinci sorunun cevabı aşikâr: Yeryüzü.
Goethe'nin söylediği gibi "hassas kalplerin cehennemi" olan yeryüzü. Kadir Daniş, tam tekmil bir
cehennemi tasvir ediyor okuyacağınız satırlarda. Üstelik bunu okurunu sınayan, kalbini patlatmak
ister gibi zorlayan bir cüretle yapıyor. Bir ihtimal, "gönlü olanları, acıyı ve hüznü yakından
tanıyanlar"ı, "elindeki bir avuç keşkeyle meğer"i yegâne varlığı bilenleri arıyor. İyi ama bulup da
ne yapacak? Zira yeryüzü blues, ne bir davet ne teneffüs zili ne de şifalı bir merhem! Olsa olsa
sızlayan bir yara, destansı bir inleme, iç kanatan bir şarkı, tehlikeli bir sayıklama.
Aykut Ertuğrul
"Kimse sizi dinlemiyorsa yapacağınız en doğal şey çığlık atmaktır," diyor modern çağın en deli
filozofu. Sanatın ne olduğunu ifade etmeye çalışırken bazen bundan istifade de ederiz ya. Ama
estetiği işin içine katmadan diyeceğimiz sadece "ah"tır, yüksek sesle de olsa "ah". O da sanat
olmaz. Yazarın işi ah'ı biçime zorlamak diyelim kolayından. Kadir Daniş'in yaptığı da bu. Ama
genç romancı ah'ın geldiği iç'i söylesin diye coşturmuyor da, sanki sussun diye gırtlağına basıyor
iç'in. Gırtlağına basılan iç de, böyle dile geliyor. Bu yüzden bu denli içeriden, bu denli acıtıcı, bu
denli çığlık. Anlattığı şeylere gelince... Pek önemli değil. Bu sıralar, buralarda yaşanan bir şeyler
işte.
Güray Süngü
Sorular şunlar: Kesin ve sonlu bir cehennemden nasıl çıkılır? O cehennem neresi? İlk sorunun
beklemekten başka cevabı var mı bilinmez ama ikinci sorunun cevabı aşikâr: Yeryüzü.
Goethe'nin söylediği gibi "hassas kalplerin cehennemi" olan yeryüzü. Kadir Daniş, tam tekmil bir
cehennemi tasvir ediyor okuyacağınız satırlarda. Üstelik bunu okurunu sınayan, kalbini patlatmak
ister gibi zorlayan bir cüretle yapıyor. Bir ihtimal, "gönlü olanları, acıyı ve hüznü yakından
tanıyanlar"ı, "elindeki bir avuç keşkeyle meğer"i yegâne varlığı bilenleri arıyor. İyi ama bulup da
ne yapacak? Zira yeryüzü blues, ne bir davet ne teneffüs zili ne de şifalı bir merhem! Olsa olsa
sızlayan bir yara, destansı bir inleme, iç kanatan bir şarkı, tehlikeli bir sayıklama.
Aykut Ertuğrul
"Kimse sizi dinlemiyorsa yapacağınız en doğal şey çığlık atmaktır," diyor modern çağın en deli
filozofu. Sanatın ne olduğunu ifade etmeye çalışırken bazen bundan istifade de ederiz ya. Ama
estetiği işin içine katmadan diyeceğimiz sadece "ah"tır, yüksek sesle de olsa "ah". O da sanat
olmaz. Yazarın işi ah'ı biçime zorlamak diyelim kolayından. Kadir Daniş'in yaptığı da bu. Ama
genç romancı ah'ın geldiği iç'i söylesin diye coşturmuyor da, sanki sussun diye gırtlağına basıyor
iç'in. Gırtlağına basılan iç de, böyle dile geliyor. Bu yüzden bu denli içeriden, bu denli acıtıcı, bu
denli çığlık. Anlattığı şeylere gelince... Pek önemli değil. Bu sıralar, buralarda yaşanan bir şeyler
işte.
Güray Süngü
beklemekten başka cevabı var mı bilinmez ama ikinci sorunun cevabı aşikâr: Yeryüzü.
Goethe'nin söylediği gibi "hassas kalplerin cehennemi" olan yeryüzü. Kadir Daniş, tam tekmil bir
cehennemi tasvir ediyor okuyacağınız satırlarda. Üstelik bunu okurunu sınayan, kalbini patlatmak
ister gibi zorlayan bir cüretle yapıyor. Bir ihtimal, "gönlü olanları, acıyı ve hüznü yakından
tanıyanlar"ı, "elindeki bir avuç keşkeyle meğer"i yegâne varlığı bilenleri arıyor. İyi ama bulup da
ne yapacak? Zira yeryüzü blues, ne bir davet ne teneffüs zili ne de şifalı bir merhem! Olsa olsa
sızlayan bir yara, destansı bir inleme, iç kanatan bir şarkı, tehlikeli bir sayıklama.
Aykut Ertuğrul
"Kimse sizi dinlemiyorsa yapacağınız en doğal şey çığlık atmaktır," diyor modern çağın en deli
filozofu. Sanatın ne olduğunu ifade etmeye çalışırken bazen bundan istifade de ederiz ya. Ama
estetiği işin içine katmadan diyeceğimiz sadece "ah"tır, yüksek sesle de olsa "ah". O da sanat
olmaz. Yazarın işi ah'ı biçime zorlamak diyelim kolayından. Kadir Daniş'in yaptığı da bu. Ama
genç romancı ah'ın geldiği iç'i söylesin diye coşturmuyor da, sanki sussun diye gırtlağına basıyor
iç'in. Gırtlağına basılan iç de, böyle dile geliyor. Bu yüzden bu denli içeriden, bu denli acıtıcı, bu
denli çığlık. Anlattığı şeylere gelince... Pek önemli değil. Bu sıralar, buralarda yaşanan bir şeyler
işte.
Güray Süngü
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.