9789757741541
82860
https://www.turkishbooks.com/books/yerel-yoneticinin-1-nisan-rehberi-p82860.html
Yerel Yöneticinin 1 Nisan Rehberi
4.00
Adından da anlaşılacağı gibi, Yerel Yöneticinin 1 Nisan Rehberi başlıklı yayın, yerel yönetime mizah gözlüğünden bakılarak hazırlanmıştır. Rehber, olanı ve olması gerekeni bir anlamda ters-yüz ederek, olmaması gerekenin aynasından yansıtmayı amaçlamaktadır.
Sadun Emrealp´ın Yerel Yöneticinin 1 Nisan Rehberi* adlı kitabı elime aldığımda, doğrusunu söylemek gerekirse bu denli ilgisiz olacağımı ayrımında değildim. Neden ilgisiz diyorum, çünkü vatandaşa en yakın olan yönetim Belediye yönetimidir. Tuvaletimize akan sudan, döktüğümüz çöpe dek birbirimize bağlıyız dolayısıyla Yerel Yönetimin hayatımızda kapsadığı alanı anlamak ve bilmek sanırım her vatandaşın hakkı ve ilgisi içerisinde olmalıdır.
Bu yüzden kitabı okuduğum anda bir vatandaş olarak Yerel Yöneticinin kara mizahı beni kapsama alanı içine aldığını ve beni birebir ilgilendirdiğini gün gibi ortaya çıktı. En azından yöneticilerin yaptıkları bütün icraatların ana kaynağı vatandaşın bütçesinden çıkması bile bu ilgilenme nedenim olabilir.
Seçilen Belediye Başkanları, yaptıkları bütün işlerin-icraatların (yolsuzluk hariç) asli görevleri olduğunu unutmamalıyız. Zaten bu işleri yapsınlar diye böyle bir yönetime ve yöneticiye gerek duyulmuş. Ama özellikle son dönemlerde seçilen Belediye Başkanları görevleri dahilinde yaptıkları en sıradan bir işi bile, fotoğraflı afişleriyle bizlere bildirmeleri ve bu feodal yönetime (şeffaf - paylaşımcı) demeleri azıcık mürekkep yalamış biri için pekala çıldırma nedeni olabilir. Bu teknoloji çağında örneğin megafonla anons etmesi, sokak lambasını değiştiriyor hemen yanında Belediye başkanının fotoğraflı bir afişi ´Aydınlanıyoruz´, asfaltı yamıyor sokakta fotoğraflı bir afiş asılır. Sokakta bir çukur kazılıyor ve o çukur altı ay açık kalmasına karşın, hemen üstünde iplerle gerilmiş ve başkanın (gülen hüsnü cemaliyle) bezden bir afiş. Bu feodal uygulamayla afişlere harcanan paraların hesabı sorulsa bile (yolsuzluk veya geri çekme) nedeni olabilir.
Seçilen yöneticilerin vatandaşın ağzına biberon tutup, kepçeyle yolsuzluk yaparken olağanüstü hünerli oldukları kesin. Sadun Emrealp, yerel yöneticilerle ilgili ele aldığı konuları, hemen hemen herkesin dilinde doladığı basit konular gibi görünse de; gerçekten kara mizahla harmanlanmış eleştiri dolu son derece basit ve herkesin anlayacağı yalın bir dille yazılmış. Bütün bu ele alınan konulara değinirken harika bir dille hem eleştiriyor, hem de ´Bu seçtiğiniz münafıklara´ karşı aman uyanık olun diye uyarılarda bulunuyor.
Biliyorum, bu kitabın içindeki (yasal ve olağan) dileklerin gerçekleşmesi hem son derece basit ve olması gereken dilekler hem de gerçekleşmesi ütopik düşlerdir. Yeşil alanları koruma, hesap verme, çalışma uyumu, (Başkanın her sokakta gülen hüsnü cemali) fotoğrafı ve şeffaflığı ve tüketicinin korunması gibi.
Ama içimden geçen, bütün yerel yöneticilerin bu (kara mizahla) yazılan 1 Nisan şakasıyla Semih Poroy´un güzel çizimleriyle süslenmiş bu harika kitabı bazı şeyleri anımsama adına okumalarıdır. Belki ellerini vicdanlarına koyup, öyle yöneticilik yaparlar. - Metin Fındıkçı
Adından da anlaşılacağı gibi, Yerel Yöneticinin 1 Nisan Rehberi başlıklı yayın, yerel yönetime mizah gözlüğünden bakılarak hazırlanmıştır. Rehber, olanı ve olması gerekeni bir anlamda ters-yüz ederek, olmaması gerekenin aynasından yansıtmayı amaçlamaktadır.
Sadun Emrealp´ın Yerel Yöneticinin 1 Nisan Rehberi* adlı kitabı elime aldığımda, doğrusunu söylemek gerekirse bu denli ilgisiz olacağımı ayrımında değildim. Neden ilgisiz diyorum, çünkü vatandaşa en yakın olan yönetim Belediye yönetimidir. Tuvaletimize akan sudan, döktüğümüz çöpe dek birbirimize bağlıyız dolayısıyla Yerel Yönetimin hayatımızda kapsadığı alanı anlamak ve bilmek sanırım her vatandaşın hakkı ve ilgisi içerisinde olmalıdır.
Bu yüzden kitabı okuduğum anda bir vatandaş olarak Yerel Yöneticinin kara mizahı beni kapsama alanı içine aldığını ve beni birebir ilgilendirdiğini gün gibi ortaya çıktı. En azından yöneticilerin yaptıkları bütün icraatların ana kaynağı vatandaşın bütçesinden çıkması bile bu ilgilenme nedenim olabilir.
Seçilen Belediye Başkanları, yaptıkları bütün işlerin-icraatların (yolsuzluk hariç) asli görevleri olduğunu unutmamalıyız. Zaten bu işleri yapsınlar diye böyle bir yönetime ve yöneticiye gerek duyulmuş. Ama özellikle son dönemlerde seçilen Belediye Başkanları görevleri dahilinde yaptıkları en sıradan bir işi bile, fotoğraflı afişleriyle bizlere bildirmeleri ve bu feodal yönetime (şeffaf - paylaşımcı) demeleri azıcık mürekkep yalamış biri için pekala çıldırma nedeni olabilir. Bu teknoloji çağında örneğin megafonla anons etmesi, sokak lambasını değiştiriyor hemen yanında Belediye başkanının fotoğraflı bir afişi ´Aydınlanıyoruz´, asfaltı yamıyor sokakta fotoğraflı bir afiş asılır. Sokakta bir çukur kazılıyor ve o çukur altı ay açık kalmasına karşın, hemen üstünde iplerle gerilmiş ve başkanın (gülen hüsnü cemaliyle) bezden bir afiş. Bu feodal uygulamayla afişlere harcanan paraların hesabı sorulsa bile (yolsuzluk veya geri çekme) nedeni olabilir.
Seçilen yöneticilerin vatandaşın ağzına biberon tutup, kepçeyle yolsuzluk yaparken olağanüstü hünerli oldukları kesin. Sadun Emrealp, yerel yöneticilerle ilgili ele aldığı konuları, hemen hemen herkesin dilinde doladığı basit konular gibi görünse de; gerçekten kara mizahla harmanlanmış eleştiri dolu son derece basit ve herkesin anlayacağı yalın bir dille yazılmış. Bütün bu ele alınan konulara değinirken harika bir dille hem eleştiriyor, hem de ´Bu seçtiğiniz münafıklara´ karşı aman uyanık olun diye uyarılarda bulunuyor.
Biliyorum, bu kitabın içindeki (yasal ve olağan) dileklerin gerçekleşmesi hem son derece basit ve olması gereken dilekler hem de gerçekleşmesi ütopik düşlerdir. Yeşil alanları koruma, hesap verme, çalışma uyumu, (Başkanın her sokakta gülen hüsnü cemali) fotoğrafı ve şeffaflığı ve tüketicinin korunması gibi.
Ama içimden geçen, bütün yerel yöneticilerin bu (kara mizahla) yazılan 1 Nisan şakasıyla Semih Poroy´un güzel çizimleriyle süslenmiş bu harika kitabı bazı şeyleri anımsama adına okumalarıdır. Belki ellerini vicdanlarına koyup, öyle yöneticilik yaparlar. - Metin Fındıkçı
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.