Yeniçeriler

Stok Kodu:
9789756612248
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
320
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2008-06
Çeviren:
Derin Türkömer
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
4.72
3.78
9789756612248
24580
Yeniçeriler
Yeniçeriler
3.777
Avrupa, XV. yüzyıldan itibaren Osmanlı'nın karşısında titredi. Karşı konulmaz Osmanlı Ordusu'nun simgesi, kendilerine özgü kıyafetleri, savaş öncesi korku salan kös sesleri ve mehter müziğiyle yeniçerilerdir. Yeniçeriler İmparatorluğun Avrupa'da Tuna Nehri'ne dayandığı, Suriye, Irak ve Mısır'ı fethettiği dönemlerde ocaklarına ve geleneklerine büyük bir sadakatle bağlıydılar. Ancak giderek siyasi yönden o derece güçlendiler ki padişahın ve sadrazamın, ulemanın korkulu rüyası oldular. Kimdi bu yeniçeriler? Bu ayrıcalıklı sınıf, gücünü nereden alıyordu? Yeniçeri Ocağı'nın sonunu hazırlayan neydi? Güçlerini niçin kaybettiler ve sonları ne oldu? Bu olağanüstü savaşçıların zafer ve yenilgilerinin öyküsü olan Yeniçeriler, bütün bu sorulara yanıt arayan bir çalışma. Kitap, Yeniçeri Ocağı'nın köklerini ve Balkan ülkelerinden dikkatle seçilen gençlerin devşirilmelerini inceleyerek başlıyor ve bu devşirmelerin hizmet ettiği Osmanlı Devleti'nin temel direklerini oluşturan güçleri tanıtıyor. Ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun ordu düzenini ele alarak bu seçkin askerlerin zaferden zafare koştukları ve Macaristan'ın fethiyle Tuna boylarına dayanıp ünlerinin zirvesine ulaştıkları dönemi anlatıyor. XVI. yüzyıl ortalarında yeniçelerin disiplini bozulmaya yüz tutar, ancak bunun sorumlusu Saray'dır. Devşirme düzeni yozlaşmaya başlamıştır. Yeniçeri Ocağı giderek ayaktakımının sığınağı haline gelir. XVIII. yüzyıl sonlarında, bir zamanların gözde cengaverleri olan bu seçkin askerler savaştan çok ticarete yönelirler; kanun tanımayan küstah güruhlara dönüşerek hem yönetenleri hem de halkı karşılarına alırlar. Yeniçerilerin gücü öyle boyutlara ulaşır ki ortadan kaldırılmaları için yıllarca mücadele etmek gerekecektir. Sonunda tarih sayfalarından bütünüyle silinirler. Yeniçerilerden geriye kalan boşluğu, Kırım Savaşı'yla olgunluğa ulaşacak yeni bir ordu dolduracaktır. (Arka Kapak)
Avrupa, XV. yüzyıldan itibaren Osmanlı'nın karşısında titredi. Karşı konulmaz Osmanlı Ordusu'nun simgesi, kendilerine özgü kıyafetleri, savaş öncesi korku salan kös sesleri ve mehter müziğiyle yeniçerilerdir. Yeniçeriler İmparatorluğun Avrupa'da Tuna Nehri'ne dayandığı, Suriye, Irak ve Mısır'ı fethettiği dönemlerde ocaklarına ve geleneklerine büyük bir sadakatle bağlıydılar. Ancak giderek siyasi yönden o derece güçlendiler ki padişahın ve sadrazamın, ulemanın korkulu rüyası oldular. Kimdi bu yeniçeriler? Bu ayrıcalıklı sınıf, gücünü nereden alıyordu? Yeniçeri Ocağı'nın sonunu hazırlayan neydi? Güçlerini niçin kaybettiler ve sonları ne oldu? Bu olağanüstü savaşçıların zafer ve yenilgilerinin öyküsü olan Yeniçeriler, bütün bu sorulara yanıt arayan bir çalışma. Kitap, Yeniçeri Ocağı'nın köklerini ve Balkan ülkelerinden dikkatle seçilen gençlerin devşirilmelerini inceleyerek başlıyor ve bu devşirmelerin hizmet ettiği Osmanlı Devleti'nin temel direklerini oluşturan güçleri tanıtıyor. Ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun ordu düzenini ele alarak bu seçkin askerlerin zaferden zafare koştukları ve Macaristan'ın fethiyle Tuna boylarına dayanıp ünlerinin zirvesine ulaştıkları dönemi anlatıyor. XVI. yüzyıl ortalarında yeniçelerin disiplini bozulmaya yüz tutar, ancak bunun sorumlusu Saray'dır. Devşirme düzeni yozlaşmaya başlamıştır. Yeniçeri Ocağı giderek ayaktakımının sığınağı haline gelir. XVIII. yüzyıl sonlarında, bir zamanların gözde cengaverleri olan bu seçkin askerler savaştan çok ticarete yönelirler; kanun tanımayan küstah güruhlara dönüşerek hem yönetenleri hem de halkı karşılarına alırlar. Yeniçerilerin gücü öyle boyutlara ulaşır ki ortadan kaldırılmaları için yıllarca mücadele etmek gerekecektir. Sonunda tarih sayfalarından bütünüyle silinirler. Yeniçerilerden geriye kalan boşluğu, Kırım Savaşı'yla olgunluğa ulaşacak yeni bir ordu dolduracaktır. (Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat