9789758449729
127412
https://www.turkishbooks.com/books/yeni-paradigmayi-olusturmak-p127412.html
Yeni Paradigmayı Oluşturmak
8.00
Geçerli eğilimler ve süreçler insanlığı ve uygarlığı hızla geri dönüşü olmayan bir eşiğe doğru sürüklüyor ve bu durum, oligarşik kapitalist yağma ve talandan kaynaklanıyor. Dolayısıyla geçerli kapitalist üretim ve tüketim sürecinden çıkmadan insanlığın ve uygarlığın geleceği kararmaya devam edecektir. Bir taraftaki açlığa, çaresizliğe, hastalıklara, aşağılanmışlığa, doğal çevre tahribatına, v.b. diğer tarafta küresel oligarşinin aşırı tüketimi eşlik ediyor ve insânî, toplumsal, ekolojik sorunlar ve kötülükler de işte bu eşitsizlikten kaynaklanıyor. O halde her bir ülkede ve dünya ölçeğinde, özellikle de emperyalist merkezlerle şimdilerde Güney denilen çevre arasındaki eşitsizliğin ortadan kaldırılması, gezegen üzerindeki yaşamı güvence altına almanın vazgeçilmez koşulu haline gelmiş bulunuyor. Bu durumdan çıkmak için, birincisi, geçerli zenginlik, refah, ve mutluluk anlayışının değişmesi gerekiyor; ikincisi, üretim ve tüketim modelinin değişmesi gerekiyor; üçüncüsü de son derecede eşitsiz olan servet ve gelir eşitsizliğiyle mâlûl emperyalist ülkelerde, tüketimin kayda değer ölçüde kısılması gerekiyor ki, oralardaki tüketim azalması, dünyanın geri kalan bölgelerinde tüketim artışına imkân versin; ve nihayet dördüncüsü de, yeryüzünün lânetlilerinin emperyalist merkezleri körü körüne taklit etme aymazlığından kurtulmaları, Türkiye için söylersek, muasır medeniyeti yakalama sevdasına elveda demek gerekiyor. Zira, özendiklerinde özenilmeye değer pek bir şey yok...
Geçerli eğilimler ve süreçler insanlığı ve uygarlığı hızla geri dönüşü olmayan bir eşiğe doğru sürüklüyor ve bu durum, oligarşik kapitalist yağma ve talandan kaynaklanıyor. Dolayısıyla geçerli kapitalist üretim ve tüketim sürecinden çıkmadan insanlığın ve uygarlığın geleceği kararmaya devam edecektir. Bir taraftaki açlığa, çaresizliğe, hastalıklara, aşağılanmışlığa, doğal çevre tahribatına, v.b. diğer tarafta küresel oligarşinin aşırı tüketimi eşlik ediyor ve insânî, toplumsal, ekolojik sorunlar ve kötülükler de işte bu eşitsizlikten kaynaklanıyor. O halde her bir ülkede ve dünya ölçeğinde, özellikle de emperyalist merkezlerle şimdilerde Güney denilen çevre arasındaki eşitsizliğin ortadan kaldırılması, gezegen üzerindeki yaşamı güvence altına almanın vazgeçilmez koşulu haline gelmiş bulunuyor. Bu durumdan çıkmak için, birincisi, geçerli zenginlik, refah, ve mutluluk anlayışının değişmesi gerekiyor; ikincisi, üretim ve tüketim modelinin değişmesi gerekiyor; üçüncüsü de son derecede eşitsiz olan servet ve gelir eşitsizliğiyle mâlûl emperyalist ülkelerde, tüketimin kayda değer ölçüde kısılması gerekiyor ki, oralardaki tüketim azalması, dünyanın geri kalan bölgelerinde tüketim artışına imkân versin; ve nihayet dördüncüsü de, yeryüzünün lânetlilerinin emperyalist merkezleri körü körüne taklit etme aymazlığından kurtulmaları, Türkiye için söylersek, muasır medeniyeti yakalama sevdasına elveda demek gerekiyor. Zira, özendiklerinde özenilmeye değer pek bir şey yok...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.