9786056892752
495541
https://www.turkishbooks.com/books/yeni-kent-paradigmasi-p495541.html
Yeni Kent Paradigması
8.16
Dünyada ve Türkiye'de, metropoliten alanlar başta olmak üzere kent yönetimlerinin son
30 yıl içindeki gelişimi uluslararası alanda ortaya çıkan yeni bir yaklaşımın ve modelin
aracılığıyla biçimlenmektedir. Yeni sağ ekonomik politikalar küresel düzenle uyumlu
metropoliten alan yönetimlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Metropoliten
alanların yönetiminden sorumlu olan büyükşehir belediyelerinin politika üretme ve
hizmet sunma anlayışlarında da bu doğrultuda değişiklikler olmaktadır. Dünyada "yeni
kentsel politikalar" olarak bilinen bu model Türkiye'de de "girişimci kent" biçiminde
karşılık bulmaktadır.
Yeni Kent Paradigması adlı bu Kitabın Türkiye'de metropoliten alan yönetimi
sisteminin niteliğinde önemli değişiklikler yaratılarak büyükşehir belediyelerinin, kamu
hizmeti sunan birimler olmaktan çok, piyasa odaklı aktörler gibi hareket ettikleri ve
başka bir yöne doğru evrildikleri tezinden yola çıktığı görülmektedir. Bu arada,
Türkiye'de uygulanmaya çalışılan yeni kent modelinin dünyadaki gelişme ve
uygulamalarla koşutluk göstermesine karşın, kendi dinamikleri içinde yeniden
dönüştüğü de Kitabın önemli saptamaları arasında yer almaktadır.
Kitapta, yeni kent yaklaşımının ve buna bağlı olarak yeni kentsel politikaların
Türkiye'deki büyükşehir belediye sistemini ve uygulanan kentsel politikaları nasıl
dönüştürdüğü yetkiyle incelenmektedir. Bu bağlamda, öncelikli olarak yeni kent
yaklaşımının doğuşuna yol açan devlet bunalımı ve bu bunalımın ardından ortaya çıkan
yeni kentsel politikalar ve yeni kent yönetim kuramları açıklanmaktadır. Kitabın amacı
ile uyumlu olan bu çerçeve içinde, yeni kent yaklaşımının Türkiye'deki kentsel
politikaları ölçek ve strateji olmak üzere iki açıdan etkilediği sonucuna varılmaktadır.
Bu doğrultuda, metropoliten alanlara ilişkin kuramsal tartışmaların yanı sıra, yerel
yönetim reformları aracılığıyla Türkiye'de büyükşehir belediyelerinde gerçekleştirilen
değişiklikler yönetsel ve mali boyutları ile ele alınmaktadır. Yine, geniş kapsamlı
planlamaya dayanan kentsel politikaların yerine, sermayeyi kentlere çekme amacı
taşıyan kentsel girişimcilik stratejileri ele alınmakta; Türkiye'de kentsel politikaların
yeni kent yaklaşımının temel nitelikleri ekseninde dönüştüğü, ancak bu dönüşüm süreci içinde kentsel gelişmenin kendi dinamiklerinin belli noktalarda yaklaşımın genel
çizgisinden sapmalara neden olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Yeni Kent Paradigması adlı bu Kitap, kuşku yok ki, akademisyenler, öğrenciler,
yöneticiler ve politikacılar için çok önemli bir başvuru kaynağı olacak, uzmanlık
alanımıza önemli katkıda bulunacak niteliktedir.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin genç ve değerli öğretim üyesi,
doktora çalışmaları sırasında öğrencimiz olan ve şimdi de aynı Kürsü'yü paylaştığımız
değerli bir uğraş arkadaşımız olmasından her zaman gurur duyduğumuz Can Giray
Özgül, bu kitabıyla da kendisiyle övünmekte ne kadar haklı olduğumuzu
kanıtlamaktadır.
30 yıl içindeki gelişimi uluslararası alanda ortaya çıkan yeni bir yaklaşımın ve modelin
aracılığıyla biçimlenmektedir. Yeni sağ ekonomik politikalar küresel düzenle uyumlu
metropoliten alan yönetimlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Metropoliten
alanların yönetiminden sorumlu olan büyükşehir belediyelerinin politika üretme ve
hizmet sunma anlayışlarında da bu doğrultuda değişiklikler olmaktadır. Dünyada "yeni
kentsel politikalar" olarak bilinen bu model Türkiye'de de "girişimci kent" biçiminde
karşılık bulmaktadır.
Yeni Kent Paradigması adlı bu Kitabın Türkiye'de metropoliten alan yönetimi
sisteminin niteliğinde önemli değişiklikler yaratılarak büyükşehir belediyelerinin, kamu
hizmeti sunan birimler olmaktan çok, piyasa odaklı aktörler gibi hareket ettikleri ve
başka bir yöne doğru evrildikleri tezinden yola çıktığı görülmektedir. Bu arada,
Türkiye'de uygulanmaya çalışılan yeni kent modelinin dünyadaki gelişme ve
uygulamalarla koşutluk göstermesine karşın, kendi dinamikleri içinde yeniden
dönüştüğü de Kitabın önemli saptamaları arasında yer almaktadır.
Kitapta, yeni kent yaklaşımının ve buna bağlı olarak yeni kentsel politikaların
Türkiye'deki büyükşehir belediye sistemini ve uygulanan kentsel politikaları nasıl
dönüştürdüğü yetkiyle incelenmektedir. Bu bağlamda, öncelikli olarak yeni kent
yaklaşımının doğuşuna yol açan devlet bunalımı ve bu bunalımın ardından ortaya çıkan
yeni kentsel politikalar ve yeni kent yönetim kuramları açıklanmaktadır. Kitabın amacı
ile uyumlu olan bu çerçeve içinde, yeni kent yaklaşımının Türkiye'deki kentsel
politikaları ölçek ve strateji olmak üzere iki açıdan etkilediği sonucuna varılmaktadır.
Bu doğrultuda, metropoliten alanlara ilişkin kuramsal tartışmaların yanı sıra, yerel
yönetim reformları aracılığıyla Türkiye'de büyükşehir belediyelerinde gerçekleştirilen
değişiklikler yönetsel ve mali boyutları ile ele alınmaktadır. Yine, geniş kapsamlı
planlamaya dayanan kentsel politikaların yerine, sermayeyi kentlere çekme amacı
taşıyan kentsel girişimcilik stratejileri ele alınmakta; Türkiye'de kentsel politikaların
yeni kent yaklaşımının temel nitelikleri ekseninde dönüştüğü, ancak bu dönüşüm süreci içinde kentsel gelişmenin kendi dinamiklerinin belli noktalarda yaklaşımın genel
çizgisinden sapmalara neden olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Yeni Kent Paradigması adlı bu Kitap, kuşku yok ki, akademisyenler, öğrenciler,
yöneticiler ve politikacılar için çok önemli bir başvuru kaynağı olacak, uzmanlık
alanımıza önemli katkıda bulunacak niteliktedir.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin genç ve değerli öğretim üyesi,
doktora çalışmaları sırasında öğrencimiz olan ve şimdi de aynı Kürsü'yü paylaştığımız
değerli bir uğraş arkadaşımız olmasından her zaman gurur duyduğumuz Can Giray
Özgül, bu kitabıyla da kendisiyle övünmekte ne kadar haklı olduğumuzu
kanıtlamaktadır.
Dünyada ve Türkiye'de, metropoliten alanlar başta olmak üzere kent yönetimlerinin son
30 yıl içindeki gelişimi uluslararası alanda ortaya çıkan yeni bir yaklaşımın ve modelin
aracılığıyla biçimlenmektedir. Yeni sağ ekonomik politikalar küresel düzenle uyumlu
metropoliten alan yönetimlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Metropoliten
alanların yönetiminden sorumlu olan büyükşehir belediyelerinin politika üretme ve
hizmet sunma anlayışlarında da bu doğrultuda değişiklikler olmaktadır. Dünyada "yeni
kentsel politikalar" olarak bilinen bu model Türkiye'de de "girişimci kent" biçiminde
karşılık bulmaktadır.
Yeni Kent Paradigması adlı bu Kitabın Türkiye'de metropoliten alan yönetimi
sisteminin niteliğinde önemli değişiklikler yaratılarak büyükşehir belediyelerinin, kamu
hizmeti sunan birimler olmaktan çok, piyasa odaklı aktörler gibi hareket ettikleri ve
başka bir yöne doğru evrildikleri tezinden yola çıktığı görülmektedir. Bu arada,
Türkiye'de uygulanmaya çalışılan yeni kent modelinin dünyadaki gelişme ve
uygulamalarla koşutluk göstermesine karşın, kendi dinamikleri içinde yeniden
dönüştüğü de Kitabın önemli saptamaları arasında yer almaktadır.
Kitapta, yeni kent yaklaşımının ve buna bağlı olarak yeni kentsel politikaların
Türkiye'deki büyükşehir belediye sistemini ve uygulanan kentsel politikaları nasıl
dönüştürdüğü yetkiyle incelenmektedir. Bu bağlamda, öncelikli olarak yeni kent
yaklaşımının doğuşuna yol açan devlet bunalımı ve bu bunalımın ardından ortaya çıkan
yeni kentsel politikalar ve yeni kent yönetim kuramları açıklanmaktadır. Kitabın amacı
ile uyumlu olan bu çerçeve içinde, yeni kent yaklaşımının Türkiye'deki kentsel
politikaları ölçek ve strateji olmak üzere iki açıdan etkilediği sonucuna varılmaktadır.
Bu doğrultuda, metropoliten alanlara ilişkin kuramsal tartışmaların yanı sıra, yerel
yönetim reformları aracılığıyla Türkiye'de büyükşehir belediyelerinde gerçekleştirilen
değişiklikler yönetsel ve mali boyutları ile ele alınmaktadır. Yine, geniş kapsamlı
planlamaya dayanan kentsel politikaların yerine, sermayeyi kentlere çekme amacı
taşıyan kentsel girişimcilik stratejileri ele alınmakta; Türkiye'de kentsel politikaların
yeni kent yaklaşımının temel nitelikleri ekseninde dönüştüğü, ancak bu dönüşüm süreci içinde kentsel gelişmenin kendi dinamiklerinin belli noktalarda yaklaşımın genel
çizgisinden sapmalara neden olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Yeni Kent Paradigması adlı bu Kitap, kuşku yok ki, akademisyenler, öğrenciler,
yöneticiler ve politikacılar için çok önemli bir başvuru kaynağı olacak, uzmanlık
alanımıza önemli katkıda bulunacak niteliktedir.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin genç ve değerli öğretim üyesi,
doktora çalışmaları sırasında öğrencimiz olan ve şimdi de aynı Kürsü'yü paylaştığımız
değerli bir uğraş arkadaşımız olmasından her zaman gurur duyduğumuz Can Giray
Özgül, bu kitabıyla da kendisiyle övünmekte ne kadar haklı olduğumuzu
kanıtlamaktadır.
30 yıl içindeki gelişimi uluslararası alanda ortaya çıkan yeni bir yaklaşımın ve modelin
aracılığıyla biçimlenmektedir. Yeni sağ ekonomik politikalar küresel düzenle uyumlu
metropoliten alan yönetimlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Metropoliten
alanların yönetiminden sorumlu olan büyükşehir belediyelerinin politika üretme ve
hizmet sunma anlayışlarında da bu doğrultuda değişiklikler olmaktadır. Dünyada "yeni
kentsel politikalar" olarak bilinen bu model Türkiye'de de "girişimci kent" biçiminde
karşılık bulmaktadır.
Yeni Kent Paradigması adlı bu Kitabın Türkiye'de metropoliten alan yönetimi
sisteminin niteliğinde önemli değişiklikler yaratılarak büyükşehir belediyelerinin, kamu
hizmeti sunan birimler olmaktan çok, piyasa odaklı aktörler gibi hareket ettikleri ve
başka bir yöne doğru evrildikleri tezinden yola çıktığı görülmektedir. Bu arada,
Türkiye'de uygulanmaya çalışılan yeni kent modelinin dünyadaki gelişme ve
uygulamalarla koşutluk göstermesine karşın, kendi dinamikleri içinde yeniden
dönüştüğü de Kitabın önemli saptamaları arasında yer almaktadır.
Kitapta, yeni kent yaklaşımının ve buna bağlı olarak yeni kentsel politikaların
Türkiye'deki büyükşehir belediye sistemini ve uygulanan kentsel politikaları nasıl
dönüştürdüğü yetkiyle incelenmektedir. Bu bağlamda, öncelikli olarak yeni kent
yaklaşımının doğuşuna yol açan devlet bunalımı ve bu bunalımın ardından ortaya çıkan
yeni kentsel politikalar ve yeni kent yönetim kuramları açıklanmaktadır. Kitabın amacı
ile uyumlu olan bu çerçeve içinde, yeni kent yaklaşımının Türkiye'deki kentsel
politikaları ölçek ve strateji olmak üzere iki açıdan etkilediği sonucuna varılmaktadır.
Bu doğrultuda, metropoliten alanlara ilişkin kuramsal tartışmaların yanı sıra, yerel
yönetim reformları aracılığıyla Türkiye'de büyükşehir belediyelerinde gerçekleştirilen
değişiklikler yönetsel ve mali boyutları ile ele alınmaktadır. Yine, geniş kapsamlı
planlamaya dayanan kentsel politikaların yerine, sermayeyi kentlere çekme amacı
taşıyan kentsel girişimcilik stratejileri ele alınmakta; Türkiye'de kentsel politikaların
yeni kent yaklaşımının temel nitelikleri ekseninde dönüştüğü, ancak bu dönüşüm süreci içinde kentsel gelişmenin kendi dinamiklerinin belli noktalarda yaklaşımın genel
çizgisinden sapmalara neden olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Yeni Kent Paradigması adlı bu Kitap, kuşku yok ki, akademisyenler, öğrenciler,
yöneticiler ve politikacılar için çok önemli bir başvuru kaynağı olacak, uzmanlık
alanımıza önemli katkıda bulunacak niteliktedir.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin genç ve değerli öğretim üyesi,
doktora çalışmaları sırasında öğrencimiz olan ve şimdi de aynı Kürsü'yü paylaştığımız
değerli bir uğraş arkadaşımız olmasından her zaman gurur duyduğumuz Can Giray
Özgül, bu kitabıyla da kendisiyle övünmekte ne kadar haklı olduğumuzu
kanıtlamaktadır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.