2789786019540
554063
https://www.turkishbooks.com/books/yeni-bir-bakisla-felsefe-seti-5-kitap-takim-p554063.html
Yeni Bir Bakışla Felsefe Seti - 5 Kitap Takım
18.222
Set İçindeki Kitaplar;
Yeni Bir Bakışla Heidegger
"Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor... Heidegger söz konusu olduğunda, genel olarak onun okunması ve anlaşılması çok zor metinler kaleme aldığı görüşü hakimdir. İşte Barbara Bolt'un bu kitabı Heidegger'e ilgi duyan okurun bu güçlüğü aşmasına yardımcı olacak özgün bir rehber niteliği taşıyor.
Yazar başta sanatçılar ve sanat öğrencileri olmak üzere, sanat ve felsefe ile ilgilenen herkesin onun bakış açısını anlayabileceği bir okuma olanağı sunuyor. Barbara Bolt, Heidegger'in en ünlü çalışması Varlık ve Zaman da dahil olmak üzere, felsefecinin sanata ilişkin en önemli metinlerinin yakın bir okumasını sunarak, günümüzdeki sanat ve sanat endüstrisine nasıl eleştirel bir noktadan yaklaştığını görmemizi sağlıyor. Bunu da Sophie Calle, Anish Cooper ve Anselm Keifer gibi uluslararası sanatçıların işleri üzerinden yapıyor.
Yeni Bir Bakışla Adorno
"Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor... Yeni Bir Bakışla Adorno 20. yüzyılın iki büyük bestecisi Stravinski ve Schönberg'in müziğine, Kandinski'nin tekil sanat eserlerine getirdiği farklı okumalardan hareketle, Adorno'nun diyalektik felsefesine, umut ilkesine ve otonom sanat, kültür endüstrisi, faşizm, sahicilik jargonu, mimesis üzerine düşüncelerine bütünlüklü bir yaklaşım geliştiriyor; onu "Frankfurt Okulu'nun kasvetli diyalektikçisi" yaftasından kurtararak yeni bir bakışla ütopyacı bir düşünür olarak anlatıyor, çokuluslu eğlence şirketlerinin dünyası için uysallaştırmaksızın, hakkındaki yaygın sefil elitist imgesini sorguluyor.
Bu kitap 20. yüzyılda modernist sanatın, siyasal ve estetik açılardan radikal bir çıkış olduğunu savunan Adorno'nun tartışma yaratmış, ünlü bir retorik olmaktan öte çağın huzursuzluğunu dile getiren "Auschwitz'ten sonra şiir yazmak barbarlıktır" sözünü bugün bir kez daha düşünmeye vesile oluyor.
Yeni Bir Bakışla Deleuze
"Deleuze'ün çalışması inşası süren bir diyalog, fikirlerin sürekli yeniden çerçevelendiği, yeniden sınandığı ve yeni baştan sorgulandığı bir tartışma olarak felsefeye inancın ifadesidir." Yeni Bir Bakışla Deleuze, Deleuze düşüncesinin çok katmanlı gövdesini açığa çıkarmak için basit çözümlere başvurmaktan uzak duruyor; bunun yerine söz konusu katmanların sanat, film, TV dizileri ve hatta bilgisayar oyunlarına, yani yeni dünyayı çevreleyen mekanizmalara verdiği cevapları yorumluyor.
Damian Sutton ve David Martin-Jones'un Eternal Sunshine of the Spotless Mind'dan The Cell'e, Pac Man'den Lost'a, Doctor Who'dan Kafka okumasına kadar birçok farklı örnek üzerinden Deleuze'ün yersiz yurtsuzlaştırma, köksap, oluş, süre gibi temel kavramlarını ele alma biçimleri sayesinde "Deleuzecü siyaset diye bir şey var mıdır?" sorusu da yeniden canlanıyor. Birbirinden çok farklı disiplinler bağlamında sürekli yeniden ele alınması gereken Deleuze düşüncesi, bilhassa görsel sanatlardaki yansımaları açısından kültür eleştirisini mümkün kılan yorumlama biçiminin bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. "Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor...
Yeni Bir Bakışla Derrida
Hiç kuşkusuz, Derrida düşüncesinin merkezinde metafiziğin yapıbozumu yer alır. Söz konusu olan, konuşmayı yazıya üstün tutan (sözmerkezci) hakim metafizik anlayışın yapıbozumudur ve Derrida "yazı"yı yeniden düşünmekle anlamın, yasanın, Benliğin, otoritenin, hakikatin, yani aslında tüm ihtişamlı yapıların nasıl inşa edildiğini sorgular. İhtişamın tersine yıkıntıya, tüm bu yapılarda mündemiç faniliğe dikkat çeker. "Yeni Bir Bakışla" serisinin dördüncü kitabı Yeni Bir Bakışla Derrida merkezine aldığı yapıbozum yöntemini, yapısalcılık ve post-yapısalcılık tartışması bağlamında Derrida'nın Fransızca "fark" ve "erteleme" terimlerinden türettiği différance, Kant'ın Yargı Yetisinin Eleştirisi'nden ödünç aldığı parergon ve écriture kavramlarıyla birlikte ele alıyor.
Yeni Bir Bakışla Derrida, yapıbozum yöntemi içerisinde birbiriyle bağlantılı tüm bu kavramlar üzerinden Derrida düşüncesinin, hem Batı felsefe geleneğiyle hem de mimariden moda tasarımına, resimden sinemaya, grafik romandan fotoğrafa, sanatın çeşitli dallarıyla kurduğu eleştirel diyalogu ortaya çıkarıyor, çetrefilli Derrida düşüncesini sade bir dille okurlara aktarıyor. "Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor...
Yeni Bir Bakışla Baudrillard
Yeni Bir Bakışla Baudrillard bugün görsel sanatlar ve kültür alanında Baudrillard'ın nasıl bir yer işgal ettiğini temsilin doğası nedir sorusunu merkeze alarak sorguluyor. Buna yanıt ararken de dört tema -imaj, sanat, tüketim ve ekranlar- üzerinden Baudrillard'ın külliyatında öne çıkan bazı fikirler ile günümüzün imaja doymuş dünyasında yüzeyselliğin ve görünüşlerin hakimiyetindeki sinema, televizyon, fotoğraf, pornografi, reklam, moda, reality şovlar ve internette imajların rolünü nasıl gördüğünü, sanatın rolü ve işlevine dair ne söylediğini ve son olarak da Baudrillard'ın belki de en tartışmalı ve güncel yazılarının konusunu oluşturan postmodern savaş ve onun kitle medyasındaki temsiline dair analizlerini ele alıyor.
İşaretlerin, imajların rolünü ve önemini hesaba katan bir tüketim teorisi geliştiren ilk düşünürlerden biri olan Baudrillard'ın düşünceleri Kim Toffoletti'nin bu ufuk açıcı kitabında yeniden ele alınıyor, işleniyor, sorgulanıyor ve aralıksız olarak Baudrillard'ın şu sözü yankılanıyor: "Her şey görünür kılındığında, görülecek bir şey kalmadığını keşfederiz."
Yeni Bir Bakışla Heidegger
"Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor... Heidegger söz konusu olduğunda, genel olarak onun okunması ve anlaşılması çok zor metinler kaleme aldığı görüşü hakimdir. İşte Barbara Bolt'un bu kitabı Heidegger'e ilgi duyan okurun bu güçlüğü aşmasına yardımcı olacak özgün bir rehber niteliği taşıyor.
Yazar başta sanatçılar ve sanat öğrencileri olmak üzere, sanat ve felsefe ile ilgilenen herkesin onun bakış açısını anlayabileceği bir okuma olanağı sunuyor. Barbara Bolt, Heidegger'in en ünlü çalışması Varlık ve Zaman da dahil olmak üzere, felsefecinin sanata ilişkin en önemli metinlerinin yakın bir okumasını sunarak, günümüzdeki sanat ve sanat endüstrisine nasıl eleştirel bir noktadan yaklaştığını görmemizi sağlıyor. Bunu da Sophie Calle, Anish Cooper ve Anselm Keifer gibi uluslararası sanatçıların işleri üzerinden yapıyor.
Yeni Bir Bakışla Adorno
"Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor... Yeni Bir Bakışla Adorno 20. yüzyılın iki büyük bestecisi Stravinski ve Schönberg'in müziğine, Kandinski'nin tekil sanat eserlerine getirdiği farklı okumalardan hareketle, Adorno'nun diyalektik felsefesine, umut ilkesine ve otonom sanat, kültür endüstrisi, faşizm, sahicilik jargonu, mimesis üzerine düşüncelerine bütünlüklü bir yaklaşım geliştiriyor; onu "Frankfurt Okulu'nun kasvetli diyalektikçisi" yaftasından kurtararak yeni bir bakışla ütopyacı bir düşünür olarak anlatıyor, çokuluslu eğlence şirketlerinin dünyası için uysallaştırmaksızın, hakkındaki yaygın sefil elitist imgesini sorguluyor.
Bu kitap 20. yüzyılda modernist sanatın, siyasal ve estetik açılardan radikal bir çıkış olduğunu savunan Adorno'nun tartışma yaratmış, ünlü bir retorik olmaktan öte çağın huzursuzluğunu dile getiren "Auschwitz'ten sonra şiir yazmak barbarlıktır" sözünü bugün bir kez daha düşünmeye vesile oluyor.
Yeni Bir Bakışla Deleuze
"Deleuze'ün çalışması inşası süren bir diyalog, fikirlerin sürekli yeniden çerçevelendiği, yeniden sınandığı ve yeni baştan sorgulandığı bir tartışma olarak felsefeye inancın ifadesidir." Yeni Bir Bakışla Deleuze, Deleuze düşüncesinin çok katmanlı gövdesini açığa çıkarmak için basit çözümlere başvurmaktan uzak duruyor; bunun yerine söz konusu katmanların sanat, film, TV dizileri ve hatta bilgisayar oyunlarına, yani yeni dünyayı çevreleyen mekanizmalara verdiği cevapları yorumluyor.
Damian Sutton ve David Martin-Jones'un Eternal Sunshine of the Spotless Mind'dan The Cell'e, Pac Man'den Lost'a, Doctor Who'dan Kafka okumasına kadar birçok farklı örnek üzerinden Deleuze'ün yersiz yurtsuzlaştırma, köksap, oluş, süre gibi temel kavramlarını ele alma biçimleri sayesinde "Deleuzecü siyaset diye bir şey var mıdır?" sorusu da yeniden canlanıyor. Birbirinden çok farklı disiplinler bağlamında sürekli yeniden ele alınması gereken Deleuze düşüncesi, bilhassa görsel sanatlardaki yansımaları açısından kültür eleştirisini mümkün kılan yorumlama biçiminin bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. "Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor...
Yeni Bir Bakışla Derrida
Hiç kuşkusuz, Derrida düşüncesinin merkezinde metafiziğin yapıbozumu yer alır. Söz konusu olan, konuşmayı yazıya üstün tutan (sözmerkezci) hakim metafizik anlayışın yapıbozumudur ve Derrida "yazı"yı yeniden düşünmekle anlamın, yasanın, Benliğin, otoritenin, hakikatin, yani aslında tüm ihtişamlı yapıların nasıl inşa edildiğini sorgular. İhtişamın tersine yıkıntıya, tüm bu yapılarda mündemiç faniliğe dikkat çeker. "Yeni Bir Bakışla" serisinin dördüncü kitabı Yeni Bir Bakışla Derrida merkezine aldığı yapıbozum yöntemini, yapısalcılık ve post-yapısalcılık tartışması bağlamında Derrida'nın Fransızca "fark" ve "erteleme" terimlerinden türettiği différance, Kant'ın Yargı Yetisinin Eleştirisi'nden ödünç aldığı parergon ve écriture kavramlarıyla birlikte ele alıyor.
Yeni Bir Bakışla Derrida, yapıbozum yöntemi içerisinde birbiriyle bağlantılı tüm bu kavramlar üzerinden Derrida düşüncesinin, hem Batı felsefe geleneğiyle hem de mimariden moda tasarımına, resimden sinemaya, grafik romandan fotoğrafa, sanatın çeşitli dallarıyla kurduğu eleştirel diyalogu ortaya çıkarıyor, çetrefilli Derrida düşüncesini sade bir dille okurlara aktarıyor. "Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor...
Yeni Bir Bakışla Baudrillard
Yeni Bir Bakışla Baudrillard bugün görsel sanatlar ve kültür alanında Baudrillard'ın nasıl bir yer işgal ettiğini temsilin doğası nedir sorusunu merkeze alarak sorguluyor. Buna yanıt ararken de dört tema -imaj, sanat, tüketim ve ekranlar- üzerinden Baudrillard'ın külliyatında öne çıkan bazı fikirler ile günümüzün imaja doymuş dünyasında yüzeyselliğin ve görünüşlerin hakimiyetindeki sinema, televizyon, fotoğraf, pornografi, reklam, moda, reality şovlar ve internette imajların rolünü nasıl gördüğünü, sanatın rolü ve işlevine dair ne söylediğini ve son olarak da Baudrillard'ın belki de en tartışmalı ve güncel yazılarının konusunu oluşturan postmodern savaş ve onun kitle medyasındaki temsiline dair analizlerini ele alıyor.
İşaretlerin, imajların rolünü ve önemini hesaba katan bir tüketim teorisi geliştiren ilk düşünürlerden biri olan Baudrillard'ın düşünceleri Kim Toffoletti'nin bu ufuk açıcı kitabında yeniden ele alınıyor, işleniyor, sorgulanıyor ve aralıksız olarak Baudrillard'ın şu sözü yankılanıyor: "Her şey görünür kılındığında, görülecek bir şey kalmadığını keşfederiz."
Set İçindeki Kitaplar;
Yeni Bir Bakışla Heidegger
"Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor... Heidegger söz konusu olduğunda, genel olarak onun okunması ve anlaşılması çok zor metinler kaleme aldığı görüşü hakimdir. İşte Barbara Bolt'un bu kitabı Heidegger'e ilgi duyan okurun bu güçlüğü aşmasına yardımcı olacak özgün bir rehber niteliği taşıyor.
Yazar başta sanatçılar ve sanat öğrencileri olmak üzere, sanat ve felsefe ile ilgilenen herkesin onun bakış açısını anlayabileceği bir okuma olanağı sunuyor. Barbara Bolt, Heidegger'in en ünlü çalışması Varlık ve Zaman da dahil olmak üzere, felsefecinin sanata ilişkin en önemli metinlerinin yakın bir okumasını sunarak, günümüzdeki sanat ve sanat endüstrisine nasıl eleştirel bir noktadan yaklaştığını görmemizi sağlıyor. Bunu da Sophie Calle, Anish Cooper ve Anselm Keifer gibi uluslararası sanatçıların işleri üzerinden yapıyor.
Yeni Bir Bakışla Adorno
"Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor... Yeni Bir Bakışla Adorno 20. yüzyılın iki büyük bestecisi Stravinski ve Schönberg'in müziğine, Kandinski'nin tekil sanat eserlerine getirdiği farklı okumalardan hareketle, Adorno'nun diyalektik felsefesine, umut ilkesine ve otonom sanat, kültür endüstrisi, faşizm, sahicilik jargonu, mimesis üzerine düşüncelerine bütünlüklü bir yaklaşım geliştiriyor; onu "Frankfurt Okulu'nun kasvetli diyalektikçisi" yaftasından kurtararak yeni bir bakışla ütopyacı bir düşünür olarak anlatıyor, çokuluslu eğlence şirketlerinin dünyası için uysallaştırmaksızın, hakkındaki yaygın sefil elitist imgesini sorguluyor.
Bu kitap 20. yüzyılda modernist sanatın, siyasal ve estetik açılardan radikal bir çıkış olduğunu savunan Adorno'nun tartışma yaratmış, ünlü bir retorik olmaktan öte çağın huzursuzluğunu dile getiren "Auschwitz'ten sonra şiir yazmak barbarlıktır" sözünü bugün bir kez daha düşünmeye vesile oluyor.
Yeni Bir Bakışla Deleuze
"Deleuze'ün çalışması inşası süren bir diyalog, fikirlerin sürekli yeniden çerçevelendiği, yeniden sınandığı ve yeni baştan sorgulandığı bir tartışma olarak felsefeye inancın ifadesidir." Yeni Bir Bakışla Deleuze, Deleuze düşüncesinin çok katmanlı gövdesini açığa çıkarmak için basit çözümlere başvurmaktan uzak duruyor; bunun yerine söz konusu katmanların sanat, film, TV dizileri ve hatta bilgisayar oyunlarına, yani yeni dünyayı çevreleyen mekanizmalara verdiği cevapları yorumluyor.
Damian Sutton ve David Martin-Jones'un Eternal Sunshine of the Spotless Mind'dan The Cell'e, Pac Man'den Lost'a, Doctor Who'dan Kafka okumasına kadar birçok farklı örnek üzerinden Deleuze'ün yersiz yurtsuzlaştırma, köksap, oluş, süre gibi temel kavramlarını ele alma biçimleri sayesinde "Deleuzecü siyaset diye bir şey var mıdır?" sorusu da yeniden canlanıyor. Birbirinden çok farklı disiplinler bağlamında sürekli yeniden ele alınması gereken Deleuze düşüncesi, bilhassa görsel sanatlardaki yansımaları açısından kültür eleştirisini mümkün kılan yorumlama biçiminin bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. "Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor...
Yeni Bir Bakışla Derrida
Hiç kuşkusuz, Derrida düşüncesinin merkezinde metafiziğin yapıbozumu yer alır. Söz konusu olan, konuşmayı yazıya üstün tutan (sözmerkezci) hakim metafizik anlayışın yapıbozumudur ve Derrida "yazı"yı yeniden düşünmekle anlamın, yasanın, Benliğin, otoritenin, hakikatin, yani aslında tüm ihtişamlı yapıların nasıl inşa edildiğini sorgular. İhtişamın tersine yıkıntıya, tüm bu yapılarda mündemiç faniliğe dikkat çeker. "Yeni Bir Bakışla" serisinin dördüncü kitabı Yeni Bir Bakışla Derrida merkezine aldığı yapıbozum yöntemini, yapısalcılık ve post-yapısalcılık tartışması bağlamında Derrida'nın Fransızca "fark" ve "erteleme" terimlerinden türettiği différance, Kant'ın Yargı Yetisinin Eleştirisi'nden ödünç aldığı parergon ve écriture kavramlarıyla birlikte ele alıyor.
Yeni Bir Bakışla Derrida, yapıbozum yöntemi içerisinde birbiriyle bağlantılı tüm bu kavramlar üzerinden Derrida düşüncesinin, hem Batı felsefe geleneğiyle hem de mimariden moda tasarımına, resimden sinemaya, grafik romandan fotoğrafa, sanatın çeşitli dallarıyla kurduğu eleştirel diyalogu ortaya çıkarıyor, çetrefilli Derrida düşüncesini sade bir dille okurlara aktarıyor. "Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor...
Yeni Bir Bakışla Baudrillard
Yeni Bir Bakışla Baudrillard bugün görsel sanatlar ve kültür alanında Baudrillard'ın nasıl bir yer işgal ettiğini temsilin doğası nedir sorusunu merkeze alarak sorguluyor. Buna yanıt ararken de dört tema -imaj, sanat, tüketim ve ekranlar- üzerinden Baudrillard'ın külliyatında öne çıkan bazı fikirler ile günümüzün imaja doymuş dünyasında yüzeyselliğin ve görünüşlerin hakimiyetindeki sinema, televizyon, fotoğraf, pornografi, reklam, moda, reality şovlar ve internette imajların rolünü nasıl gördüğünü, sanatın rolü ve işlevine dair ne söylediğini ve son olarak da Baudrillard'ın belki de en tartışmalı ve güncel yazılarının konusunu oluşturan postmodern savaş ve onun kitle medyasındaki temsiline dair analizlerini ele alıyor.
İşaretlerin, imajların rolünü ve önemini hesaba katan bir tüketim teorisi geliştiren ilk düşünürlerden biri olan Baudrillard'ın düşünceleri Kim Toffoletti'nin bu ufuk açıcı kitabında yeniden ele alınıyor, işleniyor, sorgulanıyor ve aralıksız olarak Baudrillard'ın şu sözü yankılanıyor: "Her şey görünür kılındığında, görülecek bir şey kalmadığını keşfederiz."
Yeni Bir Bakışla Heidegger
"Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor... Heidegger söz konusu olduğunda, genel olarak onun okunması ve anlaşılması çok zor metinler kaleme aldığı görüşü hakimdir. İşte Barbara Bolt'un bu kitabı Heidegger'e ilgi duyan okurun bu güçlüğü aşmasına yardımcı olacak özgün bir rehber niteliği taşıyor.
Yazar başta sanatçılar ve sanat öğrencileri olmak üzere, sanat ve felsefe ile ilgilenen herkesin onun bakış açısını anlayabileceği bir okuma olanağı sunuyor. Barbara Bolt, Heidegger'in en ünlü çalışması Varlık ve Zaman da dahil olmak üzere, felsefecinin sanata ilişkin en önemli metinlerinin yakın bir okumasını sunarak, günümüzdeki sanat ve sanat endüstrisine nasıl eleştirel bir noktadan yaklaştığını görmemizi sağlıyor. Bunu da Sophie Calle, Anish Cooper ve Anselm Keifer gibi uluslararası sanatçıların işleri üzerinden yapıyor.
Yeni Bir Bakışla Adorno
"Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor... Yeni Bir Bakışla Adorno 20. yüzyılın iki büyük bestecisi Stravinski ve Schönberg'in müziğine, Kandinski'nin tekil sanat eserlerine getirdiği farklı okumalardan hareketle, Adorno'nun diyalektik felsefesine, umut ilkesine ve otonom sanat, kültür endüstrisi, faşizm, sahicilik jargonu, mimesis üzerine düşüncelerine bütünlüklü bir yaklaşım geliştiriyor; onu "Frankfurt Okulu'nun kasvetli diyalektikçisi" yaftasından kurtararak yeni bir bakışla ütopyacı bir düşünür olarak anlatıyor, çokuluslu eğlence şirketlerinin dünyası için uysallaştırmaksızın, hakkındaki yaygın sefil elitist imgesini sorguluyor.
Bu kitap 20. yüzyılda modernist sanatın, siyasal ve estetik açılardan radikal bir çıkış olduğunu savunan Adorno'nun tartışma yaratmış, ünlü bir retorik olmaktan öte çağın huzursuzluğunu dile getiren "Auschwitz'ten sonra şiir yazmak barbarlıktır" sözünü bugün bir kez daha düşünmeye vesile oluyor.
Yeni Bir Bakışla Deleuze
"Deleuze'ün çalışması inşası süren bir diyalog, fikirlerin sürekli yeniden çerçevelendiği, yeniden sınandığı ve yeni baştan sorgulandığı bir tartışma olarak felsefeye inancın ifadesidir." Yeni Bir Bakışla Deleuze, Deleuze düşüncesinin çok katmanlı gövdesini açığa çıkarmak için basit çözümlere başvurmaktan uzak duruyor; bunun yerine söz konusu katmanların sanat, film, TV dizileri ve hatta bilgisayar oyunlarına, yani yeni dünyayı çevreleyen mekanizmalara verdiği cevapları yorumluyor.
Damian Sutton ve David Martin-Jones'un Eternal Sunshine of the Spotless Mind'dan The Cell'e, Pac Man'den Lost'a, Doctor Who'dan Kafka okumasına kadar birçok farklı örnek üzerinden Deleuze'ün yersiz yurtsuzlaştırma, köksap, oluş, süre gibi temel kavramlarını ele alma biçimleri sayesinde "Deleuzecü siyaset diye bir şey var mıdır?" sorusu da yeniden canlanıyor. Birbirinden çok farklı disiplinler bağlamında sürekli yeniden ele alınması gereken Deleuze düşüncesi, bilhassa görsel sanatlardaki yansımaları açısından kültür eleştirisini mümkün kılan yorumlama biçiminin bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. "Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor...
Yeni Bir Bakışla Derrida
Hiç kuşkusuz, Derrida düşüncesinin merkezinde metafiziğin yapıbozumu yer alır. Söz konusu olan, konuşmayı yazıya üstün tutan (sözmerkezci) hakim metafizik anlayışın yapıbozumudur ve Derrida "yazı"yı yeniden düşünmekle anlamın, yasanın, Benliğin, otoritenin, hakikatin, yani aslında tüm ihtişamlı yapıların nasıl inşa edildiğini sorgular. İhtişamın tersine yıkıntıya, tüm bu yapılarda mündemiç faniliğe dikkat çeker. "Yeni Bir Bakışla" serisinin dördüncü kitabı Yeni Bir Bakışla Derrida merkezine aldığı yapıbozum yöntemini, yapısalcılık ve post-yapısalcılık tartışması bağlamında Derrida'nın Fransızca "fark" ve "erteleme" terimlerinden türettiği différance, Kant'ın Yargı Yetisinin Eleştirisi'nden ödünç aldığı parergon ve écriture kavramlarıyla birlikte ele alıyor.
Yeni Bir Bakışla Derrida, yapıbozum yöntemi içerisinde birbiriyle bağlantılı tüm bu kavramlar üzerinden Derrida düşüncesinin, hem Batı felsefe geleneğiyle hem de mimariden moda tasarımına, resimden sinemaya, grafik romandan fotoğrafa, sanatın çeşitli dallarıyla kurduğu eleştirel diyalogu ortaya çıkarıyor, çetrefilli Derrida düşüncesini sade bir dille okurlara aktarıyor. "Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor...
Yeni Bir Bakışla Baudrillard
Yeni Bir Bakışla Baudrillard bugün görsel sanatlar ve kültür alanında Baudrillard'ın nasıl bir yer işgal ettiğini temsilin doğası nedir sorusunu merkeze alarak sorguluyor. Buna yanıt ararken de dört tema -imaj, sanat, tüketim ve ekranlar- üzerinden Baudrillard'ın külliyatında öne çıkan bazı fikirler ile günümüzün imaja doymuş dünyasında yüzeyselliğin ve görünüşlerin hakimiyetindeki sinema, televizyon, fotoğraf, pornografi, reklam, moda, reality şovlar ve internette imajların rolünü nasıl gördüğünü, sanatın rolü ve işlevine dair ne söylediğini ve son olarak da Baudrillard'ın belki de en tartışmalı ve güncel yazılarının konusunu oluşturan postmodern savaş ve onun kitle medyasındaki temsiline dair analizlerini ele alıyor.
İşaretlerin, imajların rolünü ve önemini hesaba katan bir tüketim teorisi geliştiren ilk düşünürlerden biri olan Baudrillard'ın düşünceleri Kim Toffoletti'nin bu ufuk açıcı kitabında yeniden ele alınıyor, işleniyor, sorgulanıyor ve aralıksız olarak Baudrillard'ın şu sözü yankılanıyor: "Her şey görünür kılındığında, görülecek bir şey kalmadığını keşfederiz."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.