Yapılar / Projeler

Hüseyin Bütüner ve Hilmi Güner´in bir monografi kapsamında yaptıklarını mimarlık dünyasıyla paylaşma kararı neredeyse iki yıl süren bir maceranın başlangıcını oluşturuyor. İşleri üzerine bütüncül bir bakışın geliştirilmesini sağlayarak meslektaşlarını söz söylemeye çağırmayı hedefleyen bu süreç boyunca, onlar yaptıklarına ve kendilerine bir kez de dışarıdan bakma olanağı bulurken, ben de bu yayının koordinasyonu ve tasarımı esnasında onların mimarlığını daha yakından tanıma fırsatı buldum. Tasarım sürecinde sadeleşme ve karmaşıklaşma arasında duran o hassas karar alanında sergilenen bir ustalıkla karşılaştım. Gereğince kontrol edilmediğinde malzeme ve teknolojinin hükmetmesiyle ortaya çıkan sıradanlıktan, zaman zaman süslemelerle daha da pekişen gündelik beğeninin zorlamalarıyla oluşan hâkim dilden nasıl uzak durulduğunu, malzemenin doğasına olan duyarlılığı gözlemledim. İç ve dışın uzlaşması için sarf edilen çabayı ve çevreye gösterilen özeni algıladım. Yakın dönemde tamamlanan yapılar ile daha da belirginleşen özgün bir mimarlık çizgisinin gelişimini izledim. Bir ikilinin üzerinde olgunlukla buluştuğu ortak düşünce ve tasarım anlayışıyla şekillenen üretim mekanizmasının farkına vardım. On yedi ve yedi projelik bir seçkiyle ilk kez toplu şekilde mimarlık ortamıyla bir araya geldikleri bu yayın, bir parça onların mimarlığıyla da örtüşür biçimde, karmaşa ve soyutluktan kaçınarak, yalın bir görsel anlatımla hem profesyonellere hem de mimarlık öğrencilerine farklı katmanlarda okumalar sunuyor. Yeri geldikçe tasarım süreçlerinin farklı ortamlarından örneklerle çeşitleniyor. Kitabın başında Ziya Tanalı´nın nesnel yapı tariflerinden kaçınarak kendine has üslubuyla kurgulandırdığı bakış, mimarlık ve sanata yansıttığı bir dizi kavram üzerinden tanımladığı, çerçeve, izleyici için bir başlangıç noktası sağlıyor; kişisel bakış ve algılamaların gelişmesine yol gösteriyor; keşfetme fark edebilme zevkini biraz da okura bırakarak önderlik ediyor. Kitap, Tanalı´nın kendi deyimiyle "deneme" olarak nitelediği yazısıyla zenginleşen bir sunum eşliğinde Bütüner ve Güner mimarlığını izlemeye davet ediyor. Fatih Cengiz Öz (Arka kapaktan)