9786257958370
486135
https://www.turkishbooks.com/books/yanki-p486135.html
Yankı
6.552
Kıyılara vuran taş sesleri, rahatlatır mıydı insanı? Taşlara yumuşacık dokunuşu taşların her
dalganın vuruşunda azıcık da olsa yerinden oynaması... Acılarda azıcık unutulsa belki rahatlardı
gönül. Acımı unutursam belki daha yumuşak çarpardım kıyılarıma iyi davranırdım kıyımda
dolaşan insanlara, bana yaklaşan gemiden korkmazdım mesela... Dalgalarımı dindirir rahatça
yerleşmesini sağlardım hem limanıma hem kıyılarıma... Kıyım da o'ydu, limanım da o'ydu...
Oysaki ama o bir gemi için koca bir şehri yakmış ben ise o şehrin küçük bir ilçesiymişim
sadece... Arkadaşlarım bile sessizliğimin çok gürültülü olduğunu söylerken, o sesimi söküp aldı
boğazımdan, bedenimden de ruhumu... Düştüm, kaldırmadı. Kaldırmaya çalıştığında ise yere
tekrar düşürdü. Bıkmadan, usanmadan tekrar tekrar verdim ellerimi, kaldırsın diye.
"Niye aptalsın bu kadar" demedikçe, ellerimi uzatmaya devam ettim. Sonra ellerim kanlar
içinde kaldığını fark ettim. Sadece ellerim değilmiş yaralı kalan, ruhumda yaralanmış ama ben
fark edememişim grip gibi içten içe bitmişim fark edenim olmamış. Fark edenim olmadığı gibi
utanmadan karşımda durmuş elini uzatmış, cesaretin var mı bir daha uzatmaya demiş. Ben ise
öylece bakmışım, kalmışım bir yanım elinde bir yanım kalbinde...
dalganın vuruşunda azıcık da olsa yerinden oynaması... Acılarda azıcık unutulsa belki rahatlardı
gönül. Acımı unutursam belki daha yumuşak çarpardım kıyılarıma iyi davranırdım kıyımda
dolaşan insanlara, bana yaklaşan gemiden korkmazdım mesela... Dalgalarımı dindirir rahatça
yerleşmesini sağlardım hem limanıma hem kıyılarıma... Kıyım da o'ydu, limanım da o'ydu...
Oysaki ama o bir gemi için koca bir şehri yakmış ben ise o şehrin küçük bir ilçesiymişim
sadece... Arkadaşlarım bile sessizliğimin çok gürültülü olduğunu söylerken, o sesimi söküp aldı
boğazımdan, bedenimden de ruhumu... Düştüm, kaldırmadı. Kaldırmaya çalıştığında ise yere
tekrar düşürdü. Bıkmadan, usanmadan tekrar tekrar verdim ellerimi, kaldırsın diye.
"Niye aptalsın bu kadar" demedikçe, ellerimi uzatmaya devam ettim. Sonra ellerim kanlar
içinde kaldığını fark ettim. Sadece ellerim değilmiş yaralı kalan, ruhumda yaralanmış ama ben
fark edememişim grip gibi içten içe bitmişim fark edenim olmamış. Fark edenim olmadığı gibi
utanmadan karşımda durmuş elini uzatmış, cesaretin var mı bir daha uzatmaya demiş. Ben ise
öylece bakmışım, kalmışım bir yanım elinde bir yanım kalbinde...
Kıyılara vuran taş sesleri, rahatlatır mıydı insanı? Taşlara yumuşacık dokunuşu taşların her
dalganın vuruşunda azıcık da olsa yerinden oynaması... Acılarda azıcık unutulsa belki rahatlardı
gönül. Acımı unutursam belki daha yumuşak çarpardım kıyılarıma iyi davranırdım kıyımda
dolaşan insanlara, bana yaklaşan gemiden korkmazdım mesela... Dalgalarımı dindirir rahatça
yerleşmesini sağlardım hem limanıma hem kıyılarıma... Kıyım da o'ydu, limanım da o'ydu...
Oysaki ama o bir gemi için koca bir şehri yakmış ben ise o şehrin küçük bir ilçesiymişim
sadece... Arkadaşlarım bile sessizliğimin çok gürültülü olduğunu söylerken, o sesimi söküp aldı
boğazımdan, bedenimden de ruhumu... Düştüm, kaldırmadı. Kaldırmaya çalıştığında ise yere
tekrar düşürdü. Bıkmadan, usanmadan tekrar tekrar verdim ellerimi, kaldırsın diye.
"Niye aptalsın bu kadar" demedikçe, ellerimi uzatmaya devam ettim. Sonra ellerim kanlar
içinde kaldığını fark ettim. Sadece ellerim değilmiş yaralı kalan, ruhumda yaralanmış ama ben
fark edememişim grip gibi içten içe bitmişim fark edenim olmamış. Fark edenim olmadığı gibi
utanmadan karşımda durmuş elini uzatmış, cesaretin var mı bir daha uzatmaya demiş. Ben ise
öylece bakmışım, kalmışım bir yanım elinde bir yanım kalbinde...
dalganın vuruşunda azıcık da olsa yerinden oynaması... Acılarda azıcık unutulsa belki rahatlardı
gönül. Acımı unutursam belki daha yumuşak çarpardım kıyılarıma iyi davranırdım kıyımda
dolaşan insanlara, bana yaklaşan gemiden korkmazdım mesela... Dalgalarımı dindirir rahatça
yerleşmesini sağlardım hem limanıma hem kıyılarıma... Kıyım da o'ydu, limanım da o'ydu...
Oysaki ama o bir gemi için koca bir şehri yakmış ben ise o şehrin küçük bir ilçesiymişim
sadece... Arkadaşlarım bile sessizliğimin çok gürültülü olduğunu söylerken, o sesimi söküp aldı
boğazımdan, bedenimden de ruhumu... Düştüm, kaldırmadı. Kaldırmaya çalıştığında ise yere
tekrar düşürdü. Bıkmadan, usanmadan tekrar tekrar verdim ellerimi, kaldırsın diye.
"Niye aptalsın bu kadar" demedikçe, ellerimi uzatmaya devam ettim. Sonra ellerim kanlar
içinde kaldığını fark ettim. Sadece ellerim değilmiş yaralı kalan, ruhumda yaralanmış ama ben
fark edememişim grip gibi içten içe bitmişim fark edenim olmamış. Fark edenim olmadığı gibi
utanmadan karşımda durmuş elini uzatmış, cesaretin var mı bir daha uzatmaya demiş. Ben ise
öylece bakmışım, kalmışım bir yanım elinde bir yanım kalbinde...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.