9786053159346
610170
https://www.turkishbooks.com/books/vergi-planlamasini-ifsa-yukumlulugunun-hukuki-siniri-mukellef-haklari-p610170.html
Vergi Planlamasını İfşa Yükümlülüğünün Hukuki Sınırı: Mükellef Hakları
6.96
Çok uluslu şirketlerin neden oldukları vergi kayıpları, 2008 krizi sonrasında OECD ve AB'nin matrah kaybı ve kar aktarımına ilişkin çalışmalarıyla önlenmeye çalışılmaktadır. Bu çalışmaların bir boyutunu, 2018/822 Sayılı AB Direktifi oluşturmaktadır. Direktifle vergi danışmanlarına, vergi mükelleflerinin uluslararası sınır ötesi vergi planlama tasarımlarına ilişkin bilgileri vergi idareleriyle paylaşma zorunluluğu getirilmiştir.
Bu kitapta, Direktifin kanunilik ilkesi bağlamında, açıklık, öngörülebilirlik ve hukuki eşitlik prensiplerine aykırılık oluşturabilecek boşluklar taşıdığı ortaya koyularak, idareye keyfi uygulamalarda bulunma ve hukuki eşitlik ilkesine aykırı davranma olanağı sunulmasının iki boyutu tartışılmıştır. Bunlardan ilki, söz konusu durumun mülkiyet hakkının, özel hayatın gizliliğine saygı hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlaline neden olabilecek hukuki ihtilaflar yaratma olasılığıdır. İkincisi ise, söz konusu Direktifin çok uluslu şirketlerin agresif vergi planlamalarıyla mücadelede ne derece etkin olacağıdır. Bu iki sonuç bağlamında, gerek mükellef haklarının etkin şekilde kullanımı gerekse de çok uluslu şirketlerin agresif vergi planlamaları nedeniyle oluşan vergi kayıplarının önlenmesi açısından hukukun etkin bir şekilde işleyebilmesinin tartışmaya açılması hedeflenmiştir.
Bu kitapta, Direktifin kanunilik ilkesi bağlamında, açıklık, öngörülebilirlik ve hukuki eşitlik prensiplerine aykırılık oluşturabilecek boşluklar taşıdığı ortaya koyularak, idareye keyfi uygulamalarda bulunma ve hukuki eşitlik ilkesine aykırı davranma olanağı sunulmasının iki boyutu tartışılmıştır. Bunlardan ilki, söz konusu durumun mülkiyet hakkının, özel hayatın gizliliğine saygı hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlaline neden olabilecek hukuki ihtilaflar yaratma olasılığıdır. İkincisi ise, söz konusu Direktifin çok uluslu şirketlerin agresif vergi planlamalarıyla mücadelede ne derece etkin olacağıdır. Bu iki sonuç bağlamında, gerek mükellef haklarının etkin şekilde kullanımı gerekse de çok uluslu şirketlerin agresif vergi planlamaları nedeniyle oluşan vergi kayıplarının önlenmesi açısından hukukun etkin bir şekilde işleyebilmesinin tartışmaya açılması hedeflenmiştir.
Çok uluslu şirketlerin neden oldukları vergi kayıpları, 2008 krizi sonrasında OECD ve AB'nin matrah kaybı ve kar aktarımına ilişkin çalışmalarıyla önlenmeye çalışılmaktadır. Bu çalışmaların bir boyutunu, 2018/822 Sayılı AB Direktifi oluşturmaktadır. Direktifle vergi danışmanlarına, vergi mükelleflerinin uluslararası sınır ötesi vergi planlama tasarımlarına ilişkin bilgileri vergi idareleriyle paylaşma zorunluluğu getirilmiştir.
Bu kitapta, Direktifin kanunilik ilkesi bağlamında, açıklık, öngörülebilirlik ve hukuki eşitlik prensiplerine aykırılık oluşturabilecek boşluklar taşıdığı ortaya koyularak, idareye keyfi uygulamalarda bulunma ve hukuki eşitlik ilkesine aykırı davranma olanağı sunulmasının iki boyutu tartışılmıştır. Bunlardan ilki, söz konusu durumun mülkiyet hakkının, özel hayatın gizliliğine saygı hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlaline neden olabilecek hukuki ihtilaflar yaratma olasılığıdır. İkincisi ise, söz konusu Direktifin çok uluslu şirketlerin agresif vergi planlamalarıyla mücadelede ne derece etkin olacağıdır. Bu iki sonuç bağlamında, gerek mükellef haklarının etkin şekilde kullanımı gerekse de çok uluslu şirketlerin agresif vergi planlamaları nedeniyle oluşan vergi kayıplarının önlenmesi açısından hukukun etkin bir şekilde işleyebilmesinin tartışmaya açılması hedeflenmiştir.
Bu kitapta, Direktifin kanunilik ilkesi bağlamında, açıklık, öngörülebilirlik ve hukuki eşitlik prensiplerine aykırılık oluşturabilecek boşluklar taşıdığı ortaya koyularak, idareye keyfi uygulamalarda bulunma ve hukuki eşitlik ilkesine aykırı davranma olanağı sunulmasının iki boyutu tartışılmıştır. Bunlardan ilki, söz konusu durumun mülkiyet hakkının, özel hayatın gizliliğine saygı hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlaline neden olabilecek hukuki ihtilaflar yaratma olasılığıdır. İkincisi ise, söz konusu Direktifin çok uluslu şirketlerin agresif vergi planlamalarıyla mücadelede ne derece etkin olacağıdır. Bu iki sonuç bağlamında, gerek mükellef haklarının etkin şekilde kullanımı gerekse de çok uluslu şirketlerin agresif vergi planlamaları nedeniyle oluşan vergi kayıplarının önlenmesi açısından hukukun etkin bir şekilde işleyebilmesinin tartışmaya açılması hedeflenmiştir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.