9789753439145
388397
https://www.turkishbooks.com/books/ve-madenci-tumba-dedi-p388397.html
Ve Madenci Tumba Dedi Büyük Zonguldak Yürüyüşü
4.8
Soma ve ardından Ermenek'te birbiri peşi sıra meydana gelen maden kazalarının akabinde yayımlanmaktadır.
Kitabın konusunu, 1990 yılında bir anda Türkiye'nin gündemini belirleyen büyük Zonguldak madenci yürüyüşü oluşturuyor.
Bir belgesel-anı-roman tadında yazılmış olan bu kitaptaki her şey, isimler bile gerçektir.
Yazar Halil Yapağılı, madencilerin dramına bizzat yakından tanık olmuş, birkaç ay boyunca Zonguldak'ta madencilerle iç içe yaşamıştır.
Büyük Zonguldak yürüyüşü bir anda Türkiye'nin ve dünyanın dikkatini madencilerin içler acısı durumuna çekmişti.
Haftalar öncesinde yürütülen sendika-hükümet görüşmeleri tıkanınca madenciye derdini anlatmak için Ankara'ya yürümekten başka bir çıkar yol bırakılmamıştı.
Bugün olduğu gibi o gün de basın ve medya hükümetin kontrolündeydi ve büyük yürüyüşü görmezden gelmişti.
Ancak madencinin halkla bütünleşen sabırlı ve akıllı adımları etkisini hemen göstermiş, önce basın ve medyayı hizaya sokmuş, ardından da hükümeti sarsmıştı.
Zonguldak yürüyüşü öylesine etkiliydi ki, madenciler bütün Türkiye'yi arkalarına almakla kalmamış, hükümeti de istifa etme noktasına getirmişlerdi.
İşte okuyacağınız bu kitap yürüyüşün destansı hikâyesini anlatmaktadır.
Kitabın konusunu, 1990 yılında bir anda Türkiye'nin gündemini belirleyen büyük Zonguldak madenci yürüyüşü oluşturuyor.
Bir belgesel-anı-roman tadında yazılmış olan bu kitaptaki her şey, isimler bile gerçektir.
Yazar Halil Yapağılı, madencilerin dramına bizzat yakından tanık olmuş, birkaç ay boyunca Zonguldak'ta madencilerle iç içe yaşamıştır.
Büyük Zonguldak yürüyüşü bir anda Türkiye'nin ve dünyanın dikkatini madencilerin içler acısı durumuna çekmişti.
Haftalar öncesinde yürütülen sendika-hükümet görüşmeleri tıkanınca madenciye derdini anlatmak için Ankara'ya yürümekten başka bir çıkar yol bırakılmamıştı.
Bugün olduğu gibi o gün de basın ve medya hükümetin kontrolündeydi ve büyük yürüyüşü görmezden gelmişti.
Ancak madencinin halkla bütünleşen sabırlı ve akıllı adımları etkisini hemen göstermiş, önce basın ve medyayı hizaya sokmuş, ardından da hükümeti sarsmıştı.
Zonguldak yürüyüşü öylesine etkiliydi ki, madenciler bütün Türkiye'yi arkalarına almakla kalmamış, hükümeti de istifa etme noktasına getirmişlerdi.
İşte okuyacağınız bu kitap yürüyüşün destansı hikâyesini anlatmaktadır.
Soma ve ardından Ermenek'te birbiri peşi sıra meydana gelen maden kazalarının akabinde yayımlanmaktadır.
Kitabın konusunu, 1990 yılında bir anda Türkiye'nin gündemini belirleyen büyük Zonguldak madenci yürüyüşü oluşturuyor.
Bir belgesel-anı-roman tadında yazılmış olan bu kitaptaki her şey, isimler bile gerçektir.
Yazar Halil Yapağılı, madencilerin dramına bizzat yakından tanık olmuş, birkaç ay boyunca Zonguldak'ta madencilerle iç içe yaşamıştır.
Büyük Zonguldak yürüyüşü bir anda Türkiye'nin ve dünyanın dikkatini madencilerin içler acısı durumuna çekmişti.
Haftalar öncesinde yürütülen sendika-hükümet görüşmeleri tıkanınca madenciye derdini anlatmak için Ankara'ya yürümekten başka bir çıkar yol bırakılmamıştı.
Bugün olduğu gibi o gün de basın ve medya hükümetin kontrolündeydi ve büyük yürüyüşü görmezden gelmişti.
Ancak madencinin halkla bütünleşen sabırlı ve akıllı adımları etkisini hemen göstermiş, önce basın ve medyayı hizaya sokmuş, ardından da hükümeti sarsmıştı.
Zonguldak yürüyüşü öylesine etkiliydi ki, madenciler bütün Türkiye'yi arkalarına almakla kalmamış, hükümeti de istifa etme noktasına getirmişlerdi.
İşte okuyacağınız bu kitap yürüyüşün destansı hikâyesini anlatmaktadır.
Kitabın konusunu, 1990 yılında bir anda Türkiye'nin gündemini belirleyen büyük Zonguldak madenci yürüyüşü oluşturuyor.
Bir belgesel-anı-roman tadında yazılmış olan bu kitaptaki her şey, isimler bile gerçektir.
Yazar Halil Yapağılı, madencilerin dramına bizzat yakından tanık olmuş, birkaç ay boyunca Zonguldak'ta madencilerle iç içe yaşamıştır.
Büyük Zonguldak yürüyüşü bir anda Türkiye'nin ve dünyanın dikkatini madencilerin içler acısı durumuna çekmişti.
Haftalar öncesinde yürütülen sendika-hükümet görüşmeleri tıkanınca madenciye derdini anlatmak için Ankara'ya yürümekten başka bir çıkar yol bırakılmamıştı.
Bugün olduğu gibi o gün de basın ve medya hükümetin kontrolündeydi ve büyük yürüyüşü görmezden gelmişti.
Ancak madencinin halkla bütünleşen sabırlı ve akıllı adımları etkisini hemen göstermiş, önce basın ve medyayı hizaya sokmuş, ardından da hükümeti sarsmıştı.
Zonguldak yürüyüşü öylesine etkiliydi ki, madenciler bütün Türkiye'yi arkalarına almakla kalmamış, hükümeti de istifa etme noktasına getirmişlerdi.
İşte okuyacağınız bu kitap yürüyüşün destansı hikâyesini anlatmaktadır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.