9789758491179
85412
https://www.turkishbooks.com/books/varzebau-ruzgarlari-p85412.html
Varzebau Rüzgarları
1.335
Karşımızda, sanki ayaklarımızın altındaymış gibi bir akarsu vardı: Murat'tı bu. Geçtiği kıvrımlı yollar bir yılanı andırıyordu. Güneş ışıkları yansımış parlıyordu. Denizler gibi mavi olmasa bile bazı yerleri denizlere kırk çekerdi. Etrafında küçücük sahilcikler vardı. Suyun sağ ve sol kıyılarında boyları altmış yedi santimi bulan makiler uzanıyordu. Göz alabildiğince uzanan yemyeşil tarlaların aralarına adeta serpilmiş çiftlik evleri göz kamaştırıcı şeyler olarak göze çarpıyor ama çok geçmeden doğanın anlamını bozan çöp yığınları gibi algılanmaya başlıyordu. Biraz önce geçtiğimiz hapishanenin arka tarafında Murat'a doğru düzensiz kondular sıralanıyordu. Oniki onüç yıl öncesine kadar buralarda yemlik topladığımızı anımsadım.
Yaşantımın durgun ve kısır geçen gecelerinden çok farklıydı bu gece. Gözlerim kapalı düşünüyordum. Ateşli, güzel dudaklarının dudaklarıma dokunması beni düş dünyasında bir bulut gibi gezmeye zorladı. Gerçeğe itildiğimde beni isteklice öpmeye başladı. Hayatımda hep ilkler oluyordu ve bu gecede bir ilk oldu; Nesrin'i, bir kadını ilk defa öpüyordum. Onun bana sokulması, öpmesi içimdeki küçük harmonileri hiç huzursuz etmiyor aksine bazı kayıp isteklerin hayat bulmasına sebep oluyordu. Bu hevesle bende ona sıkıca sarıldım. Boynunu öptüm, dudaklarını, göğüslerini, Onu öpmek benim için güneşe dokunmaktan farksızdı.
Karşımızda, sanki ayaklarımızın altındaymış gibi bir akarsu vardı: Murat'tı bu. Geçtiği kıvrımlı yollar bir yılanı andırıyordu. Güneş ışıkları yansımış parlıyordu. Denizler gibi mavi olmasa bile bazı yerleri denizlere kırk çekerdi. Etrafında küçücük sahilcikler vardı. Suyun sağ ve sol kıyılarında boyları altmış yedi santimi bulan makiler uzanıyordu. Göz alabildiğince uzanan yemyeşil tarlaların aralarına adeta serpilmiş çiftlik evleri göz kamaştırıcı şeyler olarak göze çarpıyor ama çok geçmeden doğanın anlamını bozan çöp yığınları gibi algılanmaya başlıyordu. Biraz önce geçtiğimiz hapishanenin arka tarafında Murat'a doğru düzensiz kondular sıralanıyordu. Oniki onüç yıl öncesine kadar buralarda yemlik topladığımızı anımsadım.
Yaşantımın durgun ve kısır geçen gecelerinden çok farklıydı bu gece. Gözlerim kapalı düşünüyordum. Ateşli, güzel dudaklarının dudaklarıma dokunması beni düş dünyasında bir bulut gibi gezmeye zorladı. Gerçeğe itildiğimde beni isteklice öpmeye başladı. Hayatımda hep ilkler oluyordu ve bu gecede bir ilk oldu; Nesrin'i, bir kadını ilk defa öpüyordum. Onun bana sokulması, öpmesi içimdeki küçük harmonileri hiç huzursuz etmiyor aksine bazı kayıp isteklerin hayat bulmasına sebep oluyordu. Bu hevesle bende ona sıkıca sarıldım. Boynunu öptüm, dudaklarını, göğüslerini, Onu öpmek benim için güneşe dokunmaktan farksızdı.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.