9786053117728
496190
https://www.turkishbooks.com/books/var-misin-ki-yok-olmaktan-korkuyorsun-p496190.html
Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? İlmin, Aydınlanmanın ve Anlamın Felsefesi
4.56
"Düşünmek ruhun
kendi kendiyle konuşmasıdır..."
Türk bir ailenin çocuğu olarak bin yüz elli yıl önce dünyaya gelen ve hayatı boyunca
müzik, felsefe, botanik, matematik ve mantık alanında sayısız eserler kaleme alan Farabi,
ilim ve düşün dünyasında "öğretmen" kabul edilen Aristoteles'ten sonra "ikinci öğretmen"
kabul edilmiştir.
Sadece filozofları değil, sayısız bilimadamını da derinden etkilemiş, akımların ve icatların
ilham kaynağı olmuştur.
Varlıklı bir ailenin ferdi olarak saraya yakın olmasına rağmen siyasi iradeyi tamamen
reddedip kendini ilme adamıştır. Günde yalnızca bir öğün yemekle hayatını sürdüren
Farabi, zamanının her saniyesini ilimle geçirmeye gayret göstermiştir.
Çünkü Farabi'ye göre insan ilmi aramakla mükelleftir. İlmi bulmak, onu öğrenmek ve onu
anlatmak zorundadır.
İlim Çin'de bile olsa kalkıp peşine düşmek gerekir. İnsan ilim için yaşamıyorsa ıstırap
içinde, anlamsız ve mutsuz bir ömür geçiriyordur. Çağımız insanının anlamlı ve anlamsız
gayretleriyle yüzleşmesi ve yeniden bir yaşam kurgusu inşa etmesi açısından Farabi'nin
ilham dolu hayatı ve çalışmaları örnek alınacak niteliktedir.
kendi kendiyle konuşmasıdır..."
Türk bir ailenin çocuğu olarak bin yüz elli yıl önce dünyaya gelen ve hayatı boyunca
müzik, felsefe, botanik, matematik ve mantık alanında sayısız eserler kaleme alan Farabi,
ilim ve düşün dünyasında "öğretmen" kabul edilen Aristoteles'ten sonra "ikinci öğretmen"
kabul edilmiştir.
Sadece filozofları değil, sayısız bilimadamını da derinden etkilemiş, akımların ve icatların
ilham kaynağı olmuştur.
Varlıklı bir ailenin ferdi olarak saraya yakın olmasına rağmen siyasi iradeyi tamamen
reddedip kendini ilme adamıştır. Günde yalnızca bir öğün yemekle hayatını sürdüren
Farabi, zamanının her saniyesini ilimle geçirmeye gayret göstermiştir.
Çünkü Farabi'ye göre insan ilmi aramakla mükelleftir. İlmi bulmak, onu öğrenmek ve onu
anlatmak zorundadır.
İlim Çin'de bile olsa kalkıp peşine düşmek gerekir. İnsan ilim için yaşamıyorsa ıstırap
içinde, anlamsız ve mutsuz bir ömür geçiriyordur. Çağımız insanının anlamlı ve anlamsız
gayretleriyle yüzleşmesi ve yeniden bir yaşam kurgusu inşa etmesi açısından Farabi'nin
ilham dolu hayatı ve çalışmaları örnek alınacak niteliktedir.
"Düşünmek ruhun
kendi kendiyle konuşmasıdır..."
Türk bir ailenin çocuğu olarak bin yüz elli yıl önce dünyaya gelen ve hayatı boyunca
müzik, felsefe, botanik, matematik ve mantık alanında sayısız eserler kaleme alan Farabi,
ilim ve düşün dünyasında "öğretmen" kabul edilen Aristoteles'ten sonra "ikinci öğretmen"
kabul edilmiştir.
Sadece filozofları değil, sayısız bilimadamını da derinden etkilemiş, akımların ve icatların
ilham kaynağı olmuştur.
Varlıklı bir ailenin ferdi olarak saraya yakın olmasına rağmen siyasi iradeyi tamamen
reddedip kendini ilme adamıştır. Günde yalnızca bir öğün yemekle hayatını sürdüren
Farabi, zamanının her saniyesini ilimle geçirmeye gayret göstermiştir.
Çünkü Farabi'ye göre insan ilmi aramakla mükelleftir. İlmi bulmak, onu öğrenmek ve onu
anlatmak zorundadır.
İlim Çin'de bile olsa kalkıp peşine düşmek gerekir. İnsan ilim için yaşamıyorsa ıstırap
içinde, anlamsız ve mutsuz bir ömür geçiriyordur. Çağımız insanının anlamlı ve anlamsız
gayretleriyle yüzleşmesi ve yeniden bir yaşam kurgusu inşa etmesi açısından Farabi'nin
ilham dolu hayatı ve çalışmaları örnek alınacak niteliktedir.
kendi kendiyle konuşmasıdır..."
Türk bir ailenin çocuğu olarak bin yüz elli yıl önce dünyaya gelen ve hayatı boyunca
müzik, felsefe, botanik, matematik ve mantık alanında sayısız eserler kaleme alan Farabi,
ilim ve düşün dünyasında "öğretmen" kabul edilen Aristoteles'ten sonra "ikinci öğretmen"
kabul edilmiştir.
Sadece filozofları değil, sayısız bilimadamını da derinden etkilemiş, akımların ve icatların
ilham kaynağı olmuştur.
Varlıklı bir ailenin ferdi olarak saraya yakın olmasına rağmen siyasi iradeyi tamamen
reddedip kendini ilme adamıştır. Günde yalnızca bir öğün yemekle hayatını sürdüren
Farabi, zamanının her saniyesini ilimle geçirmeye gayret göstermiştir.
Çünkü Farabi'ye göre insan ilmi aramakla mükelleftir. İlmi bulmak, onu öğrenmek ve onu
anlatmak zorundadır.
İlim Çin'de bile olsa kalkıp peşine düşmek gerekir. İnsan ilim için yaşamıyorsa ıstırap
içinde, anlamsız ve mutsuz bir ömür geçiriyordur. Çağımız insanının anlamlı ve anlamsız
gayretleriyle yüzleşmesi ve yeniden bir yaşam kurgusu inşa etmesi açısından Farabi'nin
ilham dolu hayatı ve çalışmaları örnek alınacak niteliktedir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.