9786055222376
406748
https://www.turkishbooks.com/books/vahyi-ve-kainati-birlikte-okumak-p406748.html
Vahyi Ve Kainatı Birlikte Okumak
4.56
Peygamberlere indirilen vahyi okumayı önemsemeyen ve tamamen pozitif bilimlerde ifadesini bulan okuma türüne yoğunlaşan bir kimse, Allah'la alakasını kaybetmiş ve gayb konusundan habersiz kalmış demektir...
Varlığı ve evreni yok sayan, varlıktan kopuk, sadece vahyin okunmasıyla kısıtlanmış okuma ise dünyadan nefret etmeye, onu ve içinde bulunan her şeyi bir pislik olarak görmeye yol açar. Bu sorun, insanın imar, ümran ve medeniyet potansiyelini felç ederek onu; hilafet, emanet ve imar görevini yerine getirmekten alıkoyar...
Bahsettiğimiz okuma öncelikli olarak insandan başlar. İnsan bütüncül bir medeniyet bilgisine Kur'an ve kainatı birlikte okuyarak ulaşabilir. Ancak o zaman, insan Rabbine verdiği söze bağlı kalır, halifelik görevini yerine getirir, emaneti hakkıyla eda eder, imarın gereklerini yerine geti-rir, imtihanını başarıyla tamamlar. Bu medeniyet bilgisi, insanın sadece kendi iç algısı veya üstün bir varlık tarafından kendisine telkin edilmesi ile elde edilebilecek bir bilgi türü değildir. Yanı sıra başkalarından da yararlanmalı, önceki nesillerin birikimlerine başvurmalı, incelemeli, paylaşmalı, bilgi nereden gelirse gelsin, ondan uzak durmamalıdır. Bununla birlikte, bilgi edinme süreci metodolojik bir çerçeveye oturtulmalıdır...
Varlığı ve evreni yok sayan, varlıktan kopuk, sadece vahyin okunmasıyla kısıtlanmış okuma ise dünyadan nefret etmeye, onu ve içinde bulunan her şeyi bir pislik olarak görmeye yol açar. Bu sorun, insanın imar, ümran ve medeniyet potansiyelini felç ederek onu; hilafet, emanet ve imar görevini yerine getirmekten alıkoyar...
Bahsettiğimiz okuma öncelikli olarak insandan başlar. İnsan bütüncül bir medeniyet bilgisine Kur'an ve kainatı birlikte okuyarak ulaşabilir. Ancak o zaman, insan Rabbine verdiği söze bağlı kalır, halifelik görevini yerine getirir, emaneti hakkıyla eda eder, imarın gereklerini yerine geti-rir, imtihanını başarıyla tamamlar. Bu medeniyet bilgisi, insanın sadece kendi iç algısı veya üstün bir varlık tarafından kendisine telkin edilmesi ile elde edilebilecek bir bilgi türü değildir. Yanı sıra başkalarından da yararlanmalı, önceki nesillerin birikimlerine başvurmalı, incelemeli, paylaşmalı, bilgi nereden gelirse gelsin, ondan uzak durmamalıdır. Bununla birlikte, bilgi edinme süreci metodolojik bir çerçeveye oturtulmalıdır...
Peygamberlere indirilen vahyi okumayı önemsemeyen ve tamamen pozitif bilimlerde ifadesini bulan okuma türüne yoğunlaşan bir kimse, Allah'la alakasını kaybetmiş ve gayb konusundan habersiz kalmış demektir...
Varlığı ve evreni yok sayan, varlıktan kopuk, sadece vahyin okunmasıyla kısıtlanmış okuma ise dünyadan nefret etmeye, onu ve içinde bulunan her şeyi bir pislik olarak görmeye yol açar. Bu sorun, insanın imar, ümran ve medeniyet potansiyelini felç ederek onu; hilafet, emanet ve imar görevini yerine getirmekten alıkoyar...
Bahsettiğimiz okuma öncelikli olarak insandan başlar. İnsan bütüncül bir medeniyet bilgisine Kur'an ve kainatı birlikte okuyarak ulaşabilir. Ancak o zaman, insan Rabbine verdiği söze bağlı kalır, halifelik görevini yerine getirir, emaneti hakkıyla eda eder, imarın gereklerini yerine geti-rir, imtihanını başarıyla tamamlar. Bu medeniyet bilgisi, insanın sadece kendi iç algısı veya üstün bir varlık tarafından kendisine telkin edilmesi ile elde edilebilecek bir bilgi türü değildir. Yanı sıra başkalarından da yararlanmalı, önceki nesillerin birikimlerine başvurmalı, incelemeli, paylaşmalı, bilgi nereden gelirse gelsin, ondan uzak durmamalıdır. Bununla birlikte, bilgi edinme süreci metodolojik bir çerçeveye oturtulmalıdır...
Varlığı ve evreni yok sayan, varlıktan kopuk, sadece vahyin okunmasıyla kısıtlanmış okuma ise dünyadan nefret etmeye, onu ve içinde bulunan her şeyi bir pislik olarak görmeye yol açar. Bu sorun, insanın imar, ümran ve medeniyet potansiyelini felç ederek onu; hilafet, emanet ve imar görevini yerine getirmekten alıkoyar...
Bahsettiğimiz okuma öncelikli olarak insandan başlar. İnsan bütüncül bir medeniyet bilgisine Kur'an ve kainatı birlikte okuyarak ulaşabilir. Ancak o zaman, insan Rabbine verdiği söze bağlı kalır, halifelik görevini yerine getirir, emaneti hakkıyla eda eder, imarın gereklerini yerine geti-rir, imtihanını başarıyla tamamlar. Bu medeniyet bilgisi, insanın sadece kendi iç algısı veya üstün bir varlık tarafından kendisine telkin edilmesi ile elde edilebilecek bir bilgi türü değildir. Yanı sıra başkalarından da yararlanmalı, önceki nesillerin birikimlerine başvurmalı, incelemeli, paylaşmalı, bilgi nereden gelirse gelsin, ondan uzak durmamalıdır. Bununla birlikte, bilgi edinme süreci metodolojik bir çerçeveye oturtulmalıdır...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.