9799758364328
33612
https://www.turkishbooks.com/books/utopya-degil-gercek-p33612.html
Ütopya Değil Gerçek
2.667
Onda benim gördüklerime mukabil, görünen bir şey daha vardı: Belli belirsiz dudaklarına oturmaya çalışan bir tebessüm... Ruhunun feryatlarından tebessümünün sesini işitmek pek mümkün görünmüyordu ama, yine de kırmızıya boyanmış dudaklarında belli belirsiz bir tebessüm vardı işte. Kadının karşısındaki medya mensubu:
- Hayat kadınlığından emekli olan ilk kadınsınız. Bize neler söyleyeceksiniz, neler hissediyorsunuz, dedi.
Kendisine sorulan soru karşısında biraz afalladı kadın. Kırmızıya boyanmış dudakları biraz daha aralandı. Dudaklarındaki bu aralanış, tebessümden ziyade yoğun bir şaşkınlığın, afallamanın ifadesiydi. "Bize neler söyleyeceksiniz, neler hissediyorsunuz'" Böylesi bir soru belki de hayatında ilk defa sorulmuştu ona. Gözünü dünyaya açtığı günden beri adımlamaya başladığı hayat merdivenlerinin basamaklarında hoyratça ırgalanmıştı ve hiçbir zaman ne düşündüğü, ne hissettiği, neyi umut ettiği hiç sorulmamıştı. Nasıl ve ne şekilde olduğu önemli değildi ve tam da şu anda birileri parlak ışıkların karşısında ona ne hissettiğini soruyordu.
(Tanıtım Yazısı´ndan Alıntı)
Onda benim gördüklerime mukabil, görünen bir şey daha vardı: Belli belirsiz dudaklarına oturmaya çalışan bir tebessüm... Ruhunun feryatlarından tebessümünün sesini işitmek pek mümkün görünmüyordu ama, yine de kırmızıya boyanmış dudaklarında belli belirsiz bir tebessüm vardı işte. Kadının karşısındaki medya mensubu:
- Hayat kadınlığından emekli olan ilk kadınsınız. Bize neler söyleyeceksiniz, neler hissediyorsunuz, dedi.
Kendisine sorulan soru karşısında biraz afalladı kadın. Kırmızıya boyanmış dudakları biraz daha aralandı. Dudaklarındaki bu aralanış, tebessümden ziyade yoğun bir şaşkınlığın, afallamanın ifadesiydi. "Bize neler söyleyeceksiniz, neler hissediyorsunuz'" Böylesi bir soru belki de hayatında ilk defa sorulmuştu ona. Gözünü dünyaya açtığı günden beri adımlamaya başladığı hayat merdivenlerinin basamaklarında hoyratça ırgalanmıştı ve hiçbir zaman ne düşündüğü, ne hissettiği, neyi umut ettiği hiç sorulmamıştı. Nasıl ve ne şekilde olduğu önemli değildi ve tam da şu anda birileri parlak ışıkların karşısında ona ne hissettiğini soruyordu.
(Tanıtım Yazısı´ndan Alıntı)
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.