9786055830069
142576
https://www.turkishbooks.com/books/uskudarin-kimligi-p142576.html
Üsküdar'ın Kimliği
1.335
Kimlik çok sayıda birimlerin zaman sürecinde kurdukları tutarlı ilişki sonucu oluşan "uyumlu" (bütünleşmiş), "farklı" (ayırt edici) ve "sürekli" (istikrarlı) bir "sistemi" ifade eder.
İnsan yığınlarına kimlik veren kültürdür. Toplum demografik bir birim değil, kültürel bir bütündür. Toplumsal kimlik olarak kültür; bilişsel / sembolik boyutu olarak değerler ile normatif boyutu olarak norm ve kurumlar ile maddi boyutu olarak araçlar ve bu araçları kullanan insan / toplum boyutu ile bir bütündür.
Birey ve toplumların çevre ile olan ilişkileri, mekan düzenlemeleri başat kültürel değerlere dayanan toplumsal normlara bağlıdır. Kent, değer ve normların araçsallaşmış halidir, kültürün mücessem hale gelmiş aynasıdır, simgesidir.
Bir kentte yaşayan insanların sahip olduğu değerler ile hayatı düzenleyen kurallar ve ihtiyaçlarını karşıladıkları araçlar arasında tutarlı bir bütünlük var ise kentin bir kimliği vardır.
Günümüz Türkiye'sinde sosyal bilimler alanında sosyolojik anlamda tutarlı bir kültür kuramına sahip olmadığımız gibi aynı şekilde tutarlı bir şehir / kent kuramına da sahip değiliz. Özelde değerler ile normlar arasında var olagelen kültürel çatışma, aynı şekilde kurumlar içinde ve kurumlar arasında da varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Modernizmin yoğun tahribatı altındaki günümüz Türkiye'sinde, bireysel, toplumsal ve kentsel bütün kimliklerde, tarihsel özellik kaybolmuş, süreklilik kopmuş, psikolojik fonksiyon azalmış, sosyo-kültürel tutarlılık ve bütünleşme çözülmüş, ayırt edici özellik büyük oranda silinmiş kısaca kimlikler parçalanmıştır.
Tarihsel süreç içinde oluşan Üsküdar'ın gerçek kimliği ile bu tarihsel kimliğin maddi-seyirlik-müzelik eserlerinden beslenerek toplumsal şuurada algılanan imaj kimliği, yaşayan sosyolojik kimlik ile örtüşmemektedir. Üsküdar tarihsel kimliğini ideolojik düzeyde algılamayı sürdürürken, sosyolojik anlamda modern kültürü yaşamaktadır. Kimliğin tarihsel boyutu ile psikolojik ve sosyolojik gerçekliği arasındaki bu kopukluk, parçalı bir "yığın" olgusunu beraberinde getirmiş, dolayısıyla kimliğin temel şartlarından birisi olarak tutarlılık ve süreklilik büyük oranda kaybolmuştur. Yoğun göç sebebiyle yöresel alt gruplardan oluşan parçalı demografik yapıs ile üsküdar sınırlı ve dağınık bir belleğe ve parçalanmış bir kültüre / kimliğe sahiptir.
Kimlik çok sayıda birimlerin zaman sürecinde kurdukları tutarlı ilişki sonucu oluşan "uyumlu" (bütünleşmiş), "farklı" (ayırt edici) ve "sürekli" (istikrarlı) bir "sistemi" ifade eder.
İnsan yığınlarına kimlik veren kültürdür. Toplum demografik bir birim değil, kültürel bir bütündür. Toplumsal kimlik olarak kültür; bilişsel / sembolik boyutu olarak değerler ile normatif boyutu olarak norm ve kurumlar ile maddi boyutu olarak araçlar ve bu araçları kullanan insan / toplum boyutu ile bir bütündür.
Birey ve toplumların çevre ile olan ilişkileri, mekan düzenlemeleri başat kültürel değerlere dayanan toplumsal normlara bağlıdır. Kent, değer ve normların araçsallaşmış halidir, kültürün mücessem hale gelmiş aynasıdır, simgesidir.
Bir kentte yaşayan insanların sahip olduğu değerler ile hayatı düzenleyen kurallar ve ihtiyaçlarını karşıladıkları araçlar arasında tutarlı bir bütünlük var ise kentin bir kimliği vardır.
Günümüz Türkiye'sinde sosyal bilimler alanında sosyolojik anlamda tutarlı bir kültür kuramına sahip olmadığımız gibi aynı şekilde tutarlı bir şehir / kent kuramına da sahip değiliz. Özelde değerler ile normlar arasında var olagelen kültürel çatışma, aynı şekilde kurumlar içinde ve kurumlar arasında da varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Modernizmin yoğun tahribatı altındaki günümüz Türkiye'sinde, bireysel, toplumsal ve kentsel bütün kimliklerde, tarihsel özellik kaybolmuş, süreklilik kopmuş, psikolojik fonksiyon azalmış, sosyo-kültürel tutarlılık ve bütünleşme çözülmüş, ayırt edici özellik büyük oranda silinmiş kısaca kimlikler parçalanmıştır.
Tarihsel süreç içinde oluşan Üsküdar'ın gerçek kimliği ile bu tarihsel kimliğin maddi-seyirlik-müzelik eserlerinden beslenerek toplumsal şuurada algılanan imaj kimliği, yaşayan sosyolojik kimlik ile örtüşmemektedir. Üsküdar tarihsel kimliğini ideolojik düzeyde algılamayı sürdürürken, sosyolojik anlamda modern kültürü yaşamaktadır. Kimliğin tarihsel boyutu ile psikolojik ve sosyolojik gerçekliği arasındaki bu kopukluk, parçalı bir "yığın" olgusunu beraberinde getirmiş, dolayısıyla kimliğin temel şartlarından birisi olarak tutarlılık ve süreklilik büyük oranda kaybolmuştur. Yoğun göç sebebiyle yöresel alt gruplardan oluşan parçalı demografik yapıs ile üsküdar sınırlı ve dağınık bir belleğe ve parçalanmış bir kültüre / kimliğe sahiptir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.