Uluslararası Göç ve Ulusaşırı Toplumsal Alanlar

Stok Kodu:
9799756947943
Boyut:
145-205
Sayfa Sayısı:
486
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
7.22
5.78
9799756947943
148782
Uluslararası Göç ve Ulusaşırı Toplumsal Alanlar
Uluslararası Göç ve Ulusaşırı Toplumsal Alanlar
5.778
Thomas Faist, bu çalışmasında, siyaset bilimi persfektiyle, iktisadi, siyasal ve kültürel anlamda küreselleşme sürecinin uluslararası göçü ve göçmen bireyi nasıl etkilediğini anlatmaktadır. Bugüne değin, göç edilen ülkeler ile terk edilen ülkelerin siyasal, hukuksal ve toplumsal yapılarının analizi üzerinde yoğunlaşan bilimsel çalışmalardan farklı olarak yazar,''ulusaşırı alan'' kavramını kullanarak uluslararası göçün farklı bir düzenleme çalışması gerektiğini ileri sürer. Bu yaklaşıma göre ulusaşırı alanın öznesi olan bireyden bundan böyle ''göçmen'' olarak bahsetmek mümkün değildir. Göçün ilk yıllarında, ''göçmen''olarak nitelendirilebilecek insanlar, toplumsal ilişkiyle, siyasal tartışmalarıyla, ticari yapısıyla, müziğiyle, ritmiyle, sembolleriyle, renkleriyle, duvarlarındaki afişleriyşe, sokaklardaki sesleriyle, bankalarıyla, işleriyle, kahvehaneleriy6le ve insan manzaralarıyla farklı ve kalıcı alanlar yaratmışlardır. Almanya ile Türkiye arasında son kırk yılın göç deneyiminin ardından Almanya-Türkleri tarafından yaratılan alan böyle bir alandır. İngiltere ve Hindistan ve Cezayir, Belçika ve Fas, Hollanda ve Surinam arasında/ötesinde yaşanan göç deneyimlerinin ardından yaratılan alanlar da ulusaşırı alan kavramını örneklemekte kullanılabilir.
Thomas Faist, bu çalışmasında, siyaset bilimi persfektiyle, iktisadi, siyasal ve kültürel anlamda küreselleşme sürecinin uluslararası göçü ve göçmen bireyi nasıl etkilediğini anlatmaktadır. Bugüne değin, göç edilen ülkeler ile terk edilen ülkelerin siyasal, hukuksal ve toplumsal yapılarının analizi üzerinde yoğunlaşan bilimsel çalışmalardan farklı olarak yazar,''ulusaşırı alan'' kavramını kullanarak uluslararası göçün farklı bir düzenleme çalışması gerektiğini ileri sürer. Bu yaklaşıma göre ulusaşırı alanın öznesi olan bireyden bundan böyle ''göçmen'' olarak bahsetmek mümkün değildir. Göçün ilk yıllarında, ''göçmen''olarak nitelendirilebilecek insanlar, toplumsal ilişkiyle, siyasal tartışmalarıyla, ticari yapısıyla, müziğiyle, ritmiyle, sembolleriyle, renkleriyle, duvarlarındaki afişleriyşe, sokaklardaki sesleriyle, bankalarıyla, işleriyle, kahvehaneleriy6le ve insan manzaralarıyla farklı ve kalıcı alanlar yaratmışlardır. Almanya ile Türkiye arasında son kırk yılın göç deneyiminin ardından Almanya-Türkleri tarafından yaratılan alan böyle bir alandır. İngiltere ve Hindistan ve Cezayir, Belçika ve Fas, Hollanda ve Surinam arasında/ötesinde yaşanan göç deneyimlerinin ardından yaratılan alanlar da ulusaşırı alan kavramını örneklemekte kullanılabilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat