9789759010898
105490
https://www.turkishbooks.com/books/ulusal-demokratik-mucadelede-kocgiri-kurt-asiretleri-p105490.html
Ulusal Demokratik Mücadelede Koçgiri Kürt Aşiretleri
5.778
Bir ülke; iklim, dağ, taş, köy, nehir, şehir, geçmiş, ekonomi ve medeniyetiyle, dün ve bugün yaşananları ile tanınıp tanıtılmaksızın, o "memleketi biliyoruz" demek zordur. Onun, dilini, kültürünü, ananelerini ve ağıtlarını, etik ve estetik tüm yönleri ile gelecek nesillere ulaştırmaksızın, onu yaşatmak zordur. Bu kitapta, Koçgiri, Koçgirilileri, aşiretlerini, varlık yokluk mücadelelerini belge ve ağızlardan derlenerek, yorumlanmaya çalışılmış. Zira tarihimizde Koçgiri'nin sıradan bir yer olmadığı ve henüz bilince çıkarılmamışlığı yeniden hatırlatmak ve tartışmak istedik. Celal Bayar 10.9.1986 tarihli Tercüman Gazetesi'nde "Kritik Olayların Perde Arkası"nı Kurtul Altuğ'a itiraf ederek; "Koçgiri bence diğer isyanların hepsinden mühimdir. Yunanlılar için nasıl tedbirler alıyor isek, orada da aynı suretle teşkilat yaptık. Koçgiri'de bir ordu merkezi yapıldı. Onun da başına Nurettin Paşa'yı tayin ettiler. Koçgiri'de çok mühim muharebeler oldu. İki taraf da çok telefat verdi" der. Koçgirililerin, Horasan'dan ya da Orta Asya'dan gelmediklerini, Koçgirililerin, Koçgiri'nin öz evlatları olduklarını bilgilerinize sunmak istedik. Koçgiri, Osmanlı'nın el değiştirmesinde yeniden sistemin şekillendirildiği anda, yabancılaşmayı yeniden işgal edilmeyi reddetmek üzere ayağa kalkmıştır. Başaramamıştır, ama tarihe ve geleceğine önemli bir not düşmüştür. Mesajında; "Kürtler, kalkışımdan ve yenilgimden başarı için kritik yapsın! Şair ve tarihimizde ender insan, önder Alîşêr'in ve çevresinin sergilediği duruştan ders ve örnekler alsın!" mesajını vermek istemiştir Koçgri. Koçgiri'de birçok medeniyetler gelip geçti; birçok istilalara, sürgünlere, asimilasyon ve soykırımlara tabi tutuldu. Koçgirililer, tarih boyunca ülkelerinin her köşesinde ve her Kürt insanının yaşadığı acıları, kara giysilere bürünerek, içindekini yansıtmaya çalıştı. Yaşadıkları sosyal ve psikolojik sarsıntılar karşısında "bu kadarı da yeter" dercesine isyan etti. Ama bazen de "tahkiye" yaptı... Ancak bu takıya yapmalarda hep zarar etti. Resmi ideoloji, tüm halkları ve dinleri "Türk İslam" kalıbına yerleştirerek; şiddet, asimilasyon ve soykırım yöntemleri ile "yok etme" siyasetini dayattı. "Ulus-devleti" şekillendirdi. Koçgiri bunu bozmak istedi! Başaramadı. Ümit ediyoruz ki; bu kitap, kritik etmeyi tetikler.
Bir ülke; iklim, dağ, taş, köy, nehir, şehir, geçmiş, ekonomi ve medeniyetiyle, dün ve bugün yaşananları ile tanınıp tanıtılmaksızın, o "memleketi biliyoruz" demek zordur. Onun, dilini, kültürünü, ananelerini ve ağıtlarını, etik ve estetik tüm yönleri ile gelecek nesillere ulaştırmaksızın, onu yaşatmak zordur. Bu kitapta, Koçgiri, Koçgirilileri, aşiretlerini, varlık yokluk mücadelelerini belge ve ağızlardan derlenerek, yorumlanmaya çalışılmış. Zira tarihimizde Koçgiri'nin sıradan bir yer olmadığı ve henüz bilince çıkarılmamışlığı yeniden hatırlatmak ve tartışmak istedik. Celal Bayar 10.9.1986 tarihli Tercüman Gazetesi'nde "Kritik Olayların Perde Arkası"nı Kurtul Altuğ'a itiraf ederek; "Koçgiri bence diğer isyanların hepsinden mühimdir. Yunanlılar için nasıl tedbirler alıyor isek, orada da aynı suretle teşkilat yaptık. Koçgiri'de bir ordu merkezi yapıldı. Onun da başına Nurettin Paşa'yı tayin ettiler. Koçgiri'de çok mühim muharebeler oldu. İki taraf da çok telefat verdi" der. Koçgirililerin, Horasan'dan ya da Orta Asya'dan gelmediklerini, Koçgirililerin, Koçgiri'nin öz evlatları olduklarını bilgilerinize sunmak istedik. Koçgiri, Osmanlı'nın el değiştirmesinde yeniden sistemin şekillendirildiği anda, yabancılaşmayı yeniden işgal edilmeyi reddetmek üzere ayağa kalkmıştır. Başaramamıştır, ama tarihe ve geleceğine önemli bir not düşmüştür. Mesajında; "Kürtler, kalkışımdan ve yenilgimden başarı için kritik yapsın! Şair ve tarihimizde ender insan, önder Alîşêr'in ve çevresinin sergilediği duruştan ders ve örnekler alsın!" mesajını vermek istemiştir Koçgri. Koçgiri'de birçok medeniyetler gelip geçti; birçok istilalara, sürgünlere, asimilasyon ve soykırımlara tabi tutuldu. Koçgirililer, tarih boyunca ülkelerinin her köşesinde ve her Kürt insanının yaşadığı acıları, kara giysilere bürünerek, içindekini yansıtmaya çalıştı. Yaşadıkları sosyal ve psikolojik sarsıntılar karşısında "bu kadarı da yeter" dercesine isyan etti. Ama bazen de "tahkiye" yaptı... Ancak bu takıya yapmalarda hep zarar etti. Resmi ideoloji, tüm halkları ve dinleri "Türk İslam" kalıbına yerleştirerek; şiddet, asimilasyon ve soykırım yöntemleri ile "yok etme" siyasetini dayattı. "Ulus-devleti" şekillendirdi. Koçgiri bunu bozmak istedi! Başaramadı. Ümit ediyoruz ki; bu kitap, kritik etmeyi tetikler.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.