9789758686537
123586
https://www.turkishbooks.com/books/uc-uc-p123586.html
Üç Uç
2.223
Ahmet Soysal dilin, yazının, edebiyatın uçlarını, Fransızca yazan üç uç yazar üzerinden yokluyor bu kitapta. Artaud'nun çığlığı, Beckett'in merakla beklediği son sözcük, Blanchot'nun son adam'ı. Uc'un ucu'na gitmekten çekinmeyen üç uç metin.
"Üç: uc'un aynılığı ve başkalığı. İlkinden iki nokta çıkarılınca aynı. İkincisine iki nokta eklenince aynı. İkisi noktasız aynı. İkisi noktalı aynı. Ama ikisi noktalı olunca, yalnızca tekrarlanan bir sayı. Diyalektiğin parodisi gibi. Ayrıca noktalı sözcük ek alınca dönüşmüyor, ç, uç'taki ç gibi c olmuyor. Üç'ün aynılığı ve başkalığı. İki sözcük arasındaki okunmayan boşluk. İki harf arasındaki daha da okunmayan boşluk. Seslendirilince dil ilk sözcükte damakta daha önde, ikinci sözcükte belirgin olarak daha geride. Sahne. Vücut. Hepsi iki nokta gibi. Yan yana iki nokta. Son noktadan bir nokta eksik. Yazının sona devinimi. Yazının eksikliği. Şimdiden ölümde varlığı."
Uc'un kenardan sonra geldiğini, göğün bir toplu iğne gibi hayatlarımıza batırıldığını öğreniyoruz.
Ahmet Soysal dilin, yazının, edebiyatın uçlarını, Fransızca yazan üç uç yazar üzerinden yokluyor bu kitapta. Artaud'nun çığlığı, Beckett'in merakla beklediği son sözcük, Blanchot'nun son adam'ı. Uc'un ucu'na gitmekten çekinmeyen üç uç metin.
"Üç: uc'un aynılığı ve başkalığı. İlkinden iki nokta çıkarılınca aynı. İkincisine iki nokta eklenince aynı. İkisi noktasız aynı. İkisi noktalı aynı. Ama ikisi noktalı olunca, yalnızca tekrarlanan bir sayı. Diyalektiğin parodisi gibi. Ayrıca noktalı sözcük ek alınca dönüşmüyor, ç, uç'taki ç gibi c olmuyor. Üç'ün aynılığı ve başkalığı. İki sözcük arasındaki okunmayan boşluk. İki harf arasındaki daha da okunmayan boşluk. Seslendirilince dil ilk sözcükte damakta daha önde, ikinci sözcükte belirgin olarak daha geride. Sahne. Vücut. Hepsi iki nokta gibi. Yan yana iki nokta. Son noktadan bir nokta eksik. Yazının sona devinimi. Yazının eksikliği. Şimdiden ölümde varlığı."
Uc'un kenardan sonra geldiğini, göğün bir toplu iğne gibi hayatlarımıza batırıldığını öğreniyoruz.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.