Türk ve Yahudi Kültürlerine Bir Mukayeseli Bakış

Stok Kodu:
9789758586097
Boyut:
165-240
Sayfa Sayısı:
1180
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2003
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
26.00
20.80
9789758586097
32382
Türk ve Yahudi Kültürlerine Bir Mukayeseli Bakış
Türk ve Yahudi Kültürlerine Bir Mukayeseli Bakış
20.80
TÜRK VE YAHUDİ KÜLTÜRLERİNE BİR MUKAYESELİ BAKIŞ Antik Mezopotamya uygarlıklarını büyük çoğunlukla Sami (Semitik) kökenli uluslar, ezcümle Asurlular, İbrani ve Araplar... temsil etmişler. Zamanla bunlardan ilki göçüp gitmiş, geriye kalan ikisi çıkmış günümüze. İbranilerle aynı soydan gelen Aramilerin dili, M.Ö. VII. ve VI. yy´larda Yakın-Doğu´nun lingua franca´sı olmuş, böylece Yahudilerle Arapları birbirlerine yakınlaştırmış: "Gehenna" olmuş "cehennem", ve daha niceleri... Muhammed, "İbrahim´in dinini ıslah etmek" üzere yola çıkmıştı. Eski Ahid ile Kur´an ve birçok dini uygulamalar arasındaki ayniyet böylece izahını buluyor. "Kur´an" sözcüğünün etimonu tartışılıyor, hakkında varsayımlar ileri sürülüyor bu kitapta. Daha Selçukludan önce Yahudi kolonileri bulunuyordu Anadolu´da. Roma döneminde diaspora ("dağılma") bunları bu yarımadanın altmış kent ve sitesine dağıtmıştı. Bir kültürel alışveriş doğal oluyordu. Ahlat´taki Selçuklu mezartaşlarında Yahudi Yıldızı´nın (Mühr-ü Süleyman) bulunması şaşırtıcı olmuyor. Bunun izahı da yapılıyor bu arada. İslamiyet yoluyla da birçok Yahudi kültürel öğesi Türk kültürüne nüfuz etme olanağını buluyor. Hurafeler de aynı, cinlere inanışlar da; taş kültü, dairenin sembolizmi, saçın gücüne inanış da aynı... Ya her iki dine mensup kişilerin mezartaşlarındaki "hayat ağacı" motifleri; ya "nazar değmesi"nden aynı ölçüde korkma ve buna karşı alınan "önlemler". Ya ayların adları, ya Kuba - Kybele ile Ka´aba (Kâbe) yakınlığı... Samilerde Kybele dağ olup bunun İbranicesi gebal, Arapçası cebel´dir. Bu sonuncusu Osmanlıcaya aynen geçmişti. Sözcüklerde büyük etkileşime her adım başı rastlanıyor, dini uygulamalarda olduğu gibi. Ama iş burada kalmıyor, hukuk düzeninde de bunu görüyoruz: Kuşak bağlama - hil´at, Osmanlı unvanları... Aynı bir kavram, bütün Samileri müşterek taşlar kültünden bir mabed inşasına götürmüş; Türk ve Yahudilerde ay hakkındaki inançlar da birbirlerine çok benzemiş, harman yerinin dini rituslarla ilişkisinde olduğu gibi. Nice ayrıntılar veriliyor bu kitapta...
TÜRK VE YAHUDİ KÜLTÜRLERİNE BİR MUKAYESELİ BAKIŞ Antik Mezopotamya uygarlıklarını büyük çoğunlukla Sami (Semitik) kökenli uluslar, ezcümle Asurlular, İbrani ve Araplar... temsil etmişler. Zamanla bunlardan ilki göçüp gitmiş, geriye kalan ikisi çıkmış günümüze. İbranilerle aynı soydan gelen Aramilerin dili, M.Ö. VII. ve VI. yy´larda Yakın-Doğu´nun lingua franca´sı olmuş, böylece Yahudilerle Arapları birbirlerine yakınlaştırmış: "Gehenna" olmuş "cehennem", ve daha niceleri... Muhammed, "İbrahim´in dinini ıslah etmek" üzere yola çıkmıştı. Eski Ahid ile Kur´an ve birçok dini uygulamalar arasındaki ayniyet böylece izahını buluyor. "Kur´an" sözcüğünün etimonu tartışılıyor, hakkında varsayımlar ileri sürülüyor bu kitapta. Daha Selçukludan önce Yahudi kolonileri bulunuyordu Anadolu´da. Roma döneminde diaspora ("dağılma") bunları bu yarımadanın altmış kent ve sitesine dağıtmıştı. Bir kültürel alışveriş doğal oluyordu. Ahlat´taki Selçuklu mezartaşlarında Yahudi Yıldızı´nın (Mühr-ü Süleyman) bulunması şaşırtıcı olmuyor. Bunun izahı da yapılıyor bu arada. İslamiyet yoluyla da birçok Yahudi kültürel öğesi Türk kültürüne nüfuz etme olanağını buluyor. Hurafeler de aynı, cinlere inanışlar da; taş kültü, dairenin sembolizmi, saçın gücüne inanış da aynı... Ya her iki dine mensup kişilerin mezartaşlarındaki "hayat ağacı" motifleri; ya "nazar değmesi"nden aynı ölçüde korkma ve buna karşı alınan "önlemler". Ya ayların adları, ya Kuba - Kybele ile Ka´aba (Kâbe) yakınlığı... Samilerde Kybele dağ olup bunun İbranicesi gebal, Arapçası cebel´dir. Bu sonuncusu Osmanlıcaya aynen geçmişti. Sözcüklerde büyük etkileşime her adım başı rastlanıyor, dini uygulamalarda olduğu gibi. Ama iş burada kalmıyor, hukuk düzeninde de bunu görüyoruz: Kuşak bağlama - hil´at, Osmanlı unvanları... Aynı bir kavram, bütün Samileri müşterek taşlar kültünden bir mabed inşasına götürmüş; Türk ve Yahudilerde ay hakkındaki inançlar da birbirlerine çok benzemiş, harman yerinin dini rituslarla ilişkisinde olduğu gibi. Nice ayrıntılar veriliyor bu kitapta...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat