9786054446377
589761
https://www.turkishbooks.com/books/turk-sorumluluk-hukukunda-yansima-zarari-p589761.html
Türk Sorumluluk Hukukunda Yansıma Zararı
26.4
Başkasına zarar vermeme (neminem laedere) gibi genel bir yükümlülüğü ihlâl eden veya ifa etmeyi taahhüt ettiği edimi yerine getirmeyen kişi bu eylemleri sonucu verdiği zararı giderme borcu altındadır. Genel bir davranış kuralına uyulmaması halinde haksız fiil sorumluluğu, borca aykırılıkta ise borca aykırı davranıştan sorumluluk başka bir ifadeyle; sözleşmesel sorumluluk tazminat borcunun kaynağını oluşturur. Sorumluluk hukukunun temelini oluşturan unsurların en önemlilerinden bir tanesi de zarar kavramıdır. Haksız fiil sorumluluğu alanında zarar yoksa haksız fiilden de söz edilemez. Zira zarara yol açan eylem hukuka aykırı sayılmasa (BK.m.52/f.3; YBK.m.63) veya kusur isnad edilemeyecek bir kimsenin fiili dolayısıyla bir zarar ortaya çıksa bile (BK.m.54; YBK.m.65) hakkaniyet gerektiriyorsa tazminat sorumluluğu doğabilir. Ceza sorumluluğu alanında ise hukuka aykırılık; ezcümle kanun kuralının ihlâli vazgeçilmezdir1. Zarar; genel olarak, bir kimsenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma olarak tanımlanabilir. Ancak yapılan bu tanımlama, maddi zarara ilişkin bir değerlendirmedir. Oysa haksız fiil sorumluluğunda veya sözleşmeden doğan sorumlulukta ortaya çıkan zarar her zaman maddi zarar ile sınırlı kalmayabilir; manevi zarar biçiminde de ortaya çıkabilir. Haksız fiil sorumluluğunda zarar mutlak hak ihlâli şeklinde meydana gelir. Bu sebeple kişivarlığı mutlak hakkı olan kişilik hakkı değerlerinin ihlâli dolayısıyla ortaya çıkan manevi zarar da tipik haksız fiil zararıdır2. Zarar kavramı üzerindeki tartışmalar ve zararın farklı biçimlerde ortaya çıkması, kavramsal olarak da zarar türlerinin birbirinden ayrılması gerekliliğini doğurmuştur. Zarar kavramı sorumluluk hukukunda, genel olarak, maddi zarar-manevi zarar ayrımı ile açıklanmaya çalışılmışsa da, bu ayrımın yetersizliği sebebiyle fiili zarar-kar mahrumiyeti-normatif zarar, mevcut zarar-müstakbel zarar, olumlu zarar-olumsuz zarar, doğrudan zarar-dolaylı zarar-yansıma zararı ayrımları ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada Türk hukukunda daha önce hiçbir monografide ana başlık olarak yer almamış bir konu olan yansıma zararı kavramı incelenecektir3. Yansıma zararı, dolaylı zarar kavramının alt bir türü olarak ele alınsa da, dolaylı zarardan farklı bir kavramdır. Zira dolaylı zarar, dar anlamda haksız fiil zararının; mutlak hak ihlâli zararının dışında kalan, mağdurun cismani zarara veya malvarlığı zararına uğradığında maruz kaldığı masraf ve doğrudan zarar dolayısıyla uğradığı kazanç kaybı zararıdır4. Yansıma zararında ise yansıma zararı mağduru doğrudan bir zarara uğramış değildir.
Başkasına zarar vermeme (neminem laedere) gibi genel bir yükümlülüğü ihlâl eden veya ifa etmeyi taahhüt ettiği edimi yerine getirmeyen kişi bu eylemleri sonucu verdiği zararı giderme borcu altındadır. Genel bir davranış kuralına uyulmaması halinde haksız fiil sorumluluğu, borca aykırılıkta ise borca aykırı davranıştan sorumluluk başka bir ifadeyle; sözleşmesel sorumluluk tazminat borcunun kaynağını oluşturur. Sorumluluk hukukunun temelini oluşturan unsurların en önemlilerinden bir tanesi de zarar kavramıdır. Haksız fiil sorumluluğu alanında zarar yoksa haksız fiilden de söz edilemez. Zira zarara yol açan eylem hukuka aykırı sayılmasa (BK.m.52/f.3; YBK.m.63) veya kusur isnad edilemeyecek bir kimsenin fiili dolayısıyla bir zarar ortaya çıksa bile (BK.m.54; YBK.m.65) hakkaniyet gerektiriyorsa tazminat sorumluluğu doğabilir. Ceza sorumluluğu alanında ise hukuka aykırılık; ezcümle kanun kuralının ihlâli vazgeçilmezdir1. Zarar; genel olarak, bir kimsenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma olarak tanımlanabilir. Ancak yapılan bu tanımlama, maddi zarara ilişkin bir değerlendirmedir. Oysa haksız fiil sorumluluğunda veya sözleşmeden doğan sorumlulukta ortaya çıkan zarar her zaman maddi zarar ile sınırlı kalmayabilir; manevi zarar biçiminde de ortaya çıkabilir. Haksız fiil sorumluluğunda zarar mutlak hak ihlâli şeklinde meydana gelir. Bu sebeple kişivarlığı mutlak hakkı olan kişilik hakkı değerlerinin ihlâli dolayısıyla ortaya çıkan manevi zarar da tipik haksız fiil zararıdır2. Zarar kavramı üzerindeki tartışmalar ve zararın farklı biçimlerde ortaya çıkması, kavramsal olarak da zarar türlerinin birbirinden ayrılması gerekliliğini doğurmuştur. Zarar kavramı sorumluluk hukukunda, genel olarak, maddi zarar-manevi zarar ayrımı ile açıklanmaya çalışılmışsa da, bu ayrımın yetersizliği sebebiyle fiili zarar-kar mahrumiyeti-normatif zarar, mevcut zarar-müstakbel zarar, olumlu zarar-olumsuz zarar, doğrudan zarar-dolaylı zarar-yansıma zararı ayrımları ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada Türk hukukunda daha önce hiçbir monografide ana başlık olarak yer almamış bir konu olan yansıma zararı kavramı incelenecektir3. Yansıma zararı, dolaylı zarar kavramının alt bir türü olarak ele alınsa da, dolaylı zarardan farklı bir kavramdır. Zira dolaylı zarar, dar anlamda haksız fiil zararının; mutlak hak ihlâli zararının dışında kalan, mağdurun cismani zarara veya malvarlığı zararına uğradığında maruz kaldığı masraf ve doğrudan zarar dolayısıyla uğradığı kazanç kaybı zararıdır4. Yansıma zararında ise yansıma zararı mağduru doğrudan bir zarara uğramış değildir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.