9789751029584
116561
https://www.turkishbooks.com/books/turk-sinema-tarihi-p116561.html
Türk Sinema Tarihi
42.24
Fikret Hakan, edebiyat öğretmeni Gaffar Hoca (Güney) ve Hemşire Fatma Belkıs Hanımın oğlu olarak 23 Nisan 1934te Balıkesirde dünyaya geldi. Bumin Gaffar Çıtanak olan adını sinemaya başlayınca değiştirdi. Annesi ile son durağın İstanbul olacağı bir Anadolu turundan sonra (Bursa, Eskişehir) edebiyata olan ilgisi sayesinde gazeteciliğe başladı. 1952 yılında Abdi İpekçinin yazı işleri müdürlüğünü yaptığı İstanbul Ekspres gazetesinde öyküleri yayımlandı. Ses Tiyatrosunda Üç Güvercin Operetinde palyaço olarak sahneye çıktığında daha 16 yaşındadır. Fikret Hakan, oyunculuk konusunda kendisini geliştirmeye çalışırken; tiyatro dışında sinemanın da imkânlar sunacağının farkına varmıştır. Yaş olarak daha 20lerine gelmemiş bir gencin hevesli çabaları yansımalarını bulmakta gecikmeyecektir.
Kendi tanımlamasıyla üç sıçrayış yapar: Bab-ı âliye, Peraya, sonra da sinemaya. Fikret Hakan bu üçlü sıçrayış serüveninde 204 film, 28 televizyon dizisi, 3 şiir, 2 hikâye, bir araştırma kitabı ve 1 roman ile entelektüel yönden en donanımlı Türk oyuncularından biri olarak öne çıkmıştır. Fikret Hakan hem yıldız olarak, hem de karakter oyunculuğu ile her zaman var olmayı başarması açısından, Türk Sinema Tarihinde kendine özel bir kariyer oluşturmuştur. Aktör, Hollywood star sisteminde uygulandığı gibi bir yıldız projesi değildir. Ancak dış görünüşü ve karizması ile sinemaya uygun bir auraya sahiptir. Köy delikanlısı, kent ezilmişi ya da zengin işadamı gibi geniş bir yelpazede, farklı rollerde seyirci karşısına çıkmıştır. Kendisine yapıştırılan bir yıldız imgesi yoktur. Ancak güç rollerin aranan oyuncusu olmuştur. Türk Sinemasının toplumsal gerçekçilik döneminin önemli filmlerinin birçoğunda Fikret Hakan başroldedir. Fikret Hakanın oyunculuk kariyeri 1952 tarihli Köprüaltı Çocukları ile başlar. Bu filmin öncesinde 1950de tiyatro ile tanışır. Ses Tiyatrosu, Çığır Sahne, Cep Tiyatrosu, Küçük Sahne, Oraloğlu Saat 6 Tiyatrosu, kurucusu olduğu Sahne 8 ve Fikret Hakan Tiyatrosu gibi tiyatrolarda 1980lerin sonuna kadar sahneye çıkar. Fikret Hakanın asıl çıkışı, 13ü uğurlu rakamı olarak belirlemesine yol açan, 1955 tarihli, 13. filmi olan Beyaz Mendildir.
Sinema oyunculuğunun yanı sıra çeşitli edebiyat dergilerinde öykü ve şiirler yazmaya devam eden Fikret Hakan, daha sonra öykülerini Tellâk Ali kitabında bir araya getirdi. Ayrıca; İnce Müzikli Otobüsler, İmbikli Duvar ve Siyah Işık (toplu şiirler) isimli şiir kitapları, Hamalın Uşakları ve Joe Brico Masumdur (toplu öyküler) isimli iki hikâye kitabı, henüz yayımlanmamış Günahkârlar Rıhtımı adlı bir romanı Türk Sinema Tarihi adlı bir araştırma-inceleme kitabı bulunmaktadır.
1965de 2. Antalya Film Festivalinde Keşanlı Ali Destanı ile, l. İzmir Film Şenliğinde yine aynı filmiyle, 1968deki 5. Antalya Film Festivalinde Ölüm Tarlasıyla, 1971deki 8. Antalya Film Festivalinde Hasretle En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazandı. Ayrıca 1993teki 30. Antalya Film Festivalinde Yalancıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü ve aynı yıl Adana Film Festivalinde aynı film ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu armağanını aldı. 1994te ÇASOD En İyi Oyuncu Armağanını Gerilla filmi ile kazandı. 1995te 7. İzmir Uluslararası Film Festivalinde sinemaya katkılarından dolayı Altın Artemis Ödülüne layık görüldü. Ayrıca 2002de Ankara Sinematek Derneği, 2002de SİYAD (Sinema Yazarları Derneği), 2005te Sadri Alışık Vakfı ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından onur ödülleri verildi. 1984te Tercüman Gazetesinin En İyi Erkek Tiyatro Oyuncusu ödülünü Zorba ile aldı. Ayrıca oyuncuya 1998 yılında Devlet Sanatçısı ünvanı verildi. 2009 yılında Türk Sinemasına film oyuncusu ve yönetmen olarak hizmet vermesinin yanında, tiyatro ve edebiyat alanına yazar, şair, senarist, eleştirmen; basın dünyasına gazeteci, eğitim dünyasına öğretim elemanı olarak önemli katkıları ve sanatçılığı ile de Türk insanının kalbinde taht kurması nedeniyle Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Ana Bilim Dalında fahri doktora derecesi aldı. Fikret Hakan sinemada; saf, temiz, çoğunlukla kıstırılmış Anadolu insanını başarıyla canlandırdı.
Çevirdiği 204 filmi arasında başlıcaları şunlardır: Beyaz Mendil, Ak Altın, Gelinin Muradı, Kamelyalı Kadın, Dokuz Dağın Efesi, Üç Arkadaş, Yılanların Öcü, Karanlıkta Uyananlar, Keşanlı Ali Destanı, Bitmeyen Yol, Buzlar Çözülmeden, Ölüm Tarlası, Muradın Türküsü, Toprağın Kanı, Paralı Askerler, Köprü, Sürgün, Demiryolu, Toprağın Teri, Yalancı, Gerilla, Eğreti Gelin ve Umut. Fikret Hakan en fazla çizgi üstü, düzeyli filmde oynayan oyuncu olarak tarihe geçti. Dönemin işçisinin, göçerinin, mülkiyet konusunda ezilen köylüsünün yüzü oldu. 1950lerde yeni olgunlaşmaya başlayan ve adını alan Türk Sinemasının, Yeşilçamın, daima yeni kalan oyuncularından olmayı başardı. Bir oyuncunun sansür, ekonomik zorluklar, piyasada var olabilme gibi konularla mücadelesini Fikret Hakanın oyunculuk serüveninde okumak mümkündür. Eskimeyen Yeşilçamlı Fikret Hakan, Türk Sinemasının çeşitli hallerine tanıklık ederken; sinema, tiyatro, şiir, öykü, roman gibi farklı alanlarda kendini ifade etmeye çalışan bir sinemacının da mücadele öyküsünün öznesi olarak alınmayı hak eden, önemli bir isim olarak adını tarihe yazdırdı. - Doç.Dr. Nigâr PÖSTEKİ
Fikret Hakan, edebiyat öğretmeni Gaffar Hoca (Güney) ve Hemşire Fatma Belkıs Hanımın oğlu olarak 23 Nisan 1934te Balıkesirde dünyaya geldi. Bumin Gaffar Çıtanak olan adını sinemaya başlayınca değiştirdi. Annesi ile son durağın İstanbul olacağı bir Anadolu turundan sonra (Bursa, Eskişehir) edebiyata olan ilgisi sayesinde gazeteciliğe başladı. 1952 yılında Abdi İpekçinin yazı işleri müdürlüğünü yaptığı İstanbul Ekspres gazetesinde öyküleri yayımlandı. Ses Tiyatrosunda Üç Güvercin Operetinde palyaço olarak sahneye çıktığında daha 16 yaşındadır. Fikret Hakan, oyunculuk konusunda kendisini geliştirmeye çalışırken; tiyatro dışında sinemanın da imkânlar sunacağının farkına varmıştır. Yaş olarak daha 20lerine gelmemiş bir gencin hevesli çabaları yansımalarını bulmakta gecikmeyecektir.
Kendi tanımlamasıyla üç sıçrayış yapar: Bab-ı âliye, Peraya, sonra da sinemaya. Fikret Hakan bu üçlü sıçrayış serüveninde 204 film, 28 televizyon dizisi, 3 şiir, 2 hikâye, bir araştırma kitabı ve 1 roman ile entelektüel yönden en donanımlı Türk oyuncularından biri olarak öne çıkmıştır. Fikret Hakan hem yıldız olarak, hem de karakter oyunculuğu ile her zaman var olmayı başarması açısından, Türk Sinema Tarihinde kendine özel bir kariyer oluşturmuştur. Aktör, Hollywood star sisteminde uygulandığı gibi bir yıldız projesi değildir. Ancak dış görünüşü ve karizması ile sinemaya uygun bir auraya sahiptir. Köy delikanlısı, kent ezilmişi ya da zengin işadamı gibi geniş bir yelpazede, farklı rollerde seyirci karşısına çıkmıştır. Kendisine yapıştırılan bir yıldız imgesi yoktur. Ancak güç rollerin aranan oyuncusu olmuştur. Türk Sinemasının toplumsal gerçekçilik döneminin önemli filmlerinin birçoğunda Fikret Hakan başroldedir. Fikret Hakanın oyunculuk kariyeri 1952 tarihli Köprüaltı Çocukları ile başlar. Bu filmin öncesinde 1950de tiyatro ile tanışır. Ses Tiyatrosu, Çığır Sahne, Cep Tiyatrosu, Küçük Sahne, Oraloğlu Saat 6 Tiyatrosu, kurucusu olduğu Sahne 8 ve Fikret Hakan Tiyatrosu gibi tiyatrolarda 1980lerin sonuna kadar sahneye çıkar. Fikret Hakanın asıl çıkışı, 13ü uğurlu rakamı olarak belirlemesine yol açan, 1955 tarihli, 13. filmi olan Beyaz Mendildir.
Sinema oyunculuğunun yanı sıra çeşitli edebiyat dergilerinde öykü ve şiirler yazmaya devam eden Fikret Hakan, daha sonra öykülerini Tellâk Ali kitabında bir araya getirdi. Ayrıca; İnce Müzikli Otobüsler, İmbikli Duvar ve Siyah Işık (toplu şiirler) isimli şiir kitapları, Hamalın Uşakları ve Joe Brico Masumdur (toplu öyküler) isimli iki hikâye kitabı, henüz yayımlanmamış Günahkârlar Rıhtımı adlı bir romanı Türk Sinema Tarihi adlı bir araştırma-inceleme kitabı bulunmaktadır.
1965de 2. Antalya Film Festivalinde Keşanlı Ali Destanı ile, l. İzmir Film Şenliğinde yine aynı filmiyle, 1968deki 5. Antalya Film Festivalinde Ölüm Tarlasıyla, 1971deki 8. Antalya Film Festivalinde Hasretle En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazandı. Ayrıca 1993teki 30. Antalya Film Festivalinde Yalancıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü ve aynı yıl Adana Film Festivalinde aynı film ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu armağanını aldı. 1994te ÇASOD En İyi Oyuncu Armağanını Gerilla filmi ile kazandı. 1995te 7. İzmir Uluslararası Film Festivalinde sinemaya katkılarından dolayı Altın Artemis Ödülüne layık görüldü. Ayrıca 2002de Ankara Sinematek Derneği, 2002de SİYAD (Sinema Yazarları Derneği), 2005te Sadri Alışık Vakfı ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından onur ödülleri verildi. 1984te Tercüman Gazetesinin En İyi Erkek Tiyatro Oyuncusu ödülünü Zorba ile aldı. Ayrıca oyuncuya 1998 yılında Devlet Sanatçısı ünvanı verildi. 2009 yılında Türk Sinemasına film oyuncusu ve yönetmen olarak hizmet vermesinin yanında, tiyatro ve edebiyat alanına yazar, şair, senarist, eleştirmen; basın dünyasına gazeteci, eğitim dünyasına öğretim elemanı olarak önemli katkıları ve sanatçılığı ile de Türk insanının kalbinde taht kurması nedeniyle Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Ana Bilim Dalında fahri doktora derecesi aldı. Fikret Hakan sinemada; saf, temiz, çoğunlukla kıstırılmış Anadolu insanını başarıyla canlandırdı.
Çevirdiği 204 filmi arasında başlıcaları şunlardır: Beyaz Mendil, Ak Altın, Gelinin Muradı, Kamelyalı Kadın, Dokuz Dağın Efesi, Üç Arkadaş, Yılanların Öcü, Karanlıkta Uyananlar, Keşanlı Ali Destanı, Bitmeyen Yol, Buzlar Çözülmeden, Ölüm Tarlası, Muradın Türküsü, Toprağın Kanı, Paralı Askerler, Köprü, Sürgün, Demiryolu, Toprağın Teri, Yalancı, Gerilla, Eğreti Gelin ve Umut. Fikret Hakan en fazla çizgi üstü, düzeyli filmde oynayan oyuncu olarak tarihe geçti. Dönemin işçisinin, göçerinin, mülkiyet konusunda ezilen köylüsünün yüzü oldu. 1950lerde yeni olgunlaşmaya başlayan ve adını alan Türk Sinemasının, Yeşilçamın, daima yeni kalan oyuncularından olmayı başardı. Bir oyuncunun sansür, ekonomik zorluklar, piyasada var olabilme gibi konularla mücadelesini Fikret Hakanın oyunculuk serüveninde okumak mümkündür. Eskimeyen Yeşilçamlı Fikret Hakan, Türk Sinemasının çeşitli hallerine tanıklık ederken; sinema, tiyatro, şiir, öykü, roman gibi farklı alanlarda kendini ifade etmeye çalışan bir sinemacının da mücadele öyküsünün öznesi olarak alınmayı hak eden, önemli bir isim olarak adını tarihe yazdırdı. - Doç.Dr. Nigâr PÖSTEKİ
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.