9786054977482
480039
https://www.turkishbooks.com/books/turk-seceresi-turkun-soyagaci-p480039.html
Türk Şeceresi Türk'ün Soyağacı
8.4
Bu eser Türklerin menşeine dair bir eserdir. Çingiz Han sülalesinden Havarezmli Arab Muhammed Han oğlu
Ebu'l-Gazi Bahadır Han tarafından H.1074/M.1664 tarihinde yazılmıştır.
Bahadır Han, bir padişah olduğu halde milletinden liyakatli birini bulamadığından ve neslin zayi olmaması
hususundaki hassasiyetinden dolayı, bu eseri bizzat yazmıştır. Mukaddimesinde diyor ki:"Hiç kimse
zannetmesin ki, ben bu kitabı kendi neslimi yükseltmek için, hakikati bozarak yazdım. Zaten Hakk beni mümtaz
yaratmıştır, buna ihtiyacım yoktur. Ben bütün hakikati olduğu gibi yazdım. Tanrı bana özel olarak üç şey verdi:
1-Askerlik fenni, kanun ve nizamları, orduya kumanda etmek sanatı, bir orduyu yürütmek ve harp nizamına
sokmak, dostlar ve düşmanlarla söyleşmek;
2- Her türlü şiir ile Türk, Arap ve Acem dillerini;
3- Moğolistan, Turan, İran ve Arabistan'da hüküm süren padişahların tarihini bilmek.
İran, Irak ve Hindistan'da benim kadar şair yok dersem yalan söylemem; fakat gezdiğim ve ahvalini işittiğim
yerlerin hiç birisinde Müslüman veya kâfir, benim gibi asker görmedim ve duymadım."
Hive Hanları arasında en ünlüsü kabul edilen Ebu'l Gazi Bahadır Han, aynı zamanda şair, âlim ve tabiptir. Tıp
konusunda Menâfîül Însân adlı bir eser kaleme almış olan Ebu'l Gazi Bahadır Han'ın çok daha meşhur ve halen
kaynak olarak önemi yadsınamaz iki eseri ise Türk tarihi ile ilgili Şecere-i Terakime ve Şecere-i Türk'tür.
Ebu'l-Gazi Bahadır Han tarafından H.1074/M.1664 tarihinde yazılmıştır.
Bahadır Han, bir padişah olduğu halde milletinden liyakatli birini bulamadığından ve neslin zayi olmaması
hususundaki hassasiyetinden dolayı, bu eseri bizzat yazmıştır. Mukaddimesinde diyor ki:"Hiç kimse
zannetmesin ki, ben bu kitabı kendi neslimi yükseltmek için, hakikati bozarak yazdım. Zaten Hakk beni mümtaz
yaratmıştır, buna ihtiyacım yoktur. Ben bütün hakikati olduğu gibi yazdım. Tanrı bana özel olarak üç şey verdi:
1-Askerlik fenni, kanun ve nizamları, orduya kumanda etmek sanatı, bir orduyu yürütmek ve harp nizamına
sokmak, dostlar ve düşmanlarla söyleşmek;
2- Her türlü şiir ile Türk, Arap ve Acem dillerini;
3- Moğolistan, Turan, İran ve Arabistan'da hüküm süren padişahların tarihini bilmek.
İran, Irak ve Hindistan'da benim kadar şair yok dersem yalan söylemem; fakat gezdiğim ve ahvalini işittiğim
yerlerin hiç birisinde Müslüman veya kâfir, benim gibi asker görmedim ve duymadım."
Hive Hanları arasında en ünlüsü kabul edilen Ebu'l Gazi Bahadır Han, aynı zamanda şair, âlim ve tabiptir. Tıp
konusunda Menâfîül Însân adlı bir eser kaleme almış olan Ebu'l Gazi Bahadır Han'ın çok daha meşhur ve halen
kaynak olarak önemi yadsınamaz iki eseri ise Türk tarihi ile ilgili Şecere-i Terakime ve Şecere-i Türk'tür.
Bu eser Türklerin menşeine dair bir eserdir. Çingiz Han sülalesinden Havarezmli Arab Muhammed Han oğlu
Ebu'l-Gazi Bahadır Han tarafından H.1074/M.1664 tarihinde yazılmıştır.
Bahadır Han, bir padişah olduğu halde milletinden liyakatli birini bulamadığından ve neslin zayi olmaması
hususundaki hassasiyetinden dolayı, bu eseri bizzat yazmıştır. Mukaddimesinde diyor ki:"Hiç kimse
zannetmesin ki, ben bu kitabı kendi neslimi yükseltmek için, hakikati bozarak yazdım. Zaten Hakk beni mümtaz
yaratmıştır, buna ihtiyacım yoktur. Ben bütün hakikati olduğu gibi yazdım. Tanrı bana özel olarak üç şey verdi:
1-Askerlik fenni, kanun ve nizamları, orduya kumanda etmek sanatı, bir orduyu yürütmek ve harp nizamına
sokmak, dostlar ve düşmanlarla söyleşmek;
2- Her türlü şiir ile Türk, Arap ve Acem dillerini;
3- Moğolistan, Turan, İran ve Arabistan'da hüküm süren padişahların tarihini bilmek.
İran, Irak ve Hindistan'da benim kadar şair yok dersem yalan söylemem; fakat gezdiğim ve ahvalini işittiğim
yerlerin hiç birisinde Müslüman veya kâfir, benim gibi asker görmedim ve duymadım."
Hive Hanları arasında en ünlüsü kabul edilen Ebu'l Gazi Bahadır Han, aynı zamanda şair, âlim ve tabiptir. Tıp
konusunda Menâfîül Însân adlı bir eser kaleme almış olan Ebu'l Gazi Bahadır Han'ın çok daha meşhur ve halen
kaynak olarak önemi yadsınamaz iki eseri ise Türk tarihi ile ilgili Şecere-i Terakime ve Şecere-i Türk'tür.
Ebu'l-Gazi Bahadır Han tarafından H.1074/M.1664 tarihinde yazılmıştır.
Bahadır Han, bir padişah olduğu halde milletinden liyakatli birini bulamadığından ve neslin zayi olmaması
hususundaki hassasiyetinden dolayı, bu eseri bizzat yazmıştır. Mukaddimesinde diyor ki:"Hiç kimse
zannetmesin ki, ben bu kitabı kendi neslimi yükseltmek için, hakikati bozarak yazdım. Zaten Hakk beni mümtaz
yaratmıştır, buna ihtiyacım yoktur. Ben bütün hakikati olduğu gibi yazdım. Tanrı bana özel olarak üç şey verdi:
1-Askerlik fenni, kanun ve nizamları, orduya kumanda etmek sanatı, bir orduyu yürütmek ve harp nizamına
sokmak, dostlar ve düşmanlarla söyleşmek;
2- Her türlü şiir ile Türk, Arap ve Acem dillerini;
3- Moğolistan, Turan, İran ve Arabistan'da hüküm süren padişahların tarihini bilmek.
İran, Irak ve Hindistan'da benim kadar şair yok dersem yalan söylemem; fakat gezdiğim ve ahvalini işittiğim
yerlerin hiç birisinde Müslüman veya kâfir, benim gibi asker görmedim ve duymadım."
Hive Hanları arasında en ünlüsü kabul edilen Ebu'l Gazi Bahadır Han, aynı zamanda şair, âlim ve tabiptir. Tıp
konusunda Menâfîül Însân adlı bir eser kaleme almış olan Ebu'l Gazi Bahadır Han'ın çok daha meşhur ve halen
kaynak olarak önemi yadsınamaz iki eseri ise Türk tarihi ile ilgili Şecere-i Terakime ve Şecere-i Türk'tür.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.