9786057702555
517986
https://www.turkishbooks.com/books/turk-kimligi-ve-milliyetci-soylem-p517986.html
Türk Kimliği ve Milliyetçi Söylem
13.68
Tanzimat'tan itibaren Osmanlı'da bir kimlik krizi baş gösterir.
Devletin genel siyasetinin ne olması gerektiği üzerinde fikir
yürüten aydınlar, aynı zamanda kamuoyunun önemini fark ederek halkın
benimsemesini arzu ettikleri kimlik tiplerinin içini doldurmaya gayret ederler.
Bu çabalar Osmanlı aydınlarını muhalif bir çerçeveye oturturken öte yandan
onları "devleti kaybetme" psikolojisine doğru sürükler. 1908'e gelindiğinde
artık dünyada ulus devlet modelleri yaygınlaşmıştır. Çok uluslu bir devlet olarak
parçalanmaya başlayan Osmanlı'nın dağılması önünde çareler arayan aydınların çoğu
programsız ve hedefsiz hareketlerinden ötürü başarısız olmuşlardır. Hem kimlik
siyaseti, hem de ayrılıkçı millî hareketler imparatorluğun dört bir yanını sarmışken,
devletin aslî unsurları adına Türk milliyetçiliğini halk temelli bir siyaset olarak
savunan, yaratıcılığıyla ilgiyi üzerine çeken bir isim öne çıkar: Ömer Seyfettin
Devletin genel siyasetinin ne olması gerektiği üzerinde fikir
yürüten aydınlar, aynı zamanda kamuoyunun önemini fark ederek halkın
benimsemesini arzu ettikleri kimlik tiplerinin içini doldurmaya gayret ederler.
Bu çabalar Osmanlı aydınlarını muhalif bir çerçeveye oturturken öte yandan
onları "devleti kaybetme" psikolojisine doğru sürükler. 1908'e gelindiğinde
artık dünyada ulus devlet modelleri yaygınlaşmıştır. Çok uluslu bir devlet olarak
parçalanmaya başlayan Osmanlı'nın dağılması önünde çareler arayan aydınların çoğu
programsız ve hedefsiz hareketlerinden ötürü başarısız olmuşlardır. Hem kimlik
siyaseti, hem de ayrılıkçı millî hareketler imparatorluğun dört bir yanını sarmışken,
devletin aslî unsurları adına Türk milliyetçiliğini halk temelli bir siyaset olarak
savunan, yaratıcılığıyla ilgiyi üzerine çeken bir isim öne çıkar: Ömer Seyfettin
Tanzimat'tan itibaren Osmanlı'da bir kimlik krizi baş gösterir.
Devletin genel siyasetinin ne olması gerektiği üzerinde fikir
yürüten aydınlar, aynı zamanda kamuoyunun önemini fark ederek halkın
benimsemesini arzu ettikleri kimlik tiplerinin içini doldurmaya gayret ederler.
Bu çabalar Osmanlı aydınlarını muhalif bir çerçeveye oturturken öte yandan
onları "devleti kaybetme" psikolojisine doğru sürükler. 1908'e gelindiğinde
artık dünyada ulus devlet modelleri yaygınlaşmıştır. Çok uluslu bir devlet olarak
parçalanmaya başlayan Osmanlı'nın dağılması önünde çareler arayan aydınların çoğu
programsız ve hedefsiz hareketlerinden ötürü başarısız olmuşlardır. Hem kimlik
siyaseti, hem de ayrılıkçı millî hareketler imparatorluğun dört bir yanını sarmışken,
devletin aslî unsurları adına Türk milliyetçiliğini halk temelli bir siyaset olarak
savunan, yaratıcılığıyla ilgiyi üzerine çeken bir isim öne çıkar: Ömer Seyfettin
Devletin genel siyasetinin ne olması gerektiği üzerinde fikir
yürüten aydınlar, aynı zamanda kamuoyunun önemini fark ederek halkın
benimsemesini arzu ettikleri kimlik tiplerinin içini doldurmaya gayret ederler.
Bu çabalar Osmanlı aydınlarını muhalif bir çerçeveye oturturken öte yandan
onları "devleti kaybetme" psikolojisine doğru sürükler. 1908'e gelindiğinde
artık dünyada ulus devlet modelleri yaygınlaşmıştır. Çok uluslu bir devlet olarak
parçalanmaya başlayan Osmanlı'nın dağılması önünde çareler arayan aydınların çoğu
programsız ve hedefsiz hareketlerinden ötürü başarısız olmuşlardır. Hem kimlik
siyaseti, hem de ayrılıkçı millî hareketler imparatorluğun dört bir yanını sarmışken,
devletin aslî unsurları adına Türk milliyetçiliğini halk temelli bir siyaset olarak
savunan, yaratıcılığıyla ilgiyi üzerine çeken bir isim öne çıkar: Ömer Seyfettin
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.