9786053006329
489116
https://www.turkishbooks.com/books/teoride-ve-uygulamada-kamu-disiplin-yaptirimlari-p489116.html
Teoride ve Uygulamada Kamu Disiplin Yaptırımları
33.6
1981 yılında göreve başlayan bir asker idareci iken, 1993 yılından sonra askerî hâkim olarak çeşitli askerî mahkemelerde, 2002 yılından itibâren AYİM'de Devlet memurları ve TSK'leri mensuplarına ilişkin disipliner uyuşmazlıklara bakan Dairelerin üyesi ve başkanı olarak devam eden hâkimlik mesleğinden ve nihayet 2008'den itibâren TAA'nde hâkim ve savcı adaylarına verdiğim disiplin hukuku derslerinden edindiğim deneyim ve birikimin verdiği güç ve cesaretle yazılan Disiplin Yaptırımları Rejimine Giriş niteliğindeki bu çalışmanın konusu, disiplin suç ve cezalarına ilişkin genel esâs, ilke ve kurallardır.
Disiplin suçları! Öyle bir kusur ki; evde, sokakta, yolda vuku bulsa aldırış edilmeyecek kadar basit, sıradan ve önemsiz... ve fakat işimiz ve iş yerimiz bakımından çalışma hayatımızı etkileyebilecek, hatta kamusal haklarımıza hâlel getirebilecek mikyasta nahoş, mühim ve ağır: Kimi zaman moralimizi, kimi zaman paramızı, bazen itibarımızı, bazan da memuriyetimizi, mesleğimizi ve işimizi kaybettirecek kadar...
Disiplin cezaları! Öyle bir yaptırım ki; Devlet memurları başta olmak üzere polisi, asker, akademisyeni, hâkimi vb. tüm daimi kamu görevlilerinden KİT'lerde istihdam edilen bazı sözleşmeli personele, okuldaki öğretmene ve öğrenciye, kışladaki komutana ve erlere, üniversitedeki profesörden müstahdemine, avukat, noter, mali müşavir, eczacı, mühendis olarak kamu kesimi dışında serbest meslek mensuplarına kadar, her yerde ve herkese uygulanmakta...
Bütün bunların müsebbibi, kamusal bir hizmet görmek! Şu veya bu sıfatla, ama rızaen ama yükümlü; kimi ücretli kimi meccanen; çoğu zaman kamu kesiminde, bazen serbest bir kamu hizmetiyle bağlılık hâlinde olmak...
Kendimiz değilsek de, ailemizden veya çevremizden birinin, konu komşumuzun, akrabamızın, hemşehrimizin, eş dostumuzun velhasılı toplumdaki büyük bir çoğunluğun böyle bir kamusal bağ içinde bulunduğu bir vakıadır. Bunun sonucu da, şahsen tanıdığımız veya bizatihi tanımadığımız bir kişinin sıklıkla bir disiplin vakasıyla karşı karşıya kaldığı da bir gerçektir. Öyle ya da böyle, ya fail olarak bir disiplin yaptırımına muhatap olur veya işveren/âmir olarak başkasına disipliner tedbir uygularız.
İşte çevremizdeki bu tür disipliner uygulamalar ne denli çok ve yaygın ise, bunları konu edinen mevzuat da o kadar geniş ve çeşitlidir. Neredeyse her bir kamu hizmeti türü için farklı ve müstakil, hattâ her bir ilgili için ayrı ve münhasır disiplin rejimi söz konusudur. Bütün bu düzenlemeleri bir araya toplamak da, herkesi kapsayan genel bir kanun yapmak da ne mümkün ne gerekli, hem müşkil hem faydasız. Ancak bütün bu sebeplerle ve her şeye rağmen, oldukça yoğun, yaygın ve dağınık bu mevzuatla beraber, bunun doktriner yönünü ve yargısal tatbikatına ilişkin genel ilke ve esâslarını tespit ve tayin etmek lâzımül icra kabilinden bir zorunluluktur. Bunun da ötesinde, ülkemizde genel, ortak ve objektif nitelikte bir disiplin yaptırımları rejiminin imkân ve kurallarını oluşturmak şart olmuştur.
Bu çalışmanın konusu, disiplin soruşturmasını dışarıda tutmakla beraber, en genel ve geniş hatlarıyla kamu/sal disiplin yaptırımları rejimidir. Amacı ve kapsamı itibariyle, kitapta, ceza hukukunun genel hükümleri çerçevesinde disiplin suç ve cezalarının ilke ve özellikleri, teorik ve pratik boyutuyla ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bu açıdan Devlet memurlarına ilişkin mevzuat ve yargısal içtihat merkeze alınmakla beraber, mümkün ölçüde birbirinden farklı ve ilgisiz düzenlemeledeki hüküm ve kurallar bir arada ve mukayeseli olarak analiz edilmiş ve değerlendirmeye tâbi tutulmuştur. Çalışmamız yeni Türk Ceza Kanunu'na hâkim perspektifle, kamu görevlileriyle birlikte idare hukukunu ilgilendiren tüm kamusal disiplin yaptırımlarının sentezini konu edinmesi itibariyle benzerlerinden ayrılmaktadır.
Disiplin suçları! Öyle bir kusur ki; evde, sokakta, yolda vuku bulsa aldırış edilmeyecek kadar basit, sıradan ve önemsiz... ve fakat işimiz ve iş yerimiz bakımından çalışma hayatımızı etkileyebilecek, hatta kamusal haklarımıza hâlel getirebilecek mikyasta nahoş, mühim ve ağır: Kimi zaman moralimizi, kimi zaman paramızı, bazen itibarımızı, bazan da memuriyetimizi, mesleğimizi ve işimizi kaybettirecek kadar...
Disiplin cezaları! Öyle bir yaptırım ki; Devlet memurları başta olmak üzere polisi, asker, akademisyeni, hâkimi vb. tüm daimi kamu görevlilerinden KİT'lerde istihdam edilen bazı sözleşmeli personele, okuldaki öğretmene ve öğrenciye, kışladaki komutana ve erlere, üniversitedeki profesörden müstahdemine, avukat, noter, mali müşavir, eczacı, mühendis olarak kamu kesimi dışında serbest meslek mensuplarına kadar, her yerde ve herkese uygulanmakta...
Bütün bunların müsebbibi, kamusal bir hizmet görmek! Şu veya bu sıfatla, ama rızaen ama yükümlü; kimi ücretli kimi meccanen; çoğu zaman kamu kesiminde, bazen serbest bir kamu hizmetiyle bağlılık hâlinde olmak...
Kendimiz değilsek de, ailemizden veya çevremizden birinin, konu komşumuzun, akrabamızın, hemşehrimizin, eş dostumuzun velhasılı toplumdaki büyük bir çoğunluğun böyle bir kamusal bağ içinde bulunduğu bir vakıadır. Bunun sonucu da, şahsen tanıdığımız veya bizatihi tanımadığımız bir kişinin sıklıkla bir disiplin vakasıyla karşı karşıya kaldığı da bir gerçektir. Öyle ya da böyle, ya fail olarak bir disiplin yaptırımına muhatap olur veya işveren/âmir olarak başkasına disipliner tedbir uygularız.
İşte çevremizdeki bu tür disipliner uygulamalar ne denli çok ve yaygın ise, bunları konu edinen mevzuat da o kadar geniş ve çeşitlidir. Neredeyse her bir kamu hizmeti türü için farklı ve müstakil, hattâ her bir ilgili için ayrı ve münhasır disiplin rejimi söz konusudur. Bütün bu düzenlemeleri bir araya toplamak da, herkesi kapsayan genel bir kanun yapmak da ne mümkün ne gerekli, hem müşkil hem faydasız. Ancak bütün bu sebeplerle ve her şeye rağmen, oldukça yoğun, yaygın ve dağınık bu mevzuatla beraber, bunun doktriner yönünü ve yargısal tatbikatına ilişkin genel ilke ve esâslarını tespit ve tayin etmek lâzımül icra kabilinden bir zorunluluktur. Bunun da ötesinde, ülkemizde genel, ortak ve objektif nitelikte bir disiplin yaptırımları rejiminin imkân ve kurallarını oluşturmak şart olmuştur.
Bu çalışmanın konusu, disiplin soruşturmasını dışarıda tutmakla beraber, en genel ve geniş hatlarıyla kamu/sal disiplin yaptırımları rejimidir. Amacı ve kapsamı itibariyle, kitapta, ceza hukukunun genel hükümleri çerçevesinde disiplin suç ve cezalarının ilke ve özellikleri, teorik ve pratik boyutuyla ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bu açıdan Devlet memurlarına ilişkin mevzuat ve yargısal içtihat merkeze alınmakla beraber, mümkün ölçüde birbirinden farklı ve ilgisiz düzenlemeledeki hüküm ve kurallar bir arada ve mukayeseli olarak analiz edilmiş ve değerlendirmeye tâbi tutulmuştur. Çalışmamız yeni Türk Ceza Kanunu'na hâkim perspektifle, kamu görevlileriyle birlikte idare hukukunu ilgilendiren tüm kamusal disiplin yaptırımlarının sentezini konu edinmesi itibariyle benzerlerinden ayrılmaktadır.
1981 yılında göreve başlayan bir asker idareci iken, 1993 yılından sonra askerî hâkim olarak çeşitli askerî mahkemelerde, 2002 yılından itibâren AYİM'de Devlet memurları ve TSK'leri mensuplarına ilişkin disipliner uyuşmazlıklara bakan Dairelerin üyesi ve başkanı olarak devam eden hâkimlik mesleğinden ve nihayet 2008'den itibâren TAA'nde hâkim ve savcı adaylarına verdiğim disiplin hukuku derslerinden edindiğim deneyim ve birikimin verdiği güç ve cesaretle yazılan Disiplin Yaptırımları Rejimine Giriş niteliğindeki bu çalışmanın konusu, disiplin suç ve cezalarına ilişkin genel esâs, ilke ve kurallardır.
Disiplin suçları! Öyle bir kusur ki; evde, sokakta, yolda vuku bulsa aldırış edilmeyecek kadar basit, sıradan ve önemsiz... ve fakat işimiz ve iş yerimiz bakımından çalışma hayatımızı etkileyebilecek, hatta kamusal haklarımıza hâlel getirebilecek mikyasta nahoş, mühim ve ağır: Kimi zaman moralimizi, kimi zaman paramızı, bazen itibarımızı, bazan da memuriyetimizi, mesleğimizi ve işimizi kaybettirecek kadar...
Disiplin cezaları! Öyle bir yaptırım ki; Devlet memurları başta olmak üzere polisi, asker, akademisyeni, hâkimi vb. tüm daimi kamu görevlilerinden KİT'lerde istihdam edilen bazı sözleşmeli personele, okuldaki öğretmene ve öğrenciye, kışladaki komutana ve erlere, üniversitedeki profesörden müstahdemine, avukat, noter, mali müşavir, eczacı, mühendis olarak kamu kesimi dışında serbest meslek mensuplarına kadar, her yerde ve herkese uygulanmakta...
Bütün bunların müsebbibi, kamusal bir hizmet görmek! Şu veya bu sıfatla, ama rızaen ama yükümlü; kimi ücretli kimi meccanen; çoğu zaman kamu kesiminde, bazen serbest bir kamu hizmetiyle bağlılık hâlinde olmak...
Kendimiz değilsek de, ailemizden veya çevremizden birinin, konu komşumuzun, akrabamızın, hemşehrimizin, eş dostumuzun velhasılı toplumdaki büyük bir çoğunluğun böyle bir kamusal bağ içinde bulunduğu bir vakıadır. Bunun sonucu da, şahsen tanıdığımız veya bizatihi tanımadığımız bir kişinin sıklıkla bir disiplin vakasıyla karşı karşıya kaldığı da bir gerçektir. Öyle ya da böyle, ya fail olarak bir disiplin yaptırımına muhatap olur veya işveren/âmir olarak başkasına disipliner tedbir uygularız.
İşte çevremizdeki bu tür disipliner uygulamalar ne denli çok ve yaygın ise, bunları konu edinen mevzuat da o kadar geniş ve çeşitlidir. Neredeyse her bir kamu hizmeti türü için farklı ve müstakil, hattâ her bir ilgili için ayrı ve münhasır disiplin rejimi söz konusudur. Bütün bu düzenlemeleri bir araya toplamak da, herkesi kapsayan genel bir kanun yapmak da ne mümkün ne gerekli, hem müşkil hem faydasız. Ancak bütün bu sebeplerle ve her şeye rağmen, oldukça yoğun, yaygın ve dağınık bu mevzuatla beraber, bunun doktriner yönünü ve yargısal tatbikatına ilişkin genel ilke ve esâslarını tespit ve tayin etmek lâzımül icra kabilinden bir zorunluluktur. Bunun da ötesinde, ülkemizde genel, ortak ve objektif nitelikte bir disiplin yaptırımları rejiminin imkân ve kurallarını oluşturmak şart olmuştur.
Bu çalışmanın konusu, disiplin soruşturmasını dışarıda tutmakla beraber, en genel ve geniş hatlarıyla kamu/sal disiplin yaptırımları rejimidir. Amacı ve kapsamı itibariyle, kitapta, ceza hukukunun genel hükümleri çerçevesinde disiplin suç ve cezalarının ilke ve özellikleri, teorik ve pratik boyutuyla ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bu açıdan Devlet memurlarına ilişkin mevzuat ve yargısal içtihat merkeze alınmakla beraber, mümkün ölçüde birbirinden farklı ve ilgisiz düzenlemeledeki hüküm ve kurallar bir arada ve mukayeseli olarak analiz edilmiş ve değerlendirmeye tâbi tutulmuştur. Çalışmamız yeni Türk Ceza Kanunu'na hâkim perspektifle, kamu görevlileriyle birlikte idare hukukunu ilgilendiren tüm kamusal disiplin yaptırımlarının sentezini konu edinmesi itibariyle benzerlerinden ayrılmaktadır.
Disiplin suçları! Öyle bir kusur ki; evde, sokakta, yolda vuku bulsa aldırış edilmeyecek kadar basit, sıradan ve önemsiz... ve fakat işimiz ve iş yerimiz bakımından çalışma hayatımızı etkileyebilecek, hatta kamusal haklarımıza hâlel getirebilecek mikyasta nahoş, mühim ve ağır: Kimi zaman moralimizi, kimi zaman paramızı, bazen itibarımızı, bazan da memuriyetimizi, mesleğimizi ve işimizi kaybettirecek kadar...
Disiplin cezaları! Öyle bir yaptırım ki; Devlet memurları başta olmak üzere polisi, asker, akademisyeni, hâkimi vb. tüm daimi kamu görevlilerinden KİT'lerde istihdam edilen bazı sözleşmeli personele, okuldaki öğretmene ve öğrenciye, kışladaki komutana ve erlere, üniversitedeki profesörden müstahdemine, avukat, noter, mali müşavir, eczacı, mühendis olarak kamu kesimi dışında serbest meslek mensuplarına kadar, her yerde ve herkese uygulanmakta...
Bütün bunların müsebbibi, kamusal bir hizmet görmek! Şu veya bu sıfatla, ama rızaen ama yükümlü; kimi ücretli kimi meccanen; çoğu zaman kamu kesiminde, bazen serbest bir kamu hizmetiyle bağlılık hâlinde olmak...
Kendimiz değilsek de, ailemizden veya çevremizden birinin, konu komşumuzun, akrabamızın, hemşehrimizin, eş dostumuzun velhasılı toplumdaki büyük bir çoğunluğun böyle bir kamusal bağ içinde bulunduğu bir vakıadır. Bunun sonucu da, şahsen tanıdığımız veya bizatihi tanımadığımız bir kişinin sıklıkla bir disiplin vakasıyla karşı karşıya kaldığı da bir gerçektir. Öyle ya da böyle, ya fail olarak bir disiplin yaptırımına muhatap olur veya işveren/âmir olarak başkasına disipliner tedbir uygularız.
İşte çevremizdeki bu tür disipliner uygulamalar ne denli çok ve yaygın ise, bunları konu edinen mevzuat da o kadar geniş ve çeşitlidir. Neredeyse her bir kamu hizmeti türü için farklı ve müstakil, hattâ her bir ilgili için ayrı ve münhasır disiplin rejimi söz konusudur. Bütün bu düzenlemeleri bir araya toplamak da, herkesi kapsayan genel bir kanun yapmak da ne mümkün ne gerekli, hem müşkil hem faydasız. Ancak bütün bu sebeplerle ve her şeye rağmen, oldukça yoğun, yaygın ve dağınık bu mevzuatla beraber, bunun doktriner yönünü ve yargısal tatbikatına ilişkin genel ilke ve esâslarını tespit ve tayin etmek lâzımül icra kabilinden bir zorunluluktur. Bunun da ötesinde, ülkemizde genel, ortak ve objektif nitelikte bir disiplin yaptırımları rejiminin imkân ve kurallarını oluşturmak şart olmuştur.
Bu çalışmanın konusu, disiplin soruşturmasını dışarıda tutmakla beraber, en genel ve geniş hatlarıyla kamu/sal disiplin yaptırımları rejimidir. Amacı ve kapsamı itibariyle, kitapta, ceza hukukunun genel hükümleri çerçevesinde disiplin suç ve cezalarının ilke ve özellikleri, teorik ve pratik boyutuyla ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bu açıdan Devlet memurlarına ilişkin mevzuat ve yargısal içtihat merkeze alınmakla beraber, mümkün ölçüde birbirinden farklı ve ilgisiz düzenlemeledeki hüküm ve kurallar bir arada ve mukayeseli olarak analiz edilmiş ve değerlendirmeye tâbi tutulmuştur. Çalışmamız yeni Türk Ceza Kanunu'na hâkim perspektifle, kamu görevlileriyle birlikte idare hukukunu ilgilendiren tüm kamusal disiplin yaptırımlarının sentezini konu edinmesi itibariyle benzerlerinden ayrılmaktadır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.