Teknolojinin Ötesi

Bilim ve teknolojinin günlük hayatı karmaşıklaştıran, tüketimi körükleyen, yaşantıyı makinelara bağımlı hale getiren, çevresel ve ruhsal kirlenmeye yol açan, aileyi parçalayan, zamanla birlikte insanı da tutsak eden yanları Nazif Gürdoğan'ın ağırlıkla üzerinde durduğu konulardır. Bu kitabında yer alan denemelerinde yazar sanayileşmenin öne çıkarılmasıyla azgınlaşan teknolojik gücün ekonomik ve sosyal hayat üzerindeki etkilerini tartışıyor. Gürdoğan'ın zengin bilgi birikimi ve deneyimlerinden gelen gözlem gücünün buluşmasından kaynaklanan bu kitap, size ilgiyle okuyacağınız denemeler sunma yanında, yaşadığınız hayata çok daha farklı açılardan bakmanızı sağlayacaktır. (Arka Kapak) Yazardan Gelen Tanıtım: Teknoloji değişik bilim çevrelerince nasıl tanımlanırsa tanımlansın, son çözümlemede insanın kültürel ekonomik gücünün hayatın değişik boyutlarındaki yansımasıdır. Dünyanın her yerinde geliştirilen teknolojinin arka planında gerek üretici, gerekse de tüketici olarak mutlaka insan vardır. Teknolojinin tarihi insanla başlar. İnsanın değerleri, inançları ve tutkuları geliştirdiği teknolojide kendini gösterir. Bunun için, kötülük ya da iyiliklerin kaynağı, teknolojiden önce ondan yararlanan insandır. Teknolojinin en somut yüzü olan makinalarda insan aradığını bulur. Hiçbir teknolojik buluş yoktur k, ondan hem iyilik hem de kötülük yolunda yararlanılmasın. Teknolojinin sağladığı imkanlarla, iyilik peşinde koşanlar iyilikleri, kötülük peşinde koşanlar da kötülükleri büyütür. Tarihin değişik dönemlerinde görülen örneklerde olduğu gibi, bazan iyilik, bazan da kötülük üstün gelir. Ancak ne iyilik kötülüğü, ne de kötülük iyiliği bütünüyle ortadan kaldırır. Çünkü iyilik ya da kötülük teknolojiden daha çok insandan kaynaklanır. Toplumların canlılığı iyilik ile kötülük peşinde koşan insanın yarışmasından beslenir. İyilikte yarışma olmadan gelişme olmaz. Teknolojinin ötesi, onu arkasındaki insana göre aydınlık ya da karanlık olabilir. Aydınlık karanlığı, karanlık da aydınlığı, meyvanın çekirdeğini içinde taşıdığı gibi taşır. Bu yüzden, her aydının vazgeçilmez görevi, toplumun her kesiminde iyilikleri özendirmek, kötülükleri de önlemektir. Teknolojinin iki yanı da keskin bir kılıçtır, iyi ellerde iyilikleri, kötü ellerde kötülükleri büyütür. Uzun dönemde aydınlık üstün gelir. Teknolojinin iki yanını tartışan Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan'ın 'Teknolojinin Ötesi' isimli kitabının İz Yayıncılık tarafından üçüncü baskısı yapıldı. Gürdoğan'ın teknolojinin günlük hayatı karmaşık hâle getiren, tüketimi körükleyen, çevresel ve ruhsal kirlenmelere yol açan bu kitabı, ilk yayınlandığında Yazarlar Birliği'nin Fikir Ödülü'nü almıştı. Yazarın zengin bilgi birikimi yanında derin gözlem gücünün buluşmasından doğan kitap, okuyucuya ilgiyle okunan denemeler yanında, yaşanılan hayata da farklı bir boyut getiriyor. Ölümsüzlüğü arayan insan mabetler inşa ederken, görünmeyen dünyaya kapılarını kapatan da, kan ve gözyaşıyla yoğrulmuş piramitleri ve onların günümüzdeki uzantılarını inşa etmektedir. Mabetler ümidin, piramitler ise ümitsizliğin simgesidir. Biri Cennet, diğeri de Cehennem sizsiniz, demektedir. Birinin elinde teknoloji dünyayı Cennet'e, ötekinin elinde de Cehennem'e dönüştürür. Gürdoğan, teknolojinin burnuna halka takmanın inceliklerinin insanın yüreğinin derinliklerinde aranmasını öneriyor.