Tekeden Teleme Çalmak Bir Folklor Gönüllüsünün Derleme Macerası

Stok Kodu:
9799758845989
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
272
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009-8
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.00
4.80
9799758845989
102457
Tekeden Teleme Çalmak
Tekeden Teleme Çalmak Bir Folklor Gönüllüsünün Derleme Macerası
4.80
Düziçi Folklor Kitapları serisinin birinci kitabı Çukurovalı Karacaoğlan idi. Serinin bu ikinci kitabında, Düziçi-Çukurova folklor der¬lemelerinden bir kısmını, derlenme maceralarını ve bunlara ilişkin bazı yorum ve denemeleri bulacaksınız. Düziçi-Çukurova folklor ürünlerinin, bu kitap cesametinde, onlarca kitaba bile sığmayacağı bilinmelidir. Yerin altını kurcalamak (=arkeoloji) ile folklor derlemek (=türkü çağırtmak) bizi aynı yere çıkarıyor: Geçmişte geleceği aramak! Geçmişten; çoban yıldızınızı, dağlarınızı, turnalarınızı ve türkülerinizi muhafaza edebildiyseniz, bir gün memleketin bütün tersaneleri işgal edilmiş, bütün kaleleri zapt edilmiş olsa bile ilelebet pâyidâr kalabilir, her zaman -yeniden- Ergenekondan çıkabilirsiniz! *** Onlar, türküleri Davut gibi âleme salıp gitmişler! Bizlerin hissesine düşen ise, bilenlere, bu türküleri çağırtıp, onları kayıt altına almak! Zira, bir Türk atasözü, kalemin yazdığını, nacak silemez! diyor. Ne var ki, herhangi bir türküyü kitaba yazdım diye asla sevinemezsiniz! Önce türküyü dinlersiniz, sonra yazıya aktardığınız metni tekrar okursunuz. Türküde dinlediklerinizi yazdığınızda arar durursunuz. Yorulursunuz ve neden sonra: Eller dosta yazmış arzuhâlini / Benimkini ürüzgâra yazmışlar deyip, yeniden türküyü dinlemeye koyulursunuz. Türkü çağırtmak, böyle meşakkatli ve hüzünlü bir iştir vesselâm!
Düziçi Folklor Kitapları serisinin birinci kitabı Çukurovalı Karacaoğlan idi. Serinin bu ikinci kitabında, Düziçi-Çukurova folklor der¬lemelerinden bir kısmını, derlenme maceralarını ve bunlara ilişkin bazı yorum ve denemeleri bulacaksınız. Düziçi-Çukurova folklor ürünlerinin, bu kitap cesametinde, onlarca kitaba bile sığmayacağı bilinmelidir. Yerin altını kurcalamak (=arkeoloji) ile folklor derlemek (=türkü çağırtmak) bizi aynı yere çıkarıyor: Geçmişte geleceği aramak! Geçmişten; çoban yıldızınızı, dağlarınızı, turnalarınızı ve türkülerinizi muhafaza edebildiyseniz, bir gün memleketin bütün tersaneleri işgal edilmiş, bütün kaleleri zapt edilmiş olsa bile ilelebet pâyidâr kalabilir, her zaman -yeniden- Ergenekondan çıkabilirsiniz! *** Onlar, türküleri Davut gibi âleme salıp gitmişler! Bizlerin hissesine düşen ise, bilenlere, bu türküleri çağırtıp, onları kayıt altına almak! Zira, bir Türk atasözü, kalemin yazdığını, nacak silemez! diyor. Ne var ki, herhangi bir türküyü kitaba yazdım diye asla sevinemezsiniz! Önce türküyü dinlersiniz, sonra yazıya aktardığınız metni tekrar okursunuz. Türküde dinlediklerinizi yazdığınızda arar durursunuz. Yorulursunuz ve neden sonra: Eller dosta yazmış arzuhâlini / Benimkini ürüzgâra yazmışlar deyip, yeniden türküyü dinlemeye koyulursunuz. Türkü çağırtmak, böyle meşakkatli ve hüzünlü bir iştir vesselâm!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat