9786055903435
367332
https://www.turkishbooks.com/books/tek-bacakli-yolcu-p367332.html
Tek Bacaklı Yolcu
5.76
Çağdaş edebiyatın en önemli seslerinden Nobel ödüllü yazar Herta Müller'den sorularla dolu
ve soru işaretlerinden yoksun bir roman: Tek Bacaklı Yolcu. Müller'in benzersiz dili ve
anlatımı eşliğinde sert, soğuk ve müdanasız bir ahir zamanlar portresi. Bir kadın ve üç erkek;
bir kadın, birkaç ülke, bir deniz, dört duvar ve bitimsiz kentler... Aştıkça yenileri keşfedilen
sınırların üzerinde bir denge mücadelesi, kuşatan korkular, ıssız odalar.
Herta Müller, Romanya'dan Almanya'ya göçtükten sonra yazdığı bu ilk romanda
yabancılaşmanın öyküsünü hücresel kesitlerle betimliyor; var olmanın imkânsızlığını, kolektif
acıları ve yüreğe çöken yabancıyla düşülen yolları anlatıyor. Yaşam hastalığından iyileşen
çıkmıyor; yolcular hep utanç, yalnızlık ve yoksunluk eşliğinde yürüyor. Yaşam illetinin
devası, içinde yaşadığımız şu karanlık, suçlu ve suçlayan dünyada, bulunmuyor.
Herta Müller, Tek Bacaklı Yolcu'da yalnızlığı taştan bir duvar gibi örüyor önümüze; taş kadar
soğuk, taş kadar somut. Öyle bir yol ki tutulan, yolcuların hepsi ağır yaralı.
Ve diktatörler, işkenceciler, gözlerini dikip her şeyi izleyenler, yalnız ve örselenmiş
bedenlerin içinde, her daim nöbette.
Kauçuk mermi, yürekte.
ve soru işaretlerinden yoksun bir roman: Tek Bacaklı Yolcu. Müller'in benzersiz dili ve
anlatımı eşliğinde sert, soğuk ve müdanasız bir ahir zamanlar portresi. Bir kadın ve üç erkek;
bir kadın, birkaç ülke, bir deniz, dört duvar ve bitimsiz kentler... Aştıkça yenileri keşfedilen
sınırların üzerinde bir denge mücadelesi, kuşatan korkular, ıssız odalar.
Herta Müller, Romanya'dan Almanya'ya göçtükten sonra yazdığı bu ilk romanda
yabancılaşmanın öyküsünü hücresel kesitlerle betimliyor; var olmanın imkânsızlığını, kolektif
acıları ve yüreğe çöken yabancıyla düşülen yolları anlatıyor. Yaşam hastalığından iyileşen
çıkmıyor; yolcular hep utanç, yalnızlık ve yoksunluk eşliğinde yürüyor. Yaşam illetinin
devası, içinde yaşadığımız şu karanlık, suçlu ve suçlayan dünyada, bulunmuyor.
Herta Müller, Tek Bacaklı Yolcu'da yalnızlığı taştan bir duvar gibi örüyor önümüze; taş kadar
soğuk, taş kadar somut. Öyle bir yol ki tutulan, yolcuların hepsi ağır yaralı.
Ve diktatörler, işkenceciler, gözlerini dikip her şeyi izleyenler, yalnız ve örselenmiş
bedenlerin içinde, her daim nöbette.
Kauçuk mermi, yürekte.
Çağdaş edebiyatın en önemli seslerinden Nobel ödüllü yazar Herta Müller'den sorularla dolu
ve soru işaretlerinden yoksun bir roman: Tek Bacaklı Yolcu. Müller'in benzersiz dili ve
anlatımı eşliğinde sert, soğuk ve müdanasız bir ahir zamanlar portresi. Bir kadın ve üç erkek;
bir kadın, birkaç ülke, bir deniz, dört duvar ve bitimsiz kentler... Aştıkça yenileri keşfedilen
sınırların üzerinde bir denge mücadelesi, kuşatan korkular, ıssız odalar.
Herta Müller, Romanya'dan Almanya'ya göçtükten sonra yazdığı bu ilk romanda
yabancılaşmanın öyküsünü hücresel kesitlerle betimliyor; var olmanın imkânsızlığını, kolektif
acıları ve yüreğe çöken yabancıyla düşülen yolları anlatıyor. Yaşam hastalığından iyileşen
çıkmıyor; yolcular hep utanç, yalnızlık ve yoksunluk eşliğinde yürüyor. Yaşam illetinin
devası, içinde yaşadığımız şu karanlık, suçlu ve suçlayan dünyada, bulunmuyor.
Herta Müller, Tek Bacaklı Yolcu'da yalnızlığı taştan bir duvar gibi örüyor önümüze; taş kadar
soğuk, taş kadar somut. Öyle bir yol ki tutulan, yolcuların hepsi ağır yaralı.
Ve diktatörler, işkenceciler, gözlerini dikip her şeyi izleyenler, yalnız ve örselenmiş
bedenlerin içinde, her daim nöbette.
Kauçuk mermi, yürekte.
ve soru işaretlerinden yoksun bir roman: Tek Bacaklı Yolcu. Müller'in benzersiz dili ve
anlatımı eşliğinde sert, soğuk ve müdanasız bir ahir zamanlar portresi. Bir kadın ve üç erkek;
bir kadın, birkaç ülke, bir deniz, dört duvar ve bitimsiz kentler... Aştıkça yenileri keşfedilen
sınırların üzerinde bir denge mücadelesi, kuşatan korkular, ıssız odalar.
Herta Müller, Romanya'dan Almanya'ya göçtükten sonra yazdığı bu ilk romanda
yabancılaşmanın öyküsünü hücresel kesitlerle betimliyor; var olmanın imkânsızlığını, kolektif
acıları ve yüreğe çöken yabancıyla düşülen yolları anlatıyor. Yaşam hastalığından iyileşen
çıkmıyor; yolcular hep utanç, yalnızlık ve yoksunluk eşliğinde yürüyor. Yaşam illetinin
devası, içinde yaşadığımız şu karanlık, suçlu ve suçlayan dünyada, bulunmuyor.
Herta Müller, Tek Bacaklı Yolcu'da yalnızlığı taştan bir duvar gibi örüyor önümüze; taş kadar
soğuk, taş kadar somut. Öyle bir yol ki tutulan, yolcuların hepsi ağır yaralı.
Ve diktatörler, işkenceciler, gözlerini dikip her şeyi izleyenler, yalnız ve örselenmiş
bedenlerin içinde, her daim nöbette.
Kauçuk mermi, yürekte.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.