9789758209576
70937
https://www.turkishbooks.com/books/tasavvufun-dili-1-p70937.html
Tasavvufun Dili 1 Mürşid Mürid Yol
2.16
İslâm'ın derûnî yönünü ifade eden tasavvuf sıradan insanlardan düşünürlere, bilge kişilere ve âlimlere varıncaya kadar pek çok farklı mîzaçta, meşrepte, seviyede ve eğilimde olan kişilere hitab eder. Onun için de çeşitlilik gösterir.
Şeriat-tarîkat-hakîkat ve marîfet kavramları arasındaki ilişki ağaç, çiçek, meyve ve meyveyi tatma benzetmesiyle anlatılır. Şeriat bir ağaçtır, tarîkat onun çiçeği, hakîkat meyvesi, marîfet de bu meyvenin tadılmasıdır. Şeriat bilmek, tarîkat bilinenle amel etmek, hakîkat ve marîfet de bu amelin mânevî karşılığını almaktır. Hz. Peygamber'in sözleri şeriat, fiilleri tarîkat, mânevî halleri hakîkattir. İslâm'ın umum için bağlayıcı olan bir zâhiri vardır, buna şeriat; bir de özel kişilere özgü bâtını vardır ki buna da tarîkat denir. Üçüncü mertebede çok özel kişilere mahsus olan bir hakîkat vardır. Bedenin hizmetten aldığı nasibe şeriat, kalplerin ilim, irfan ve hikmetten aldığı nasibe tarîkat, ruhların Allah'ı temâşâdan aldığı nasibe hakîkat denir.
Tasavvufun Dili, tasavvufun kendine özgü yapısını irdelemekte, tasavvufun temel kaynaklarından hareketle mürşid, mürîd ve tarîkat kavramlarını şeriat, tarikat ve hakikat bağlamında ele almaktadır.
İslâm'ın derûnî yönünü ifade eden tasavvuf sıradan insanlardan düşünürlere, bilge kişilere ve âlimlere varıncaya kadar pek çok farklı mîzaçta, meşrepte, seviyede ve eğilimde olan kişilere hitab eder. Onun için de çeşitlilik gösterir.
Şeriat-tarîkat-hakîkat ve marîfet kavramları arasındaki ilişki ağaç, çiçek, meyve ve meyveyi tatma benzetmesiyle anlatılır. Şeriat bir ağaçtır, tarîkat onun çiçeği, hakîkat meyvesi, marîfet de bu meyvenin tadılmasıdır. Şeriat bilmek, tarîkat bilinenle amel etmek, hakîkat ve marîfet de bu amelin mânevî karşılığını almaktır. Hz. Peygamber'in sözleri şeriat, fiilleri tarîkat, mânevî halleri hakîkattir. İslâm'ın umum için bağlayıcı olan bir zâhiri vardır, buna şeriat; bir de özel kişilere özgü bâtını vardır ki buna da tarîkat denir. Üçüncü mertebede çok özel kişilere mahsus olan bir hakîkat vardır. Bedenin hizmetten aldığı nasibe şeriat, kalplerin ilim, irfan ve hikmetten aldığı nasibe tarîkat, ruhların Allah'ı temâşâdan aldığı nasibe hakîkat denir.
Tasavvufun Dili, tasavvufun kendine özgü yapısını irdelemekte, tasavvufun temel kaynaklarından hareketle mürşid, mürîd ve tarîkat kavramlarını şeriat, tarikat ve hakikat bağlamında ele almaktadır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.