9786056487538
392655
https://www.turkishbooks.com/books/tasavvufta-nokta-p392655.html
Tasavvufta Nokta
4.08
Hz. İmam Ali efendimiz: "İlim bir nokta idi cahiller onu çoğalttılar." buyurmuştur. " emri olup Rahman'ın nefesidir. Rahman'ın nefesi oluşu "kün" emriyle zuhura çıkan bizlerin ruhu oluşudur. İşte bu ruh, Muhammedî nurdur.
Nokta, yaratılış hikmeti gereği, Rahman'ın nefesi oluşu ve bu nefesin, ruh; ruhun, Muhammedî nur olarak ilk yaratılandır, beyânı hakikat meydanında mânâ cihetiyle her an devamlılığı geçerli olan, Rahman'ın nefesinin yani Cenab-ı Allah'ın kendisini zikredişinin devamlılığıdır.
Nokta, tâlibe telkin olunan zikir ile kendi aslında, bâtınında mevcut bulunanı, zâhir kıldığı aşktır.
Nokta, Cenab-ı Allah'ın zatında bâtın iken zâhir olmamış hali ile zatında yokluktadır.
Ruhumuz, noktanın bâtındaki hali; nefsimiz, noktanın zâhirdeki hâlidir.
Nokta, sıfat olarak latiftir; yokluk hâlidir.
Nokta, fiil olarak zâhirdir; varlık hâlidir.
Nokta, cümle yaratılanın özü ve bâtınıdır. Noktayı, zâhir oluşu olan tafsilattaki eşya ile kıyaslamak ve kayıtlamak akıl ile noktayı anlamaya çalışmaktır.
Eşya, noktadan var olmuştur. Noktanın özelliklerini ispat ederler; lâkin eşya fânidir, gelip geçicidir ve her eşya, noktanın hangi özelliğini ispat ediyorsa sadece o özellik kadardır, noktanın tümü değildir. Nokta eşyanın tümünün de üstündedir. Bu, Cenab-ı Allah'ın hiçbir surete benzememesi, lâkin tüm suretlerin ona benzemesidir. Noktayı bilmek ise ancak noktaya varanların, noktayı kendilerinde bilmesi ile mümkündür.
Nokta, yaratılış hikmeti gereği, Rahman'ın nefesi oluşu ve bu nefesin, ruh; ruhun, Muhammedî nur olarak ilk yaratılandır, beyânı hakikat meydanında mânâ cihetiyle her an devamlılığı geçerli olan, Rahman'ın nefesinin yani Cenab-ı Allah'ın kendisini zikredişinin devamlılığıdır.
Nokta, tâlibe telkin olunan zikir ile kendi aslında, bâtınında mevcut bulunanı, zâhir kıldığı aşktır.
Nokta, Cenab-ı Allah'ın zatında bâtın iken zâhir olmamış hali ile zatında yokluktadır.
Ruhumuz, noktanın bâtındaki hali; nefsimiz, noktanın zâhirdeki hâlidir.
Nokta, sıfat olarak latiftir; yokluk hâlidir.
Nokta, fiil olarak zâhirdir; varlık hâlidir.
Nokta, cümle yaratılanın özü ve bâtınıdır. Noktayı, zâhir oluşu olan tafsilattaki eşya ile kıyaslamak ve kayıtlamak akıl ile noktayı anlamaya çalışmaktır.
Eşya, noktadan var olmuştur. Noktanın özelliklerini ispat ederler; lâkin eşya fânidir, gelip geçicidir ve her eşya, noktanın hangi özelliğini ispat ediyorsa sadece o özellik kadardır, noktanın tümü değildir. Nokta eşyanın tümünün de üstündedir. Bu, Cenab-ı Allah'ın hiçbir surete benzememesi, lâkin tüm suretlerin ona benzemesidir. Noktayı bilmek ise ancak noktaya varanların, noktayı kendilerinde bilmesi ile mümkündür.
Hz. İmam Ali efendimiz: "İlim bir nokta idi cahiller onu çoğalttılar." buyurmuştur. " emri olup Rahman'ın nefesidir. Rahman'ın nefesi oluşu "kün" emriyle zuhura çıkan bizlerin ruhu oluşudur. İşte bu ruh, Muhammedî nurdur.
Nokta, yaratılış hikmeti gereği, Rahman'ın nefesi oluşu ve bu nefesin, ruh; ruhun, Muhammedî nur olarak ilk yaratılandır, beyânı hakikat meydanında mânâ cihetiyle her an devamlılığı geçerli olan, Rahman'ın nefesinin yani Cenab-ı Allah'ın kendisini zikredişinin devamlılığıdır.
Nokta, tâlibe telkin olunan zikir ile kendi aslında, bâtınında mevcut bulunanı, zâhir kıldığı aşktır.
Nokta, Cenab-ı Allah'ın zatında bâtın iken zâhir olmamış hali ile zatında yokluktadır.
Ruhumuz, noktanın bâtındaki hali; nefsimiz, noktanın zâhirdeki hâlidir.
Nokta, sıfat olarak latiftir; yokluk hâlidir.
Nokta, fiil olarak zâhirdir; varlık hâlidir.
Nokta, cümle yaratılanın özü ve bâtınıdır. Noktayı, zâhir oluşu olan tafsilattaki eşya ile kıyaslamak ve kayıtlamak akıl ile noktayı anlamaya çalışmaktır.
Eşya, noktadan var olmuştur. Noktanın özelliklerini ispat ederler; lâkin eşya fânidir, gelip geçicidir ve her eşya, noktanın hangi özelliğini ispat ediyorsa sadece o özellik kadardır, noktanın tümü değildir. Nokta eşyanın tümünün de üstündedir. Bu, Cenab-ı Allah'ın hiçbir surete benzememesi, lâkin tüm suretlerin ona benzemesidir. Noktayı bilmek ise ancak noktaya varanların, noktayı kendilerinde bilmesi ile mümkündür.
Nokta, yaratılış hikmeti gereği, Rahman'ın nefesi oluşu ve bu nefesin, ruh; ruhun, Muhammedî nur olarak ilk yaratılandır, beyânı hakikat meydanında mânâ cihetiyle her an devamlılığı geçerli olan, Rahman'ın nefesinin yani Cenab-ı Allah'ın kendisini zikredişinin devamlılığıdır.
Nokta, tâlibe telkin olunan zikir ile kendi aslında, bâtınında mevcut bulunanı, zâhir kıldığı aşktır.
Nokta, Cenab-ı Allah'ın zatında bâtın iken zâhir olmamış hali ile zatında yokluktadır.
Ruhumuz, noktanın bâtındaki hali; nefsimiz, noktanın zâhirdeki hâlidir.
Nokta, sıfat olarak latiftir; yokluk hâlidir.
Nokta, fiil olarak zâhirdir; varlık hâlidir.
Nokta, cümle yaratılanın özü ve bâtınıdır. Noktayı, zâhir oluşu olan tafsilattaki eşya ile kıyaslamak ve kayıtlamak akıl ile noktayı anlamaya çalışmaktır.
Eşya, noktadan var olmuştur. Noktanın özelliklerini ispat ederler; lâkin eşya fânidir, gelip geçicidir ve her eşya, noktanın hangi özelliğini ispat ediyorsa sadece o özellik kadardır, noktanın tümü değildir. Nokta eşyanın tümünün de üstündedir. Bu, Cenab-ı Allah'ın hiçbir surete benzememesi, lâkin tüm suretlerin ona benzemesidir. Noktayı bilmek ise ancak noktaya varanların, noktayı kendilerinde bilmesi ile mümkündür.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.