Tarihsel Süreçte Trabzon Halkı

Stok Kodu:
9789758053100
Boyut:
160-230
Sayfa Sayısı:
152
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
5.25
4.20
9789758053100
30035
Tarihsel Süreçte Trabzon Halkı
Tarihsel Süreçte Trabzon Halkı
4.2
"Trabzon ve çevresinde yerleşmiş olan en eski topluluklar; Makronlar, Mösinekler, Driller, Kohlar, Tzannlar ve Tibarenlerdi. Bu topluluklar, bölgeyi sömüren Fenikeliler, Grekler, Asuri'ler, Persler ve Latinlerin kültürlerinden etkilenmişler ancak, kendilerine özgü özelliklerinden de sıyrılıp çıkamamışlar ve kendi gelenek, görenek ve difterini korumuşlardı. Trabzon halkı genellikle serbest şehir özelliği içerisinde yaşamını sürdürmüştü. Justinyen Trabzon ve çevresindeki toplulukları egemenlik altına alabilmek için bölgede yeni yollar yaptırdı. Ayrıca bölgede kaleler ve kiliseler inşa ettirerek yerli halkı elde etmek istedi. Trabzon şehri, 1204 ile 1461 yıllarında Trabzon Komnenos Devleti'nin başkenti olarak yaşamına devam etmişti. Komnenoslar döneminde yerli kavimler varlığını devam ettirirken çoğu Hıristiyan inancını benimsemiş, Grek diliyle kendi dillerinin birleşiminden oluşan bir yerel dili konuşmuşlardı. Trabzon'un fethinden sonra Hıristiyanlaşmış yerli halkın büyük bir kısmının bölgede yaşamına izin verilmiş, bir kısmı Osmanlı iskan politikası gereğince İstanbul'a nakledilmişti. Trabzon'da Hıristiyanların boşalttığı evlere ve mülklere de Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden getirilen Türkler yerleştirilmişti. Hıristiyan toplum azınlık hukuku içerisinde yaşamını sürdürürken bir kısmı İslamiyeti benimsemiş ve 16. yüzyıldan itibaren yeni gelen Müslüman göçmenlerle birlikte Trabzon nüfusunda İslamî çoğunluk oluşmuştu. 20. yüzyıl başlarından itibaren, bölgenin Hıristiyan toplumu dini liderlerin önderliğinde Pontosculuk, faaliyetlerine girişmiş, bu düşüncelerini Rusya'nın Trabzon'u işgali sırasında uygulamak isteyerek bölgede bağımsız bir Pontus Devleti kurma girişimlerinde bulunmuşlardı. Ulusal Kurtuluş Savaşının başarıya ulaşmasından sonra Trabzon ve çevresindeki Hıristiyan toplum Yunanistan'a göç etmek zorunda kalmıştı. 1923ten sonra Trabzon da ulusal kimlik içinde yerini almıştı." -Ömer ŞEN-
"Trabzon ve çevresinde yerleşmiş olan en eski topluluklar; Makronlar, Mösinekler, Driller, Kohlar, Tzannlar ve Tibarenlerdi. Bu topluluklar, bölgeyi sömüren Fenikeliler, Grekler, Asuri'ler, Persler ve Latinlerin kültürlerinden etkilenmişler ancak, kendilerine özgü özelliklerinden de sıyrılıp çıkamamışlar ve kendi gelenek, görenek ve difterini korumuşlardı. Trabzon halkı genellikle serbest şehir özelliği içerisinde yaşamını sürdürmüştü. Justinyen Trabzon ve çevresindeki toplulukları egemenlik altına alabilmek için bölgede yeni yollar yaptırdı. Ayrıca bölgede kaleler ve kiliseler inşa ettirerek yerli halkı elde etmek istedi. Trabzon şehri, 1204 ile 1461 yıllarında Trabzon Komnenos Devleti'nin başkenti olarak yaşamına devam etmişti. Komnenoslar döneminde yerli kavimler varlığını devam ettirirken çoğu Hıristiyan inancını benimsemiş, Grek diliyle kendi dillerinin birleşiminden oluşan bir yerel dili konuşmuşlardı. Trabzon'un fethinden sonra Hıristiyanlaşmış yerli halkın büyük bir kısmının bölgede yaşamına izin verilmiş, bir kısmı Osmanlı iskan politikası gereğince İstanbul'a nakledilmişti. Trabzon'da Hıristiyanların boşalttığı evlere ve mülklere de Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden getirilen Türkler yerleştirilmişti. Hıristiyan toplum azınlık hukuku içerisinde yaşamını sürdürürken bir kısmı İslamiyeti benimsemiş ve 16. yüzyıldan itibaren yeni gelen Müslüman göçmenlerle birlikte Trabzon nüfusunda İslamî çoğunluk oluşmuştu. 20. yüzyıl başlarından itibaren, bölgenin Hıristiyan toplumu dini liderlerin önderliğinde Pontosculuk, faaliyetlerine girişmiş, bu düşüncelerini Rusya'nın Trabzon'u işgali sırasında uygulamak isteyerek bölgede bağımsız bir Pontus Devleti kurma girişimlerinde bulunmuşlardı. Ulusal Kurtuluş Savaşının başarıya ulaşmasından sonra Trabzon ve çevresindeki Hıristiyan toplum Yunanistan'a göç etmek zorunda kalmıştı. 1923ten sonra Trabzon da ulusal kimlik içinde yerini almıştı." -Ömer ŞEN-
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat