Tarihi, Sosyal, Siyasi ve Dini Açıdan Tasavvuf ve Tarikat Anlayışı

Stok Kodu:
9786059427807
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
176
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
7.20
5.76
9786059427807
417587
Tarihi, Sosyal, Siyasi ve Dini Açıdan Tasavvuf ve Tarikat Anlayışı
Tarihi, Sosyal, Siyasi ve Dini Açıdan Tasavvuf ve Tarikat Anlayışı
5.76
Kitap Tanıtımı

Modern hayatta dinin yerinin olmadığı, Aydınlanma düşüncesinin doğurduğu önyargıdan beslenen bir yanılgıdır.

Hangi isim altında, hangi uygulama şekliyle olursa olsun dini, teorik ve uygulama olarak psikolojik ve sosyolojik

hayattan çıkarmak mümkün değildir. Pozitif bilim, birçok soruya cevap vermektedir, ama yeni soruları da kapı

açmaktadır. Bu, bilimin gereği ve varlık sebebidir de. Ama kaosu kozmosa döndürme, hayâta tatminkâr bir anlam

verme konusunda din hâlâ bilimden öndedir. Din âdeta pergelin sâbit sivri ucu gibi, emniyet vermektedir. Bilim, bu

sâbit ucun sağladığı emniyetle dâire çizdiği sürece sorun yoktur. Ama din bilimin, bilim de dinin yerini almaya

kalktığında her iki taraf da zarar görmektedir. Einstein'in dediği gibi "dinsiz ilim kör, ilimsiz din topaldır." Bilim, soru

sorma özelliği ile bu krizi fırsata dönüştürmeye yeltense de, din, kişi ve toplumun gözünde hep öncelikli bir yere

sâhiptir, çünkü insanlar günün sonunda vicdanlarıyla baş başa kaldıklarında ya da ölçüye vurulamayacak

duygular yaşadıklarında bunun tanımlaması için dine başvurmaktadırlar.

Tasavvuf, aldığı onca yıkıcı eleştiri ve darbeye rağmen, küllerle kaplı kor gibi üflenince hemen alevlenip asıl

kimliği ile kendini göstermektedir. Bunun sebebi, tasavvufun hem merkezinde hem de çeperinde dinin olmasıdır,

çünkü "din her şey"dir. Dünyâdan âhirete, doğumdan ölüme, sevinçten hüzne, barıştan savaşa, aşktan nefrete

kadar insânî her unsur istisnâsız dine dokunmakta, dinden çıkmakta ve/veya dine varmaktadır. Dinin ve

tasavvufun nasıl kullanılacağı ve insana nasıl hizmet edeceği, bıçağı elinde tutan kişinin niyetine bağlıdır. Onu

bilemekte de, köreltmek de hizmetine verildiği insanın irâdesine bağlıdır. İnsan da bu irâdesi sebebiyle "mürid"tir.
Kitap Tanıtımı

Modern hayatta dinin yerinin olmadığı, Aydınlanma düşüncesinin doğurduğu önyargıdan beslenen bir yanılgıdır.

Hangi isim altında, hangi uygulama şekliyle olursa olsun dini, teorik ve uygulama olarak psikolojik ve sosyolojik

hayattan çıkarmak mümkün değildir. Pozitif bilim, birçok soruya cevap vermektedir, ama yeni soruları da kapı

açmaktadır. Bu, bilimin gereği ve varlık sebebidir de. Ama kaosu kozmosa döndürme, hayâta tatminkâr bir anlam

verme konusunda din hâlâ bilimden öndedir. Din âdeta pergelin sâbit sivri ucu gibi, emniyet vermektedir. Bilim, bu

sâbit ucun sağladığı emniyetle dâire çizdiği sürece sorun yoktur. Ama din bilimin, bilim de dinin yerini almaya

kalktığında her iki taraf da zarar görmektedir. Einstein'in dediği gibi "dinsiz ilim kör, ilimsiz din topaldır." Bilim, soru

sorma özelliği ile bu krizi fırsata dönüştürmeye yeltense de, din, kişi ve toplumun gözünde hep öncelikli bir yere

sâhiptir, çünkü insanlar günün sonunda vicdanlarıyla baş başa kaldıklarında ya da ölçüye vurulamayacak

duygular yaşadıklarında bunun tanımlaması için dine başvurmaktadırlar.

Tasavvuf, aldığı onca yıkıcı eleştiri ve darbeye rağmen, küllerle kaplı kor gibi üflenince hemen alevlenip asıl

kimliği ile kendini göstermektedir. Bunun sebebi, tasavvufun hem merkezinde hem de çeperinde dinin olmasıdır,

çünkü "din her şey"dir. Dünyâdan âhirete, doğumdan ölüme, sevinçten hüzne, barıştan savaşa, aşktan nefrete

kadar insânî her unsur istisnâsız dine dokunmakta, dinden çıkmakta ve/veya dine varmaktadır. Dinin ve

tasavvufun nasıl kullanılacağı ve insana nasıl hizmet edeceği, bıçağı elinde tutan kişinin niyetine bağlıdır. Onu

bilemekte de, köreltmek de hizmetine verildiği insanın irâdesine bağlıdır. İnsan da bu irâdesi sebebiyle "mürid"tir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat