9786257858564
502776
https://www.turkishbooks.com/books/suudi-arabistanda-katilim-bankaciligi-ve-tarihsel-gelisimi-p502776.html
Suudi Arabistan'da Katılım Bankacılığı ve Tarihsel Gelişimi
3.78
Geleneksel finans sisteminden farklı olan İslami finans sistemi, İslam dininden kaynaklanan
kapsamlı bir etik ve ahlaki değerler sistemine dayanmaktadır. Bir diğer deyişle İslami finans,
herhangi bir İslami ekonomik veya mali anlaşmayı düzenleyen esasları oluşturan kapsayıcı ilkeler
üzerine kurulmuştur. 1970'lerle birlikte İslami finans endüstrisi ilk büyük gelişimini deneyimledi ve
Körfez ülkelerine büyük likidite girişinin gerçekleşmesi ile İslami finansal hizmetler sunan kurumlar
bir bir küresel sahneye çıkmaya başladı. Söz konusu dönemden itibaren İslami finansal faaliyetler
hem hacim hem de kapsam olarak önemli ölçüde artış gösterdi. Böylelikle bir yandan İslami finansal
bakış açısında önemli değişimler gerçekleşirken bir yandan da İslami finans ürünlerinde çeşitlenme
ve yoğunlaşma önemli derecede artış gösterdi. Bu gelişmelerle birlikte İslami finans küresel sistemin
ayrılmaz bir parçası olarak görülmeye başlandı. Tüm bu yaşananların bir sonucu olarak İslami
finansal sistem günümüzde Müslümanlar için dini olarak kabul edilebilir çeşitli finansal hizmetler
sunmasının yanı sıra etik yatırım ve daha fazla risk çeşitlendirmesi talep eden gayrimüslim müşteriler için de alternatif finansal hizmetler sunabilen noktaya ulaşmıştır.
İslami finans varlıkları içerisinde en büyük pay katılım bankalarına aittir. Müslümanların yoğunlukta
yaşadığı ülkelerde faize dayalı olarak işleyen geleneksel bankacılık sektörünün sorgulanmaya
başlamasıyla birlikte, 1970'li yılların ortalarından itibaren faizsiz bankacılığa yönelik ciddi adımlar
atılmaya başlanmış ve bu sayede katılım bankacılığı sistemi son birkaç yıldır çok hızlı bir şekilde
büyüme kaydetmiştir. Bu bağlamda katılım bankaları Orta Doğu ülkeleri, Güneydoğu Asya ülkeleri,
Avrupa ülkeleri ve hatta Kuzey Amerika ülkeleri de dâhil olmak üzere dünya çapında önemli ölçüde
gelişme göstermektedir. Özellikle küresel finansal kriz döneminde başarısız olan geleneksel
bankacılığın eleştiri oklarına hedef olmasıyla birlikte Global Kriz'i başarıyla atlatan katılım
bankalarına olan ilgi giderek daha da artmıştır. Bu bağlamda son beş yıllık dönemde ciddi bir
büyüme performansı gösteren katılım bankalarının özellikle Orta Doğu ve Malezya'da yoğunlaştığı
görülmektedir.
Küresel katılım bankacılığı sektörü ülke bazında incelendiğinde, pazar payı açısından en başarılı
ülke olarak karşımıza Suudi Arabistan çıkmaktadır. Öyle ki, 2014 yılı verilerine göre Suudi
Arabistan küresel pazarın %33'ünü elinde tutmaktadır. Bu nedenle gelecek dönemlerde küresel
katılım bankacılığı piyasasından ciddi pay almayı planlayan ülkelerin, Suudi Arabistan örneğinden
çıkaracakları mühim dersler olduğuna ilişkin hâkim bir kanı söz konusudur. Katılım bankacılığı
sektöründeki bu başarısından hareketle bu çalışmada Suudi Arabistan'da katılım bankacılığının
durumu masaya yatırılacaktır. Bunun için ilk bölümde İslami Finans ve Katılım Bankacılığı'na
değinildikten hemen sonra ikinci bölümde Suudi Arabistan'ın siyasi durumu ve genel ekonomik
durumu ele alınacaktır. Ardından ülkenin bankacılık sektörünün genel özelliklerine yer verilecektir.
Üçüncü ve son bölümde ise Krallığın katılım bankacılığı sektörünü ayrıntılı bir biçimde ele almadan
önce hem Dünya'da hem Suudi Arabistan'da İslami finansın ve asıl odak noktamız olan katılım
bankacılığının hangi evrelerden geçtiği anlatılacaktır. Üçüncü bölümün sonunda ise Suudi Arabistan
katılım bankacılığı sektöründen yola çıkarak gerek küresel gerekse Türkiye özelinde neler yapılması
gerektiği tartışılacaktır. Son olarak sonuç bölümünde hem küresel pazar hem de Suudi Arabistan
özelinde katılım bankacılığı sektörüne ait gelecek projeksiyonlarına yer verilecektir.
kapsamlı bir etik ve ahlaki değerler sistemine dayanmaktadır. Bir diğer deyişle İslami finans,
herhangi bir İslami ekonomik veya mali anlaşmayı düzenleyen esasları oluşturan kapsayıcı ilkeler
üzerine kurulmuştur. 1970'lerle birlikte İslami finans endüstrisi ilk büyük gelişimini deneyimledi ve
Körfez ülkelerine büyük likidite girişinin gerçekleşmesi ile İslami finansal hizmetler sunan kurumlar
bir bir küresel sahneye çıkmaya başladı. Söz konusu dönemden itibaren İslami finansal faaliyetler
hem hacim hem de kapsam olarak önemli ölçüde artış gösterdi. Böylelikle bir yandan İslami finansal
bakış açısında önemli değişimler gerçekleşirken bir yandan da İslami finans ürünlerinde çeşitlenme
ve yoğunlaşma önemli derecede artış gösterdi. Bu gelişmelerle birlikte İslami finans küresel sistemin
ayrılmaz bir parçası olarak görülmeye başlandı. Tüm bu yaşananların bir sonucu olarak İslami
finansal sistem günümüzde Müslümanlar için dini olarak kabul edilebilir çeşitli finansal hizmetler
sunmasının yanı sıra etik yatırım ve daha fazla risk çeşitlendirmesi talep eden gayrimüslim müşteriler için de alternatif finansal hizmetler sunabilen noktaya ulaşmıştır.
İslami finans varlıkları içerisinde en büyük pay katılım bankalarına aittir. Müslümanların yoğunlukta
yaşadığı ülkelerde faize dayalı olarak işleyen geleneksel bankacılık sektörünün sorgulanmaya
başlamasıyla birlikte, 1970'li yılların ortalarından itibaren faizsiz bankacılığa yönelik ciddi adımlar
atılmaya başlanmış ve bu sayede katılım bankacılığı sistemi son birkaç yıldır çok hızlı bir şekilde
büyüme kaydetmiştir. Bu bağlamda katılım bankaları Orta Doğu ülkeleri, Güneydoğu Asya ülkeleri,
Avrupa ülkeleri ve hatta Kuzey Amerika ülkeleri de dâhil olmak üzere dünya çapında önemli ölçüde
gelişme göstermektedir. Özellikle küresel finansal kriz döneminde başarısız olan geleneksel
bankacılığın eleştiri oklarına hedef olmasıyla birlikte Global Kriz'i başarıyla atlatan katılım
bankalarına olan ilgi giderek daha da artmıştır. Bu bağlamda son beş yıllık dönemde ciddi bir
büyüme performansı gösteren katılım bankalarının özellikle Orta Doğu ve Malezya'da yoğunlaştığı
görülmektedir.
Küresel katılım bankacılığı sektörü ülke bazında incelendiğinde, pazar payı açısından en başarılı
ülke olarak karşımıza Suudi Arabistan çıkmaktadır. Öyle ki, 2014 yılı verilerine göre Suudi
Arabistan küresel pazarın %33'ünü elinde tutmaktadır. Bu nedenle gelecek dönemlerde küresel
katılım bankacılığı piyasasından ciddi pay almayı planlayan ülkelerin, Suudi Arabistan örneğinden
çıkaracakları mühim dersler olduğuna ilişkin hâkim bir kanı söz konusudur. Katılım bankacılığı
sektöründeki bu başarısından hareketle bu çalışmada Suudi Arabistan'da katılım bankacılığının
durumu masaya yatırılacaktır. Bunun için ilk bölümde İslami Finans ve Katılım Bankacılığı'na
değinildikten hemen sonra ikinci bölümde Suudi Arabistan'ın siyasi durumu ve genel ekonomik
durumu ele alınacaktır. Ardından ülkenin bankacılık sektörünün genel özelliklerine yer verilecektir.
Üçüncü ve son bölümde ise Krallığın katılım bankacılığı sektörünü ayrıntılı bir biçimde ele almadan
önce hem Dünya'da hem Suudi Arabistan'da İslami finansın ve asıl odak noktamız olan katılım
bankacılığının hangi evrelerden geçtiği anlatılacaktır. Üçüncü bölümün sonunda ise Suudi Arabistan
katılım bankacılığı sektöründen yola çıkarak gerek küresel gerekse Türkiye özelinde neler yapılması
gerektiği tartışılacaktır. Son olarak sonuç bölümünde hem küresel pazar hem de Suudi Arabistan
özelinde katılım bankacılığı sektörüne ait gelecek projeksiyonlarına yer verilecektir.
Geleneksel finans sisteminden farklı olan İslami finans sistemi, İslam dininden kaynaklanan
kapsamlı bir etik ve ahlaki değerler sistemine dayanmaktadır. Bir diğer deyişle İslami finans,
herhangi bir İslami ekonomik veya mali anlaşmayı düzenleyen esasları oluşturan kapsayıcı ilkeler
üzerine kurulmuştur. 1970'lerle birlikte İslami finans endüstrisi ilk büyük gelişimini deneyimledi ve
Körfez ülkelerine büyük likidite girişinin gerçekleşmesi ile İslami finansal hizmetler sunan kurumlar
bir bir küresel sahneye çıkmaya başladı. Söz konusu dönemden itibaren İslami finansal faaliyetler
hem hacim hem de kapsam olarak önemli ölçüde artış gösterdi. Böylelikle bir yandan İslami finansal
bakış açısında önemli değişimler gerçekleşirken bir yandan da İslami finans ürünlerinde çeşitlenme
ve yoğunlaşma önemli derecede artış gösterdi. Bu gelişmelerle birlikte İslami finans küresel sistemin
ayrılmaz bir parçası olarak görülmeye başlandı. Tüm bu yaşananların bir sonucu olarak İslami
finansal sistem günümüzde Müslümanlar için dini olarak kabul edilebilir çeşitli finansal hizmetler
sunmasının yanı sıra etik yatırım ve daha fazla risk çeşitlendirmesi talep eden gayrimüslim müşteriler için de alternatif finansal hizmetler sunabilen noktaya ulaşmıştır.
İslami finans varlıkları içerisinde en büyük pay katılım bankalarına aittir. Müslümanların yoğunlukta
yaşadığı ülkelerde faize dayalı olarak işleyen geleneksel bankacılık sektörünün sorgulanmaya
başlamasıyla birlikte, 1970'li yılların ortalarından itibaren faizsiz bankacılığa yönelik ciddi adımlar
atılmaya başlanmış ve bu sayede katılım bankacılığı sistemi son birkaç yıldır çok hızlı bir şekilde
büyüme kaydetmiştir. Bu bağlamda katılım bankaları Orta Doğu ülkeleri, Güneydoğu Asya ülkeleri,
Avrupa ülkeleri ve hatta Kuzey Amerika ülkeleri de dâhil olmak üzere dünya çapında önemli ölçüde
gelişme göstermektedir. Özellikle küresel finansal kriz döneminde başarısız olan geleneksel
bankacılığın eleştiri oklarına hedef olmasıyla birlikte Global Kriz'i başarıyla atlatan katılım
bankalarına olan ilgi giderek daha da artmıştır. Bu bağlamda son beş yıllık dönemde ciddi bir
büyüme performansı gösteren katılım bankalarının özellikle Orta Doğu ve Malezya'da yoğunlaştığı
görülmektedir.
Küresel katılım bankacılığı sektörü ülke bazında incelendiğinde, pazar payı açısından en başarılı
ülke olarak karşımıza Suudi Arabistan çıkmaktadır. Öyle ki, 2014 yılı verilerine göre Suudi
Arabistan küresel pazarın %33'ünü elinde tutmaktadır. Bu nedenle gelecek dönemlerde küresel
katılım bankacılığı piyasasından ciddi pay almayı planlayan ülkelerin, Suudi Arabistan örneğinden
çıkaracakları mühim dersler olduğuna ilişkin hâkim bir kanı söz konusudur. Katılım bankacılığı
sektöründeki bu başarısından hareketle bu çalışmada Suudi Arabistan'da katılım bankacılığının
durumu masaya yatırılacaktır. Bunun için ilk bölümde İslami Finans ve Katılım Bankacılığı'na
değinildikten hemen sonra ikinci bölümde Suudi Arabistan'ın siyasi durumu ve genel ekonomik
durumu ele alınacaktır. Ardından ülkenin bankacılık sektörünün genel özelliklerine yer verilecektir.
Üçüncü ve son bölümde ise Krallığın katılım bankacılığı sektörünü ayrıntılı bir biçimde ele almadan
önce hem Dünya'da hem Suudi Arabistan'da İslami finansın ve asıl odak noktamız olan katılım
bankacılığının hangi evrelerden geçtiği anlatılacaktır. Üçüncü bölümün sonunda ise Suudi Arabistan
katılım bankacılığı sektöründen yola çıkarak gerek küresel gerekse Türkiye özelinde neler yapılması
gerektiği tartışılacaktır. Son olarak sonuç bölümünde hem küresel pazar hem de Suudi Arabistan
özelinde katılım bankacılığı sektörüne ait gelecek projeksiyonlarına yer verilecektir.
kapsamlı bir etik ve ahlaki değerler sistemine dayanmaktadır. Bir diğer deyişle İslami finans,
herhangi bir İslami ekonomik veya mali anlaşmayı düzenleyen esasları oluşturan kapsayıcı ilkeler
üzerine kurulmuştur. 1970'lerle birlikte İslami finans endüstrisi ilk büyük gelişimini deneyimledi ve
Körfez ülkelerine büyük likidite girişinin gerçekleşmesi ile İslami finansal hizmetler sunan kurumlar
bir bir küresel sahneye çıkmaya başladı. Söz konusu dönemden itibaren İslami finansal faaliyetler
hem hacim hem de kapsam olarak önemli ölçüde artış gösterdi. Böylelikle bir yandan İslami finansal
bakış açısında önemli değişimler gerçekleşirken bir yandan da İslami finans ürünlerinde çeşitlenme
ve yoğunlaşma önemli derecede artış gösterdi. Bu gelişmelerle birlikte İslami finans küresel sistemin
ayrılmaz bir parçası olarak görülmeye başlandı. Tüm bu yaşananların bir sonucu olarak İslami
finansal sistem günümüzde Müslümanlar için dini olarak kabul edilebilir çeşitli finansal hizmetler
sunmasının yanı sıra etik yatırım ve daha fazla risk çeşitlendirmesi talep eden gayrimüslim müşteriler için de alternatif finansal hizmetler sunabilen noktaya ulaşmıştır.
İslami finans varlıkları içerisinde en büyük pay katılım bankalarına aittir. Müslümanların yoğunlukta
yaşadığı ülkelerde faize dayalı olarak işleyen geleneksel bankacılık sektörünün sorgulanmaya
başlamasıyla birlikte, 1970'li yılların ortalarından itibaren faizsiz bankacılığa yönelik ciddi adımlar
atılmaya başlanmış ve bu sayede katılım bankacılığı sistemi son birkaç yıldır çok hızlı bir şekilde
büyüme kaydetmiştir. Bu bağlamda katılım bankaları Orta Doğu ülkeleri, Güneydoğu Asya ülkeleri,
Avrupa ülkeleri ve hatta Kuzey Amerika ülkeleri de dâhil olmak üzere dünya çapında önemli ölçüde
gelişme göstermektedir. Özellikle küresel finansal kriz döneminde başarısız olan geleneksel
bankacılığın eleştiri oklarına hedef olmasıyla birlikte Global Kriz'i başarıyla atlatan katılım
bankalarına olan ilgi giderek daha da artmıştır. Bu bağlamda son beş yıllık dönemde ciddi bir
büyüme performansı gösteren katılım bankalarının özellikle Orta Doğu ve Malezya'da yoğunlaştığı
görülmektedir.
Küresel katılım bankacılığı sektörü ülke bazında incelendiğinde, pazar payı açısından en başarılı
ülke olarak karşımıza Suudi Arabistan çıkmaktadır. Öyle ki, 2014 yılı verilerine göre Suudi
Arabistan küresel pazarın %33'ünü elinde tutmaktadır. Bu nedenle gelecek dönemlerde küresel
katılım bankacılığı piyasasından ciddi pay almayı planlayan ülkelerin, Suudi Arabistan örneğinden
çıkaracakları mühim dersler olduğuna ilişkin hâkim bir kanı söz konusudur. Katılım bankacılığı
sektöründeki bu başarısından hareketle bu çalışmada Suudi Arabistan'da katılım bankacılığının
durumu masaya yatırılacaktır. Bunun için ilk bölümde İslami Finans ve Katılım Bankacılığı'na
değinildikten hemen sonra ikinci bölümde Suudi Arabistan'ın siyasi durumu ve genel ekonomik
durumu ele alınacaktır. Ardından ülkenin bankacılık sektörünün genel özelliklerine yer verilecektir.
Üçüncü ve son bölümde ise Krallığın katılım bankacılığı sektörünü ayrıntılı bir biçimde ele almadan
önce hem Dünya'da hem Suudi Arabistan'da İslami finansın ve asıl odak noktamız olan katılım
bankacılığının hangi evrelerden geçtiği anlatılacaktır. Üçüncü bölümün sonunda ise Suudi Arabistan
katılım bankacılığı sektöründen yola çıkarak gerek küresel gerekse Türkiye özelinde neler yapılması
gerektiği tartışılacaktır. Son olarak sonuç bölümünde hem küresel pazar hem de Suudi Arabistan
özelinde katılım bankacılığı sektörüne ait gelecek projeksiyonlarına yer verilecektir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.