9789753970329
120076
https://www.turkishbooks.com/books/spinoza-p120076.html
Spinoza Copleston Felsefe Tarihi
2.667
Spinoza da Descartes'ın sorunundan, Düşünce ve Varlığın eytişiminden başladı. Bu analitik bölünmeyi yenen Töz, karşıtların bu diyalektik Birliği Spinoza için biricik Gerçekliktir. Onun için anlamın sonsuzluğunu, değerin en yükseğini sunan şeye Tanrı mı, yoksa Doğa mı, yoksa Evren mi dediğinin en sonunda hiçbir önemi yoktur. Önemli olan şey insanın kendisinin yalnızca bir kipi olduğu bu ussal Töz üzerine eksiksiz bilgisidir, çünkü ancak bu bilinç düzleminde kendi değerine yaraşır bir yolda varolabilecektir. Bu Bütün, Spinoza'ya göre, yalnızca uzam ve düşünce yüklemleri altında kavranabilir. Varolan herşey uzamdır, özdektir. Ama aynı zamanda ve eşit ölçüde herşey biçimdir, kavramdır. Başka hiçbirşey yoktur, ya da hem özdek hem de biçim olan Tözün dışındaki herşey insan düşüncesinin bir yaratısı, yalnızca bir düşünce-şey, varolmayan birşeydir. Spinoza böyle bir özdek/biçim dizgesinde herşeyin Doğa yasaları altında durduğu, herşeyin belirli olduğu, ve dolayısıyla sıradan Özgürlüğün ya da İstencin bir yanılsama olduğu vargısını çıkardı. Ve Doğaya bağımlı bilinci, yalnızca etkilenen, yalnızca edilgin ve bir tepki olan bilinç durumunu Kölelik olarak gördü. Bu kendi doğasını kavramayan, varoluşu ona yabancı bir dışsallık tarafından belirlenen bilgisiz, özgürlüksüz, erdemsiz bilinçtir. Böyle bir varoluş eksiktir, ve acı ve nefrete, kötülük ve yokediciliğe açık yetersiz insan ideasıdır. Bu bilinç kendini eğitmeli, erişebileceği en yüksek biçimi, gerçeklik biçimini kazanmalıdır. Eğitim yetersiz idealarının yeterli idealara yükseltilmesinden, tasarımın kavramın arılığına ulaşmasından oluşur. Ve yeterli ideaya erişmek gerçek olanı anlamaktır. Ama anlamak doğrulamaktır, doğru olanı yapmak ve eğri olanı reddetmektir. Anlak ve İstenç çakışırlar. Kötü ve eğri insan yalnızca iyi ve doğru olanı bilmediği için kötü ve eğridir, ve ussal bilgi olmaksızın kötü ve eğri kalmak zorundadır. Oysa iyi ve doğru olanı bilen insan yalnızca iyi ve doğru olanı ister ve yapar.'Spinoza için insan birliği yalnızca ideal düzlemde, yalnızca gerçeklik biçiminde olanaklı ve istenebilirdir. Eğitim bu bilinç değişiminden başka birşey değildir, ve yarı-insandan bütün insana bu dönüşüm felsefenin, varoluşun gerçek anlam ve değerinin aranacağı boyuttur.
Spinoza da Descartes'ın sorunundan, Düşünce ve Varlığın eytişiminden başladı. Bu analitik bölünmeyi yenen Töz, karşıtların bu diyalektik Birliği Spinoza için biricik Gerçekliktir. Onun için anlamın sonsuzluğunu, değerin en yükseğini sunan şeye Tanrı mı, yoksa Doğa mı, yoksa Evren mi dediğinin en sonunda hiçbir önemi yoktur. Önemli olan şey insanın kendisinin yalnızca bir kipi olduğu bu ussal Töz üzerine eksiksiz bilgisidir, çünkü ancak bu bilinç düzleminde kendi değerine yaraşır bir yolda varolabilecektir. Bu Bütün, Spinoza'ya göre, yalnızca uzam ve düşünce yüklemleri altında kavranabilir. Varolan herşey uzamdır, özdektir. Ama aynı zamanda ve eşit ölçüde herşey biçimdir, kavramdır. Başka hiçbirşey yoktur, ya da hem özdek hem de biçim olan Tözün dışındaki herşey insan düşüncesinin bir yaratısı, yalnızca bir düşünce-şey, varolmayan birşeydir. Spinoza böyle bir özdek/biçim dizgesinde herşeyin Doğa yasaları altında durduğu, herşeyin belirli olduğu, ve dolayısıyla sıradan Özgürlüğün ya da İstencin bir yanılsama olduğu vargısını çıkardı. Ve Doğaya bağımlı bilinci, yalnızca etkilenen, yalnızca edilgin ve bir tepki olan bilinç durumunu Kölelik olarak gördü. Bu kendi doğasını kavramayan, varoluşu ona yabancı bir dışsallık tarafından belirlenen bilgisiz, özgürlüksüz, erdemsiz bilinçtir. Böyle bir varoluş eksiktir, ve acı ve nefrete, kötülük ve yokediciliğe açık yetersiz insan ideasıdır. Bu bilinç kendini eğitmeli, erişebileceği en yüksek biçimi, gerçeklik biçimini kazanmalıdır. Eğitim yetersiz idealarının yeterli idealara yükseltilmesinden, tasarımın kavramın arılığına ulaşmasından oluşur. Ve yeterli ideaya erişmek gerçek olanı anlamaktır. Ama anlamak doğrulamaktır, doğru olanı yapmak ve eğri olanı reddetmektir. Anlak ve İstenç çakışırlar. Kötü ve eğri insan yalnızca iyi ve doğru olanı bilmediği için kötü ve eğridir, ve ussal bilgi olmaksızın kötü ve eğri kalmak zorundadır. Oysa iyi ve doğru olanı bilen insan yalnızca iyi ve doğru olanı ister ve yapar.'Spinoza için insan birliği yalnızca ideal düzlemde, yalnızca gerçeklik biçiminde olanaklı ve istenebilirdir. Eğitim bu bilinç değişiminden başka birşey değildir, ve yarı-insandan bütün insana bu dönüşüm felsefenin, varoluşun gerçek anlam ve değerinin aranacağı boyuttur.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.