9786257266123
513776
https://www.turkishbooks.com/books/sozlerin-agirligi-p513776.html
Sözlerin Ağırlığı
10.8
Sözlerin Ağırlığı
"Kendimi Livia'ya hiç sakınmadan açabilirdim, çünkü böyle yaparak onu rahatsız edeceğimden, hatta
şaşkına çevireceğimden korkmam gerekmiyordu. Yine de bu iş, duygusuz ve suskun bir duvarla ya da hiç
tanımadığım ve neler hissedeceğine aldırmadığım biriyle konuşmaktan çok daha farklıydı. Beni dinleyen
kişi Livia olmalıydı. Benim sözlerim onun ruhuna erişmeli ve orada beni anlamasını sağlamalıydı."
Amcasının evinde gördüğü bir haritadan esinle Akdeniz'de konuşulan tüm dilleri öğrenme tutkusuna
kapılan ve sonrasında usta bir çevirmen olan Simon Leyland, ailesinden kendisine bir yayınevi miras kalan
eşiyle birlikte edebiyatın önemli şehirlerinden Trieste'ye yerleşmiştir. Eşinin ölümünden sonra yönettiği
yayınevi, büyüyen iki çocuğu, çevirileri ve dostlarıyla sürdürdüğü sakin yaşantısı, geçirdiği sağlık krizi
sonrasında alt üst olacaktır. Aynı dönemde hayatını kaybeden amcasının Londra'daki evi de kendisine
miras kalınca, iki farklı şehirde adeta iki farklı hayat arasında bocalayan Leyland için eski yaşantısıyla
yenisinin birbirine karıştığı çok özel bir dönem başlayacaktır.
Ünlü romanı Lizbon'a Gece Treni'nden yıllar sonra Pascal Mercier bu kez yine
bir yanılgıyla hayatı değişen bir dil tutkununun peşine takıyor okurunu, Sözlerin Ağırlığı'nda.
"Kendimi Livia'ya hiç sakınmadan açabilirdim, çünkü böyle yaparak onu rahatsız edeceğimden, hatta
şaşkına çevireceğimden korkmam gerekmiyordu. Yine de bu iş, duygusuz ve suskun bir duvarla ya da hiç
tanımadığım ve neler hissedeceğine aldırmadığım biriyle konuşmaktan çok daha farklıydı. Beni dinleyen
kişi Livia olmalıydı. Benim sözlerim onun ruhuna erişmeli ve orada beni anlamasını sağlamalıydı."
Amcasının evinde gördüğü bir haritadan esinle Akdeniz'de konuşulan tüm dilleri öğrenme tutkusuna
kapılan ve sonrasında usta bir çevirmen olan Simon Leyland, ailesinden kendisine bir yayınevi miras kalan
eşiyle birlikte edebiyatın önemli şehirlerinden Trieste'ye yerleşmiştir. Eşinin ölümünden sonra yönettiği
yayınevi, büyüyen iki çocuğu, çevirileri ve dostlarıyla sürdürdüğü sakin yaşantısı, geçirdiği sağlık krizi
sonrasında alt üst olacaktır. Aynı dönemde hayatını kaybeden amcasının Londra'daki evi de kendisine
miras kalınca, iki farklı şehirde adeta iki farklı hayat arasında bocalayan Leyland için eski yaşantısıyla
yenisinin birbirine karıştığı çok özel bir dönem başlayacaktır.
Ünlü romanı Lizbon'a Gece Treni'nden yıllar sonra Pascal Mercier bu kez yine
bir yanılgıyla hayatı değişen bir dil tutkununun peşine takıyor okurunu, Sözlerin Ağırlığı'nda.
Sözlerin Ağırlığı
"Kendimi Livia'ya hiç sakınmadan açabilirdim, çünkü böyle yaparak onu rahatsız edeceğimden, hatta
şaşkına çevireceğimden korkmam gerekmiyordu. Yine de bu iş, duygusuz ve suskun bir duvarla ya da hiç
tanımadığım ve neler hissedeceğine aldırmadığım biriyle konuşmaktan çok daha farklıydı. Beni dinleyen
kişi Livia olmalıydı. Benim sözlerim onun ruhuna erişmeli ve orada beni anlamasını sağlamalıydı."
Amcasının evinde gördüğü bir haritadan esinle Akdeniz'de konuşulan tüm dilleri öğrenme tutkusuna
kapılan ve sonrasında usta bir çevirmen olan Simon Leyland, ailesinden kendisine bir yayınevi miras kalan
eşiyle birlikte edebiyatın önemli şehirlerinden Trieste'ye yerleşmiştir. Eşinin ölümünden sonra yönettiği
yayınevi, büyüyen iki çocuğu, çevirileri ve dostlarıyla sürdürdüğü sakin yaşantısı, geçirdiği sağlık krizi
sonrasında alt üst olacaktır. Aynı dönemde hayatını kaybeden amcasının Londra'daki evi de kendisine
miras kalınca, iki farklı şehirde adeta iki farklı hayat arasında bocalayan Leyland için eski yaşantısıyla
yenisinin birbirine karıştığı çok özel bir dönem başlayacaktır.
Ünlü romanı Lizbon'a Gece Treni'nden yıllar sonra Pascal Mercier bu kez yine
bir yanılgıyla hayatı değişen bir dil tutkununun peşine takıyor okurunu, Sözlerin Ağırlığı'nda.
"Kendimi Livia'ya hiç sakınmadan açabilirdim, çünkü böyle yaparak onu rahatsız edeceğimden, hatta
şaşkına çevireceğimden korkmam gerekmiyordu. Yine de bu iş, duygusuz ve suskun bir duvarla ya da hiç
tanımadığım ve neler hissedeceğine aldırmadığım biriyle konuşmaktan çok daha farklıydı. Beni dinleyen
kişi Livia olmalıydı. Benim sözlerim onun ruhuna erişmeli ve orada beni anlamasını sağlamalıydı."
Amcasının evinde gördüğü bir haritadan esinle Akdeniz'de konuşulan tüm dilleri öğrenme tutkusuna
kapılan ve sonrasında usta bir çevirmen olan Simon Leyland, ailesinden kendisine bir yayınevi miras kalan
eşiyle birlikte edebiyatın önemli şehirlerinden Trieste'ye yerleşmiştir. Eşinin ölümünden sonra yönettiği
yayınevi, büyüyen iki çocuğu, çevirileri ve dostlarıyla sürdürdüğü sakin yaşantısı, geçirdiği sağlık krizi
sonrasında alt üst olacaktır. Aynı dönemde hayatını kaybeden amcasının Londra'daki evi de kendisine
miras kalınca, iki farklı şehirde adeta iki farklı hayat arasında bocalayan Leyland için eski yaşantısıyla
yenisinin birbirine karıştığı çok özel bir dönem başlayacaktır.
Ünlü romanı Lizbon'a Gece Treni'nden yıllar sonra Pascal Mercier bu kez yine
bir yanılgıyla hayatı değişen bir dil tutkununun peşine takıyor okurunu, Sözlerin Ağırlığı'nda.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.