Fransızların Gizlediği Soykırım

Stok Kodu:
9786058875500
Boyut:
145-215
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-5
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
7.00
5.60
9786058875500
115219
Soykırım
Soykırım Fransızların Gizlediği
5.60
Tarih Felsefecisi Güven Aykan. Fransızların 900 yıllık tüyler ürpertici sırlarını bu kitapla ortaya çıkardı. "Anlatacağım olaylar öyle korkunç ki. yıllar boyunca bunlardan bahsetmekten kaçındım... Bir gün Allah. Hz. Adem'i yarattığından beri, dünyanın böyle bir felaket yaşamadığı söylenirse, hiç tereddütsüz buna inanın. Çünkü gerçek budur.... Mahşer gününe kadar, bu kadar büyük felaket bir daha görülmeyecektir kuşkusuz." İbnü'l Esir. (El- Kâmil Fi't-Tarih) 21 Ekim 1097'de Suriye'nin en büyük şehri olan Antakya Kalesi'nin tepesinden haykırışlar yükselir: " -Geliyorlar! . "Antakya önlerinde açlıktan şikâyet eden Fransızlara. Hıristiyan din adamı Pierre I'Hrmit şu tavsiyede bulunur: ""Açlığınızın sebebi korkaklığınızda. Türk cesetlerini toplayın! Tuzlayarak pişirilirse daha lezzetli olur!" Türklerin derileri yüzüldü, bağırsakları çıkarıldı. Etlerinden haşlama ve kebap yapıldı. Doyasıya yediler, ama ekmeksiz olarak. Bu olayları gören zincire vurulmuş Türkler ise çok korktular. Et kokusundan hep duvarlara dayandılar. Çayırlarda artık Türk ölüsü bulunmayınca: Mezarlıklara vardılar, ölüleri çıkardılar Ağlamadık Türk kalmadı!". (Fransızların milli destanı olarak kabul ettikleri Chanson d'Antioche'nin "'Antakya Destanı" 5. Bölümünden) "Bohenıond. birkaç Türk getirilmesini emretti. Bunları hemen öldürttü. Büyük bir ateş yaktırarak, cesetlerini şişlere geçirtip pişirdikten sonra, akraba ve yakınlarını bu Türk etlerini yemeleri için kurulacak sofralara getirilmelerini emretti." (Suriye'nin Sur Şehri Katolik Metropoliti Guillauma "Giyyom")
Tarih Felsefecisi Güven Aykan. Fransızların 900 yıllık tüyler ürpertici sırlarını bu kitapla ortaya çıkardı. "Anlatacağım olaylar öyle korkunç ki. yıllar boyunca bunlardan bahsetmekten kaçındım... Bir gün Allah. Hz. Adem'i yarattığından beri, dünyanın böyle bir felaket yaşamadığı söylenirse, hiç tereddütsüz buna inanın. Çünkü gerçek budur.... Mahşer gününe kadar, bu kadar büyük felaket bir daha görülmeyecektir kuşkusuz." İbnü'l Esir. (El- Kâmil Fi't-Tarih) 21 Ekim 1097'de Suriye'nin en büyük şehri olan Antakya Kalesi'nin tepesinden haykırışlar yükselir: " -Geliyorlar! . "Antakya önlerinde açlıktan şikâyet eden Fransızlara. Hıristiyan din adamı Pierre I'Hrmit şu tavsiyede bulunur: ""Açlığınızın sebebi korkaklığınızda. Türk cesetlerini toplayın! Tuzlayarak pişirilirse daha lezzetli olur!" Türklerin derileri yüzüldü, bağırsakları çıkarıldı. Etlerinden haşlama ve kebap yapıldı. Doyasıya yediler, ama ekmeksiz olarak. Bu olayları gören zincire vurulmuş Türkler ise çok korktular. Et kokusundan hep duvarlara dayandılar. Çayırlarda artık Türk ölüsü bulunmayınca: Mezarlıklara vardılar, ölüleri çıkardılar Ağlamadık Türk kalmadı!". (Fransızların milli destanı olarak kabul ettikleri Chanson d'Antioche'nin "'Antakya Destanı" 5. Bölümünden) "Bohenıond. birkaç Türk getirilmesini emretti. Bunları hemen öldürttü. Büyük bir ateş yaktırarak, cesetlerini şişlere geçirtip pişirdikten sonra, akraba ve yakınlarını bu Türk etlerini yemeleri için kurulacak sofralara getirilmelerini emretti." (Suriye'nin Sur Şehri Katolik Metropoliti Guillauma "Giyyom")
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat