Sosyoloji Tarihi

Stok Kodu:
9786053642428
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.33
2.67
9786053642428
147198
Sosyoloji Tarihi
Sosyoloji Tarihi
2.667
Mühim olan sosyolojinin bir disiplin olarak doğuş ve gelişiminin tarihidir, hikâyesidir. Bu hikâye tek düze, ansiklopedik, kronolojik, bir fikirler veya kurucular tarihine indirgenemez. Buna indirgenirse onun adı sosyal düşünceler veya kurucular tarihi olur. Ama o da başka bir şeydir. Sosyoloji tarihi değildir. Kaldı ki sosyoloji tarihini sosyolojik düşünceler tarihiyle eşlesek dahi, birbiri üzerine katarak ilerleyen ve her zaman yeni gelenin kendisini önceleyenden daha doğru, gerçek olduğu bir sosyolojik düşünceler tarihi yaklaşımı koca bir yanılsamadır. Yapılan iş ölmüş, göçüp gitmiş düşünürlerin veya artık gözden düşmüş akımların, cansız, donuk, arşivci-tarihçi bir okuması da değildir. Aslında yaptığımız sosyolojik geleneğin o devasa mirasıyla dinamik bir diyalog kurmaktır. Ve bu diyalog her sosyolog için fevkalade önemlidir. Zira her sosyolog kendisini bu mirasa göre, farkında olsun ya da olmasın, bir yerlere koyar, tanımlar. Bu mirasın, geleneğin gelişimi tek düze, çizgisel bir süreç göstermemiştir. Geri dönüşlerin, kırılmaların, durmaların, sıçramaların yaşandığı kaotik bir gelişim sürecidir söz konusu olan. Bütün bu devasa tarihi kapsamlı bir şekilde en ince ayrıntısına kadar ele almak elbette bu kitabın snırlarını aşar. Belli bir teorik inşa kapsamında belli tercihlerde bulunmak zorunluluğu, her sorunsalın ele alınışında olduğu gibi, burada da kendisini göstermiştir. Okur ilerleyen sayfalarda bu tercihlere ilişkin genel çerçeveyi kavrama imkânına sahip olacaktır. Dolayısıyla çalışmanın eksik olarak değerlendirilebilecek tarafl arı elbette vardır ve çeşitli editoryal, pedagojik ve teorik tercihlerden kaynaklanan bu eksikliklerin sorumluluğu tamamıyla yazara aittir. Son olarak bu kitabın gerçekleşme sürecine doğrudan veya dolaylı müdahil olmuş kişilere en derin şükran duygularımı ifade etmek isterim. Özellikle çalışmaya katkılarından ötürü değerli araştırma görevlileri Murat Kıvanç Köroğlu (Koç Üniversitesi), Esra Dabağcı (DTCF) ve Haktan Urala (DTCF) teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Okurun da en az benim yazarken duyduğum iştahla sayfaları çevirmesi dileğiyle Ankara Ocak 2012
Mühim olan sosyolojinin bir disiplin olarak doğuş ve gelişiminin tarihidir, hikâyesidir. Bu hikâye tek düze, ansiklopedik, kronolojik, bir fikirler veya kurucular tarihine indirgenemez. Buna indirgenirse onun adı sosyal düşünceler veya kurucular tarihi olur. Ama o da başka bir şeydir. Sosyoloji tarihi değildir. Kaldı ki sosyoloji tarihini sosyolojik düşünceler tarihiyle eşlesek dahi, birbiri üzerine katarak ilerleyen ve her zaman yeni gelenin kendisini önceleyenden daha doğru, gerçek olduğu bir sosyolojik düşünceler tarihi yaklaşımı koca bir yanılsamadır. Yapılan iş ölmüş, göçüp gitmiş düşünürlerin veya artık gözden düşmüş akımların, cansız, donuk, arşivci-tarihçi bir okuması da değildir. Aslında yaptığımız sosyolojik geleneğin o devasa mirasıyla dinamik bir diyalog kurmaktır. Ve bu diyalog her sosyolog için fevkalade önemlidir. Zira her sosyolog kendisini bu mirasa göre, farkında olsun ya da olmasın, bir yerlere koyar, tanımlar. Bu mirasın, geleneğin gelişimi tek düze, çizgisel bir süreç göstermemiştir. Geri dönüşlerin, kırılmaların, durmaların, sıçramaların yaşandığı kaotik bir gelişim sürecidir söz konusu olan. Bütün bu devasa tarihi kapsamlı bir şekilde en ince ayrıntısına kadar ele almak elbette bu kitabın snırlarını aşar. Belli bir teorik inşa kapsamında belli tercihlerde bulunmak zorunluluğu, her sorunsalın ele alınışında olduğu gibi, burada da kendisini göstermiştir. Okur ilerleyen sayfalarda bu tercihlere ilişkin genel çerçeveyi kavrama imkânına sahip olacaktır. Dolayısıyla çalışmanın eksik olarak değerlendirilebilecek tarafl arı elbette vardır ve çeşitli editoryal, pedagojik ve teorik tercihlerden kaynaklanan bu eksikliklerin sorumluluğu tamamıyla yazara aittir. Son olarak bu kitabın gerçekleşme sürecine doğrudan veya dolaylı müdahil olmuş kişilere en derin şükran duygularımı ifade etmek isterim. Özellikle çalışmaya katkılarından ötürü değerli araştırma görevlileri Murat Kıvanç Köroğlu (Koç Üniversitesi), Esra Dabağcı (DTCF) ve Haktan Urala (DTCF) teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Okurun da en az benim yazarken duyduğum iştahla sayfaları çevirmesi dileğiyle Ankara Ocak 2012
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat