9786053772255
119036
https://www.turkishbooks.com/books/sosyal-girisimcilik-p119036.html
Sosyal Girişimcilik
5.556
Sosyal girişimcilik farklı ilişkileri ve yaklaşımları içeren karmaşık bir olgudur. Bu kitapta sosyal girişimciliğe kapsam olarak geniş bakış açısından yaklaşılmış ve kâr amacı güden ya da gütmeyen, özel ve kamu tüm örgütlerde bu olgunun var olabileceği savunulmuştur. Bu amaçla sosyal girişimcilik tüm alanları içine alacak şekilde kavramsallaştırılmıştır. Aynı şekilde, sosyal değerlerin sadece kâr amacı gütmeyen işletmeler tarafından yaratıldığını ve sosyal girişimciliğin sadece bu işletmeler için geçerli olduğunu savunmak sosyal girişimcilik kavramının gelişiminin önündeki en büyük engellerden birisi olarak kabul edilmiştir. Kitap, sekiz farklı bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde yazar, disiplinlerarası çalışmalara hizmet edebilmek için sosyal girişimciliğin kavramsal çerçevesini -her ne kadar dağınık ve tutarlı bir teorik çerçeveden yoksun olsa da- oluşturmaya çalışmakta ve sosyal girişimcilik kavramı ve olgusunun gelişimi üzerinde durmaktadır. Bu nedenle bu bölümde olası bileşenleri ile sosyal girişimcilik kavramına açıklık getirilmekte ve sosyal girişimciliğin kavramsal temelleri ve modelleri üzerinde durulmaktadır. İkinci bölümde, etki alanları ve toplumdaki rolleri her geçen gün daha da artan kâr amacı gütmeyen örgütlerin sosyal girişimcilikte nerede olduğu ya da nerede olması gerektiği tartışılmaktadır. Son yıllarda kâr amacı gütmeyen örgütlerde sosyal girişimciliğin gelişmesine yol açan gelişmelerden bahsedilmekte ve toplumsal duyarlılığın ve sorumluluğun giderek arttığı günümüzde bu örgütlerdeki sosyal girişimcilerin toplumsal sorunlara yönelik yenilikçi çözümlerle yaklaştıkları, bu çözümleri geniş ölçekte uyguladıkları ve piyasa değerleri ve metotlarını benimsedikleri ortaya konulmaktadır. Yine bu bölümde kâr amacı gütmeyen örgütler ile işletmeler arasındaki ilişkinin sosyal girişimcilik bağlamında nasıl bir sonuç yarattğı da tartışılmaktadır. Son olarak, ülkemizden ve dünyadan örneklerle kâr amacı gütmeyen sektördeki sosyal girişimcilik örneklerine yer verilmektedir. Üçüncü bölümde ise yazar, kendi tabiriyle basit akıl yürüterek, sosyal girişimcilik ile istihdam arasında çeşitli yönlerden ilişki olabileceğini vurgulamakta ve sosyal girişimlerin istihdam üzerindeki etkilerini incelemektedir. Öncelikle bölümde sosyal girişimlerin istihdamı artırmak ve işsizliği azaltmak için kullandıkları yöntemler aktif ve pasif olarak ikiye ayrılmakta ve aktif yöntemin gelir yetersizliğinin kökenine inen halk tabiriyle balık tutmayı öğreten bir yöntem olduğuna işaret edilmektedir. Daha sonra ise sosyal girişimlerin hem istihdam miktarı hem de istihdam kalitesi üzerindeki etkileri farklı ve çarpıcı örneklerle anlatılmaktadır. Dördüncü bölümde ise, sosyal girişimciliğin sürdürülebilir kalkınma üzerindeki etkisi sorgulanmaktadır. Gerek bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılamak, gerek toplumların yapılarını etkinleştirmek ve gerekse gelecek nesillerin seçeneklerini maksimize etmek için, sosyal girişimciler gerekli olan ürün ve hizmetleri etkin bir şekilde sunarak sürdürülebilir kalkınma amacına hizmet edebilmektedirler. Bu doğrultuda yazar, sosyal girişimcilerin yarattıkları ve ekonomik kalkınma amacına hizmet eden sosyal ve ekonomik değerleri bu bölümde tartışmaya açmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri bağlamında ülkemizde sosyal girişimciliğin ne durumda olduğunu ve hangi konularda destek verdiğini de incelemektedir. Hemen hemen tüm ilişki ve olguların temelinde yatan ve önemli bir kavram olan güven beşinci bölümün konusunu oluşturmaktadır. Felsefi, sosyo-psikolojik ve ekonomik temelleri olan güven konusu bu çalışmada ekonomiye olan yansımaları açısından ele alınmaktadır. Bu bölümde yazar önemli bir çıkarsamada bulunmakta ve yüksek güven düzeyine sahip ekonomilerin sosyal girişimcilik faaliyetlerinin gelişimine olan pozitif etkilerinden bahsetmektedir. Aynı şekilde ekonomik ve sosyal yapıdaki güvenin sosyal girişimci ve onun faaliyetinin etkinliği açısından da önem taşıdığı vurgulanmaktadır. Sosyal girişimciliğe davranışsal açıdan yaklaşıldığı altıncı bölümde, girişimcilik alanyazınındaki niyetler ve niyet-davranış ilişkisinin sosyal girişimcilikte de geçerli olup olmadığı sorgulanmaktadır. Yazar sosyal girişimci davranışını ortaya çıkaran niyetleri ve niyetlerin belirleyicilerini inceleyerek alanın gelişimine önemli bir katkı sağlamakta ve bunun sonucunda da sosyal girişimcilik teorisinin güçlenmesi yönünde destek sağlamaktadır. Yedinci bölümde ise yine sosyal girişimciliğe davranışsal yaklaşımda bulunulmakta ve alanyazında bulunan bu konudaki önemli açığın kapatılması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda, sosyal girişimcilerin sahip olduğu ya da olması gerektiği düşünülen bireye özgü özellikler ve sosyal girişimcilerin etkisi altında kaldığı çevreye özgü özellikler çalışmanın ilgi alanını oluşturmaktadır. Bu özelliklerin sosyal girişimci davranışı etkilediği varsayımından hareketle, bir model önerisinde bulunulup, sözü edilen özellikler tartışmaya sunulmaktadır. Buraya kadar olan tüm bölümlerde genellikle sosyal girişimciliğin öneminden bahsedilmiş ve sosyal girişimcilerin nasıl davranmaları gerektiği ya da davrandıkları tartışılmaya çalışılmıştır. Peki sosyal girişimcilik olarak kavramsallaştırdığımız faaliyetler pazarlanmalı mıdır ya da pazarlanabilecek midir' Bu sorulara cevap ise sekizinci ve son bölümden gelmektedir. Sosyal girişim faaliyetlerinin tanıtım ve pazarlaması gerek işletme alanında gerekse akademik araştırmalar alanında eksik kalmaktadır. Bu konudaki açık farklı sektörlerdeki sosyal girişimcilik ve pazarlama boyutlarıyla ortaya konulmakta ve sosyal girişim pazarlamasının başlatılması ve geliştirilmesi için sistematik bir yaklaşımdan ve plandan bahsedilmektedir.
Sosyal girişimcilik farklı ilişkileri ve yaklaşımları içeren karmaşık bir olgudur. Bu kitapta sosyal girişimciliğe kapsam olarak geniş bakış açısından yaklaşılmış ve kâr amacı güden ya da gütmeyen, özel ve kamu tüm örgütlerde bu olgunun var olabileceği savunulmuştur. Bu amaçla sosyal girişimcilik tüm alanları içine alacak şekilde kavramsallaştırılmıştır. Aynı şekilde, sosyal değerlerin sadece kâr amacı gütmeyen işletmeler tarafından yaratıldığını ve sosyal girişimciliğin sadece bu işletmeler için geçerli olduğunu savunmak sosyal girişimcilik kavramının gelişiminin önündeki en büyük engellerden birisi olarak kabul edilmiştir. Kitap, sekiz farklı bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde yazar, disiplinlerarası çalışmalara hizmet edebilmek için sosyal girişimciliğin kavramsal çerçevesini -her ne kadar dağınık ve tutarlı bir teorik çerçeveden yoksun olsa da- oluşturmaya çalışmakta ve sosyal girişimcilik kavramı ve olgusunun gelişimi üzerinde durmaktadır. Bu nedenle bu bölümde olası bileşenleri ile sosyal girişimcilik kavramına açıklık getirilmekte ve sosyal girişimciliğin kavramsal temelleri ve modelleri üzerinde durulmaktadır. İkinci bölümde, etki alanları ve toplumdaki rolleri her geçen gün daha da artan kâr amacı gütmeyen örgütlerin sosyal girişimcilikte nerede olduğu ya da nerede olması gerektiği tartışılmaktadır. Son yıllarda kâr amacı gütmeyen örgütlerde sosyal girişimciliğin gelişmesine yol açan gelişmelerden bahsedilmekte ve toplumsal duyarlılığın ve sorumluluğun giderek arttığı günümüzde bu örgütlerdeki sosyal girişimcilerin toplumsal sorunlara yönelik yenilikçi çözümlerle yaklaştıkları, bu çözümleri geniş ölçekte uyguladıkları ve piyasa değerleri ve metotlarını benimsedikleri ortaya konulmaktadır. Yine bu bölümde kâr amacı gütmeyen örgütler ile işletmeler arasındaki ilişkinin sosyal girişimcilik bağlamında nasıl bir sonuç yarattğı da tartışılmaktadır. Son olarak, ülkemizden ve dünyadan örneklerle kâr amacı gütmeyen sektördeki sosyal girişimcilik örneklerine yer verilmektedir. Üçüncü bölümde ise yazar, kendi tabiriyle basit akıl yürüterek, sosyal girişimcilik ile istihdam arasında çeşitli yönlerden ilişki olabileceğini vurgulamakta ve sosyal girişimlerin istihdam üzerindeki etkilerini incelemektedir. Öncelikle bölümde sosyal girişimlerin istihdamı artırmak ve işsizliği azaltmak için kullandıkları yöntemler aktif ve pasif olarak ikiye ayrılmakta ve aktif yöntemin gelir yetersizliğinin kökenine inen halk tabiriyle balık tutmayı öğreten bir yöntem olduğuna işaret edilmektedir. Daha sonra ise sosyal girişimlerin hem istihdam miktarı hem de istihdam kalitesi üzerindeki etkileri farklı ve çarpıcı örneklerle anlatılmaktadır. Dördüncü bölümde ise, sosyal girişimciliğin sürdürülebilir kalkınma üzerindeki etkisi sorgulanmaktadır. Gerek bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılamak, gerek toplumların yapılarını etkinleştirmek ve gerekse gelecek nesillerin seçeneklerini maksimize etmek için, sosyal girişimciler gerekli olan ürün ve hizmetleri etkin bir şekilde sunarak sürdürülebilir kalkınma amacına hizmet edebilmektedirler. Bu doğrultuda yazar, sosyal girişimcilerin yarattıkları ve ekonomik kalkınma amacına hizmet eden sosyal ve ekonomik değerleri bu bölümde tartışmaya açmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri bağlamında ülkemizde sosyal girişimciliğin ne durumda olduğunu ve hangi konularda destek verdiğini de incelemektedir. Hemen hemen tüm ilişki ve olguların temelinde yatan ve önemli bir kavram olan güven beşinci bölümün konusunu oluşturmaktadır. Felsefi, sosyo-psikolojik ve ekonomik temelleri olan güven konusu bu çalışmada ekonomiye olan yansımaları açısından ele alınmaktadır. Bu bölümde yazar önemli bir çıkarsamada bulunmakta ve yüksek güven düzeyine sahip ekonomilerin sosyal girişimcilik faaliyetlerinin gelişimine olan pozitif etkilerinden bahsetmektedir. Aynı şekilde ekonomik ve sosyal yapıdaki güvenin sosyal girişimci ve onun faaliyetinin etkinliği açısından da önem taşıdığı vurgulanmaktadır. Sosyal girişimciliğe davranışsal açıdan yaklaşıldığı altıncı bölümde, girişimcilik alanyazınındaki niyetler ve niyet-davranış ilişkisinin sosyal girişimcilikte de geçerli olup olmadığı sorgulanmaktadır. Yazar sosyal girişimci davranışını ortaya çıkaran niyetleri ve niyetlerin belirleyicilerini inceleyerek alanın gelişimine önemli bir katkı sağlamakta ve bunun sonucunda da sosyal girişimcilik teorisinin güçlenmesi yönünde destek sağlamaktadır. Yedinci bölümde ise yine sosyal girişimciliğe davranışsal yaklaşımda bulunulmakta ve alanyazında bulunan bu konudaki önemli açığın kapatılması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda, sosyal girişimcilerin sahip olduğu ya da olması gerektiği düşünülen bireye özgü özellikler ve sosyal girişimcilerin etkisi altında kaldığı çevreye özgü özellikler çalışmanın ilgi alanını oluşturmaktadır. Bu özelliklerin sosyal girişimci davranışı etkilediği varsayımından hareketle, bir model önerisinde bulunulup, sözü edilen özellikler tartışmaya sunulmaktadır. Buraya kadar olan tüm bölümlerde genellikle sosyal girişimciliğin öneminden bahsedilmiş ve sosyal girişimcilerin nasıl davranmaları gerektiği ya da davrandıkları tartışılmaya çalışılmıştır. Peki sosyal girişimcilik olarak kavramsallaştırdığımız faaliyetler pazarlanmalı mıdır ya da pazarlanabilecek midir' Bu sorulara cevap ise sekizinci ve son bölümden gelmektedir. Sosyal girişim faaliyetlerinin tanıtım ve pazarlaması gerek işletme alanında gerekse akademik araştırmalar alanında eksik kalmaktadır. Bu konudaki açık farklı sektörlerdeki sosyal girişimcilik ve pazarlama boyutlarıyla ortaya konulmakta ve sosyal girişim pazarlamasının başlatılması ve geliştirilmesi için sistematik bir yaklaşımdan ve plandan bahsedilmektedir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.