Sorgulama

Stok Kodu:
9789753634243
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
374
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000
Çeviren:
İsmail Yerguz
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
3.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
2.50
2.00
9789753634243
16547
Sorgulama
Sorgulama
1.998
Daha otuz yaşında Yeni Roman'ın en önemli isimlerinden biri olan Pinget bizi bir cinayete, tanıklıklara ve bir sorgulamaya götürüyor. Olayın içinde kaybolmadan da bırakmıyor. Tadımlık Evet mi hayır mı evet mi hayır mı ben bildiğim kadarıyla biliyorsunuz, demek istiyorum ki ben yalnızca onların hizmetindeydim her işe koşan biri olduğum söylenebilir ve bu konuda söyleyebileceğim, bu konuyla ilgili olarak başka hiç bir şey bilmiyorum insan bir uşağa güvenir mi, işim peki işim ama önceden kestirmiş olabilir miydim bunu, her gün aynı hayhuy hayır görüyor musunuz işi beylere sormanız gerekir bunu bana değil bu işte bir yanlışlık olmalı, on yıl dürüstçe hizmet et sonra ancak bir köpek gibi muamele gör, insan gider insan çeker gider insan ellerini yıkar ve ötekiler her halükârda paçalarını kurtarır demeyeceksiniz, her işe koşan adam evet ama hiçbir zaman hiçbir şey bilmeyen insan deliye dönmez mi, beylerin aldırdıkları yoktu yeter ki ben işimi yapayım, önceleri yok olmaz bu iş böyle yürümez diyordum kendi kendime hiç değilse arada bir konuşmayı deneyelim ama zamanla alışıyor insan alışıyor ve işte ben on yıldır buradayım o zaman gelip bana sormayın, beni bir köpek gibi bile görseniz insan köpekle bile konuşur köpekle konuşuluyor da benimle gittikleri yere köpeği de götürürler yanlarında bu beyler Söz konusu olan köpek değil, o, ne zaman gitti On ay olacak, evet bu ayla on ya da olsa olsa en çok önümüzdeki ayla on ay saat altı buçukta bir pazartesi günü, odamdan çıkıyorum, onun odasının önünden geçiyorum ve ne göreyim kapı açık ortalık tam bir savaş alanına dönmüş çekmecelerin dolapların tümü açılmış, içeri giriyorum bakıyorum valizlerin bulunduğu köşede hiçbir şey yok, tuvalette hiçbir şey yok, aşağı iniyorum ve ne göreyim giriş kapısı ardına kadar açık, mutfağa gidiyorum hiçbir şey yok tek bir kelime tek bir pusula mektup yok, yeniden yukarı çıktım beylerin kapısını çaldım ve kendilerine onun gittiğini söyledim bana inanmak istemediler, robdöşambrlarını giydiler ve evin hiçbir yerinde kendisine ait tek bir şey bırakmamış olduğunu anladılar, ama söylenebilecek olan hiçbir şey almamış olduğudur kişisel eşyalarıyla gitti ve onlar bunu hemen anında söylediler, ama benim söylemem gereken odur ki çok özel bir şey söylemediler bu konuda özellikle üzüldüklerini gösteren bir tavır içinde olmadılar, olayı doğal karşılamış gibiydiler sanki ve anlıyor musunuz her şeye rağmen on yıl sadakatle ve özveriyle hizmet ettikten sonra bir darbe vurdu bana o...
Daha otuz yaşında Yeni Roman'ın en önemli isimlerinden biri olan Pinget bizi bir cinayete, tanıklıklara ve bir sorgulamaya götürüyor. Olayın içinde kaybolmadan da bırakmıyor. Tadımlık Evet mi hayır mı evet mi hayır mı ben bildiğim kadarıyla biliyorsunuz, demek istiyorum ki ben yalnızca onların hizmetindeydim her işe koşan biri olduğum söylenebilir ve bu konuda söyleyebileceğim, bu konuyla ilgili olarak başka hiç bir şey bilmiyorum insan bir uşağa güvenir mi, işim peki işim ama önceden kestirmiş olabilir miydim bunu, her gün aynı hayhuy hayır görüyor musunuz işi beylere sormanız gerekir bunu bana değil bu işte bir yanlışlık olmalı, on yıl dürüstçe hizmet et sonra ancak bir köpek gibi muamele gör, insan gider insan çeker gider insan ellerini yıkar ve ötekiler her halükârda paçalarını kurtarır demeyeceksiniz, her işe koşan adam evet ama hiçbir zaman hiçbir şey bilmeyen insan deliye dönmez mi, beylerin aldırdıkları yoktu yeter ki ben işimi yapayım, önceleri yok olmaz bu iş böyle yürümez diyordum kendi kendime hiç değilse arada bir konuşmayı deneyelim ama zamanla alışıyor insan alışıyor ve işte ben on yıldır buradayım o zaman gelip bana sormayın, beni bir köpek gibi bile görseniz insan köpekle bile konuşur köpekle konuşuluyor da benimle gittikleri yere köpeği de götürürler yanlarında bu beyler Söz konusu olan köpek değil, o, ne zaman gitti On ay olacak, evet bu ayla on ya da olsa olsa en çok önümüzdeki ayla on ay saat altı buçukta bir pazartesi günü, odamdan çıkıyorum, onun odasının önünden geçiyorum ve ne göreyim kapı açık ortalık tam bir savaş alanına dönmüş çekmecelerin dolapların tümü açılmış, içeri giriyorum bakıyorum valizlerin bulunduğu köşede hiçbir şey yok, tuvalette hiçbir şey yok, aşağı iniyorum ve ne göreyim giriş kapısı ardına kadar açık, mutfağa gidiyorum hiçbir şey yok tek bir kelime tek bir pusula mektup yok, yeniden yukarı çıktım beylerin kapısını çaldım ve kendilerine onun gittiğini söyledim bana inanmak istemediler, robdöşambrlarını giydiler ve evin hiçbir yerinde kendisine ait tek bir şey bırakmamış olduğunu anladılar, ama söylenebilecek olan hiçbir şey almamış olduğudur kişisel eşyalarıyla gitti ve onlar bunu hemen anında söylediler, ama benim söylemem gereken odur ki çok özel bir şey söylemediler bu konuda özellikle üzüldüklerini gösteren bir tavır içinde olmadılar, olayı doğal karşılamış gibiydiler sanki ve anlıyor musunuz her şeye rağmen on yıl sadakatle ve özveriyle hizmet ettikten sonra bir darbe vurdu bana o...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat