9789750849305
524335
https://www.turkishbooks.com/books/sonun-bacaklari-p524335.html
Sonun Bacakları
4.32
Makbule Aras Eivazi'nin 18 öyküden oluşan ilk öykü kitabı Sonun Bacakları, gündelik yaşamın, serin öğlen uykularının, yön değiştiren rüzgârların tekinsiz ikliminde geziniyor. Gizlenmiş kederlerle, sokakta, evde, balkonda kalan izlerle, her şeye hakkı olanlarla değil de hakkına ancak bir oyalı tülbent düşenlerle buluşturuyor bizi. Makbule Aras Eivazi, bir başka bakış, bir fısıltı daha var diyor ve onun diliyle kuruyor öykülerini.
"İnsan neyi kaybedeceğini, nasıl kaybedeceğini bilir mi? Belki de bunun bir önemi yok. Asıl mesele şu ki insan, hiç yalnız kaybetmiyordu ve bunu çok geç anlıyordu. İki kişilik bir yükü tek başına sırtlanmanın mümkün olmadığını da. İnsan ne çok şeyi sonradan anlıyordu. Ve belki de bu, çok daha iyiydi. Her şeyi anlaya anlaya yaşamak mümkün değildir belki de. Anlamak, bazı duyguları yok ediyordu."
"İnsan neyi kaybedeceğini, nasıl kaybedeceğini bilir mi? Belki de bunun bir önemi yok. Asıl mesele şu ki insan, hiç yalnız kaybetmiyordu ve bunu çok geç anlıyordu. İki kişilik bir yükü tek başına sırtlanmanın mümkün olmadığını da. İnsan ne çok şeyi sonradan anlıyordu. Ve belki de bu, çok daha iyiydi. Her şeyi anlaya anlaya yaşamak mümkün değildir belki de. Anlamak, bazı duyguları yok ediyordu."
Makbule Aras Eivazi'nin 18 öyküden oluşan ilk öykü kitabı Sonun Bacakları, gündelik yaşamın, serin öğlen uykularının, yön değiştiren rüzgârların tekinsiz ikliminde geziniyor. Gizlenmiş kederlerle, sokakta, evde, balkonda kalan izlerle, her şeye hakkı olanlarla değil de hakkına ancak bir oyalı tülbent düşenlerle buluşturuyor bizi. Makbule Aras Eivazi, bir başka bakış, bir fısıltı daha var diyor ve onun diliyle kuruyor öykülerini.
"İnsan neyi kaybedeceğini, nasıl kaybedeceğini bilir mi? Belki de bunun bir önemi yok. Asıl mesele şu ki insan, hiç yalnız kaybetmiyordu ve bunu çok geç anlıyordu. İki kişilik bir yükü tek başına sırtlanmanın mümkün olmadığını da. İnsan ne çok şeyi sonradan anlıyordu. Ve belki de bu, çok daha iyiydi. Her şeyi anlaya anlaya yaşamak mümkün değildir belki de. Anlamak, bazı duyguları yok ediyordu."
"İnsan neyi kaybedeceğini, nasıl kaybedeceğini bilir mi? Belki de bunun bir önemi yok. Asıl mesele şu ki insan, hiç yalnız kaybetmiyordu ve bunu çok geç anlıyordu. İki kişilik bir yükü tek başına sırtlanmanın mümkün olmadığını da. İnsan ne çok şeyi sonradan anlıyordu. Ve belki de bu, çok daha iyiydi. Her şeyi anlaya anlaya yaşamak mümkün değildir belki de. Anlamak, bazı duyguları yok ediyordu."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.