9786051464060
537195
https://www.turkishbooks.com/books/siyasi-iktidarin-denetlenmesi-dengelenmesi-ve-yargi-p537195.html
Siyasi İktidarın Denetlenmesi, Dengelenmesi ve Yargı
7.779
Anayasalar esas olarak hukuki metinler olmalarına rağmen siyasi süreçlerden bağımsız değerlendirilemez. Anayasaların bir hukuk metni olarak (temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, devlet organlarının yapısı, kuruluşu, işleyişi, görev ve yetkilerine dair usul ve esasların belirlenmesi gibi) yerine getirdikleri işlevler yanında, siyasi alanda siyasi sistemin unsurları arasında bir denetleme ve dengeleme ağı kurmak gibi çok önemli bir işlevleri daha vardır.
Genel olarak denge kavramı, özel olarak toplum ve devlet hayatındaki denge ilkçağlardan günümüze insanların zihnini meşgul eden temel meselelerden birisidir. Bir sistemde, sistemi farklı yönlere itecek, çekecek veya sürükleyecek güçler bulunması durumunda bu güçler arasında bir dengenin tesis edilmesi şarttır. Aksi takdirde sistemi oluşturan unsurların savrulması, yalpalaması ve nihayetinde sistemin tümüyle çökmesi kaçınılmazdır. Fizik biliminin ortaya koyduğu bu gerçekler bireyler, toplumlar, hatta anayasal sistemler için de geçerlidir; anayasal sistemdeki güçler arasında bir denetleme ve dengeleme ağı kurulmadığı takdirde toplum açısından huzur ve güvenden, devlet açısından ise istikrar ve etkinlikten söz etmek mümkün olmayacaktır. Kısacası, aynen bireyler ve toplum için olduğu gibi devlet için de denge erdemdir.
Genel olarak denge kavramı, özel olarak toplum ve devlet hayatındaki denge ilkçağlardan günümüze insanların zihnini meşgul eden temel meselelerden birisidir. Bir sistemde, sistemi farklı yönlere itecek, çekecek veya sürükleyecek güçler bulunması durumunda bu güçler arasında bir dengenin tesis edilmesi şarttır. Aksi takdirde sistemi oluşturan unsurların savrulması, yalpalaması ve nihayetinde sistemin tümüyle çökmesi kaçınılmazdır. Fizik biliminin ortaya koyduğu bu gerçekler bireyler, toplumlar, hatta anayasal sistemler için de geçerlidir; anayasal sistemdeki güçler arasında bir denetleme ve dengeleme ağı kurulmadığı takdirde toplum açısından huzur ve güvenden, devlet açısından ise istikrar ve etkinlikten söz etmek mümkün olmayacaktır. Kısacası, aynen bireyler ve toplum için olduğu gibi devlet için de denge erdemdir.
Anayasalar esas olarak hukuki metinler olmalarına rağmen siyasi süreçlerden bağımsız değerlendirilemez. Anayasaların bir hukuk metni olarak (temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, devlet organlarının yapısı, kuruluşu, işleyişi, görev ve yetkilerine dair usul ve esasların belirlenmesi gibi) yerine getirdikleri işlevler yanında, siyasi alanda siyasi sistemin unsurları arasında bir denetleme ve dengeleme ağı kurmak gibi çok önemli bir işlevleri daha vardır.
Genel olarak denge kavramı, özel olarak toplum ve devlet hayatındaki denge ilkçağlardan günümüze insanların zihnini meşgul eden temel meselelerden birisidir. Bir sistemde, sistemi farklı yönlere itecek, çekecek veya sürükleyecek güçler bulunması durumunda bu güçler arasında bir dengenin tesis edilmesi şarttır. Aksi takdirde sistemi oluşturan unsurların savrulması, yalpalaması ve nihayetinde sistemin tümüyle çökmesi kaçınılmazdır. Fizik biliminin ortaya koyduğu bu gerçekler bireyler, toplumlar, hatta anayasal sistemler için de geçerlidir; anayasal sistemdeki güçler arasında bir denetleme ve dengeleme ağı kurulmadığı takdirde toplum açısından huzur ve güvenden, devlet açısından ise istikrar ve etkinlikten söz etmek mümkün olmayacaktır. Kısacası, aynen bireyler ve toplum için olduğu gibi devlet için de denge erdemdir.
Genel olarak denge kavramı, özel olarak toplum ve devlet hayatındaki denge ilkçağlardan günümüze insanların zihnini meşgul eden temel meselelerden birisidir. Bir sistemde, sistemi farklı yönlere itecek, çekecek veya sürükleyecek güçler bulunması durumunda bu güçler arasında bir dengenin tesis edilmesi şarttır. Aksi takdirde sistemi oluşturan unsurların savrulması, yalpalaması ve nihayetinde sistemin tümüyle çökmesi kaçınılmazdır. Fizik biliminin ortaya koyduğu bu gerçekler bireyler, toplumlar, hatta anayasal sistemler için de geçerlidir; anayasal sistemdeki güçler arasında bir denetleme ve dengeleme ağı kurulmadığı takdirde toplum açısından huzur ve güvenden, devlet açısından ise istikrar ve etkinlikten söz etmek mümkün olmayacaktır. Kısacası, aynen bireyler ve toplum için olduğu gibi devlet için de denge erdemdir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.