9786056650901
467334
https://www.turkishbooks.com/books/sirrul-esma-esmaul-husna-p467334.html
Sırru'l Esma - Esmaü'l Hüsna Anlamı - Fazileti - Esrarı
12
Değerli Gönüldaşlarım, bu muhteşem konuyu siz değerli kardeşlerimle paylaşmaktan büyük gurur duyuyoruz.
Şüphesiz ki Allah Azze ve Celle'nin isimleri en büyük isimler olduğu gibi, her bir isimde ayrı ayrı Rahmet, Mağfiret, Azamet, Vakar ve daha birçok anlamlara gelen isimleri vardır. Aslında Esma'ül Hüsna'nın kelimelere dökülemeyecek kadar, insanın tasavvur edemeyeceği kadar çok büyük muhabbet, aşk-ı ilahi ve deruni bir sevgi vardır. Hatta bu isimleri okudukça insanın tüylerinin diken diken olduğu, içinde muhabbetullahın çağladığı, herbir isminde Allah Azze ve Celle'ye aşkın tariflerinin olduğuna bizzat bizler şahit olduk. Kalplere hitap edenin yalnız Allah Azze ve Celle olduğuna ve huzura kavuşmak isteyen bütün insanların Allah Azze ve Celle'yi tanıyıp bilmeleri ancak ve ancak Esma'ül Hüsna'nın, gerek arapçası ile, gerek anlamı ile, gerekse sırları ile Allah Azze ve Celle'ye ulaşılabileceğini ortaya koyduk. İşte bu açıdan Allah (cc)'ı her daim zikretmemiz şarttır, gereklidir, hatta ve hatta farzdır.
Bakara Suresinde Allah Azze ve Celle, "Öyle ise siz beni anın ki, bende sizi anayım" buyurarak, devamlı Allah Azze ve Celle'yi zikretmemiz gerektiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, Al-i İmran Suresinde mealen; " Rabbini çokça an, sabah akşam teşbih et" uyarısı ile Allah Azze ve Celle'yi her zaman zikretmemiz, tesbih etmemiz, anmamız, O'nu yaşamamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Ben şahsım adına bu ayetten Allah Azze ve Celle'yi hergün zikretmenin farz olduğunu anlıyorum. Bu ayeti kerimeyi Allah (cc)'ın bir emri olarak telakki ediyorum. Zaten bizde bu ayeti kerimenin aslına uygun olarak bu Esma'ül Hüsna'yı hazırlamaya çalıştık.
Ahzab Suresinde Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; "Andolsun, Allah'ın Resulünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır." Allah Rasulü (sav), "Rabbini zikreden kimse ile Allah'ı zikretmeyen kimsenin benzerliği; ölü ile dirinin benzerliği gibidir." Buyurarak tüm insanlığın Allah Azze ve Celle'yi zikretmesi gerektiğini, canlı, heyecanlı Allah aşkı ile yaşayabilmenin yolunu ortaya koymaktadır.
Allah Rasulü (sav), ölüden maksat insanın kalbindeki ölmüşlüğün, köhnemişliğin, yok olmuşluğun, biçare olabileceğimizi ortaya koymaktadır. İşte bu sebepledir ki Allah Azze ve Celle'nin isimlerini bir tertip üzere okumak, anlamak ve hayatımızda tatbik etmek mecburiyeti üzerimize hasıl olmuştur.
Biz bu muhteşem kitabı hazırlarken, Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim'i ana kaynak aldık, Peygamber Efendimiz (sav)'in ortaya koyduğu yolu takip etmeye çalıştık. Bu önemli konudaki gayretimizin, mesaimizin sevabını, mükafatını Allah (cc)'tan umarak, Allah Teala'nın rızasına kavuşmak için yaptık. Allah Azze ve Celle'nin bizlere de, sizlere de büyük mükafatına kavuşmayı temenni ettik. İşte bununla birlikte, siz değerli gönüldaşlarıma faydalı bir ilim sunmaya çalıştık. İstedik ki herkes, Allah (cc)'ın Rahmetinden nemalanmaya çalışsın ve herkes Allah (c)'ın dinine sımsıkı sarılsın. Yine biz şunu iyi biliyoruz ki, kurtuluşa erebilmenin yegane yolu Allah (cc)'ı tanımaktan, Allah (c)'ı bilmekten ve Allah (cc)'ın dinine sımsıkı sarılmaktan geçer.
Tek temennimiz var, Allah Azze ve Celle'yi tanımak, bilmek ve Allah (cc)'ın azabından korkarak felaha erenlerden olmaktır. Rabbim bu kitabı bizler hakkında hayırlı kılsın, Rabbim tek doğru yol olan İslam dini üzere olmayı nasip etsin, Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Çalışmak bizden muvaffakiyet Allah (cc)'tandır.
- Mehmet Kasadar
Şüphesiz ki Allah Azze ve Celle'nin isimleri en büyük isimler olduğu gibi, her bir isimde ayrı ayrı Rahmet, Mağfiret, Azamet, Vakar ve daha birçok anlamlara gelen isimleri vardır. Aslında Esma'ül Hüsna'nın kelimelere dökülemeyecek kadar, insanın tasavvur edemeyeceği kadar çok büyük muhabbet, aşk-ı ilahi ve deruni bir sevgi vardır. Hatta bu isimleri okudukça insanın tüylerinin diken diken olduğu, içinde muhabbetullahın çağladığı, herbir isminde Allah Azze ve Celle'ye aşkın tariflerinin olduğuna bizzat bizler şahit olduk. Kalplere hitap edenin yalnız Allah Azze ve Celle olduğuna ve huzura kavuşmak isteyen bütün insanların Allah Azze ve Celle'yi tanıyıp bilmeleri ancak ve ancak Esma'ül Hüsna'nın, gerek arapçası ile, gerek anlamı ile, gerekse sırları ile Allah Azze ve Celle'ye ulaşılabileceğini ortaya koyduk. İşte bu açıdan Allah (cc)'ı her daim zikretmemiz şarttır, gereklidir, hatta ve hatta farzdır.
Bakara Suresinde Allah Azze ve Celle, "Öyle ise siz beni anın ki, bende sizi anayım" buyurarak, devamlı Allah Azze ve Celle'yi zikretmemiz gerektiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, Al-i İmran Suresinde mealen; " Rabbini çokça an, sabah akşam teşbih et" uyarısı ile Allah Azze ve Celle'yi her zaman zikretmemiz, tesbih etmemiz, anmamız, O'nu yaşamamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Ben şahsım adına bu ayetten Allah Azze ve Celle'yi hergün zikretmenin farz olduğunu anlıyorum. Bu ayeti kerimeyi Allah (cc)'ın bir emri olarak telakki ediyorum. Zaten bizde bu ayeti kerimenin aslına uygun olarak bu Esma'ül Hüsna'yı hazırlamaya çalıştık.
Ahzab Suresinde Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; "Andolsun, Allah'ın Resulünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır." Allah Rasulü (sav), "Rabbini zikreden kimse ile Allah'ı zikretmeyen kimsenin benzerliği; ölü ile dirinin benzerliği gibidir." Buyurarak tüm insanlığın Allah Azze ve Celle'yi zikretmesi gerektiğini, canlı, heyecanlı Allah aşkı ile yaşayabilmenin yolunu ortaya koymaktadır.
Allah Rasulü (sav), ölüden maksat insanın kalbindeki ölmüşlüğün, köhnemişliğin, yok olmuşluğun, biçare olabileceğimizi ortaya koymaktadır. İşte bu sebepledir ki Allah Azze ve Celle'nin isimlerini bir tertip üzere okumak, anlamak ve hayatımızda tatbik etmek mecburiyeti üzerimize hasıl olmuştur.
Biz bu muhteşem kitabı hazırlarken, Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim'i ana kaynak aldık, Peygamber Efendimiz (sav)'in ortaya koyduğu yolu takip etmeye çalıştık. Bu önemli konudaki gayretimizin, mesaimizin sevabını, mükafatını Allah (cc)'tan umarak, Allah Teala'nın rızasına kavuşmak için yaptık. Allah Azze ve Celle'nin bizlere de, sizlere de büyük mükafatına kavuşmayı temenni ettik. İşte bununla birlikte, siz değerli gönüldaşlarıma faydalı bir ilim sunmaya çalıştık. İstedik ki herkes, Allah (cc)'ın Rahmetinden nemalanmaya çalışsın ve herkes Allah (c)'ın dinine sımsıkı sarılsın. Yine biz şunu iyi biliyoruz ki, kurtuluşa erebilmenin yegane yolu Allah (cc)'ı tanımaktan, Allah (c)'ı bilmekten ve Allah (cc)'ın dinine sımsıkı sarılmaktan geçer.
Tek temennimiz var, Allah Azze ve Celle'yi tanımak, bilmek ve Allah (cc)'ın azabından korkarak felaha erenlerden olmaktır. Rabbim bu kitabı bizler hakkında hayırlı kılsın, Rabbim tek doğru yol olan İslam dini üzere olmayı nasip etsin, Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Çalışmak bizden muvaffakiyet Allah (cc)'tandır.
- Mehmet Kasadar
Değerli Gönüldaşlarım, bu muhteşem konuyu siz değerli kardeşlerimle paylaşmaktan büyük gurur duyuyoruz.
Şüphesiz ki Allah Azze ve Celle'nin isimleri en büyük isimler olduğu gibi, her bir isimde ayrı ayrı Rahmet, Mağfiret, Azamet, Vakar ve daha birçok anlamlara gelen isimleri vardır. Aslında Esma'ül Hüsna'nın kelimelere dökülemeyecek kadar, insanın tasavvur edemeyeceği kadar çok büyük muhabbet, aşk-ı ilahi ve deruni bir sevgi vardır. Hatta bu isimleri okudukça insanın tüylerinin diken diken olduğu, içinde muhabbetullahın çağladığı, herbir isminde Allah Azze ve Celle'ye aşkın tariflerinin olduğuna bizzat bizler şahit olduk. Kalplere hitap edenin yalnız Allah Azze ve Celle olduğuna ve huzura kavuşmak isteyen bütün insanların Allah Azze ve Celle'yi tanıyıp bilmeleri ancak ve ancak Esma'ül Hüsna'nın, gerek arapçası ile, gerek anlamı ile, gerekse sırları ile Allah Azze ve Celle'ye ulaşılabileceğini ortaya koyduk. İşte bu açıdan Allah (cc)'ı her daim zikretmemiz şarttır, gereklidir, hatta ve hatta farzdır.
Bakara Suresinde Allah Azze ve Celle, "Öyle ise siz beni anın ki, bende sizi anayım" buyurarak, devamlı Allah Azze ve Celle'yi zikretmemiz gerektiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, Al-i İmran Suresinde mealen; " Rabbini çokça an, sabah akşam teşbih et" uyarısı ile Allah Azze ve Celle'yi her zaman zikretmemiz, tesbih etmemiz, anmamız, O'nu yaşamamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Ben şahsım adına bu ayetten Allah Azze ve Celle'yi hergün zikretmenin farz olduğunu anlıyorum. Bu ayeti kerimeyi Allah (cc)'ın bir emri olarak telakki ediyorum. Zaten bizde bu ayeti kerimenin aslına uygun olarak bu Esma'ül Hüsna'yı hazırlamaya çalıştık.
Ahzab Suresinde Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; "Andolsun, Allah'ın Resulünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır." Allah Rasulü (sav), "Rabbini zikreden kimse ile Allah'ı zikretmeyen kimsenin benzerliği; ölü ile dirinin benzerliği gibidir." Buyurarak tüm insanlığın Allah Azze ve Celle'yi zikretmesi gerektiğini, canlı, heyecanlı Allah aşkı ile yaşayabilmenin yolunu ortaya koymaktadır.
Allah Rasulü (sav), ölüden maksat insanın kalbindeki ölmüşlüğün, köhnemişliğin, yok olmuşluğun, biçare olabileceğimizi ortaya koymaktadır. İşte bu sebepledir ki Allah Azze ve Celle'nin isimlerini bir tertip üzere okumak, anlamak ve hayatımızda tatbik etmek mecburiyeti üzerimize hasıl olmuştur.
Biz bu muhteşem kitabı hazırlarken, Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim'i ana kaynak aldık, Peygamber Efendimiz (sav)'in ortaya koyduğu yolu takip etmeye çalıştık. Bu önemli konudaki gayretimizin, mesaimizin sevabını, mükafatını Allah (cc)'tan umarak, Allah Teala'nın rızasına kavuşmak için yaptık. Allah Azze ve Celle'nin bizlere de, sizlere de büyük mükafatına kavuşmayı temenni ettik. İşte bununla birlikte, siz değerli gönüldaşlarıma faydalı bir ilim sunmaya çalıştık. İstedik ki herkes, Allah (cc)'ın Rahmetinden nemalanmaya çalışsın ve herkes Allah (c)'ın dinine sımsıkı sarılsın. Yine biz şunu iyi biliyoruz ki, kurtuluşa erebilmenin yegane yolu Allah (cc)'ı tanımaktan, Allah (c)'ı bilmekten ve Allah (cc)'ın dinine sımsıkı sarılmaktan geçer.
Tek temennimiz var, Allah Azze ve Celle'yi tanımak, bilmek ve Allah (cc)'ın azabından korkarak felaha erenlerden olmaktır. Rabbim bu kitabı bizler hakkında hayırlı kılsın, Rabbim tek doğru yol olan İslam dini üzere olmayı nasip etsin, Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Çalışmak bizden muvaffakiyet Allah (cc)'tandır.
- Mehmet Kasadar
Şüphesiz ki Allah Azze ve Celle'nin isimleri en büyük isimler olduğu gibi, her bir isimde ayrı ayrı Rahmet, Mağfiret, Azamet, Vakar ve daha birçok anlamlara gelen isimleri vardır. Aslında Esma'ül Hüsna'nın kelimelere dökülemeyecek kadar, insanın tasavvur edemeyeceği kadar çok büyük muhabbet, aşk-ı ilahi ve deruni bir sevgi vardır. Hatta bu isimleri okudukça insanın tüylerinin diken diken olduğu, içinde muhabbetullahın çağladığı, herbir isminde Allah Azze ve Celle'ye aşkın tariflerinin olduğuna bizzat bizler şahit olduk. Kalplere hitap edenin yalnız Allah Azze ve Celle olduğuna ve huzura kavuşmak isteyen bütün insanların Allah Azze ve Celle'yi tanıyıp bilmeleri ancak ve ancak Esma'ül Hüsna'nın, gerek arapçası ile, gerek anlamı ile, gerekse sırları ile Allah Azze ve Celle'ye ulaşılabileceğini ortaya koyduk. İşte bu açıdan Allah (cc)'ı her daim zikretmemiz şarttır, gereklidir, hatta ve hatta farzdır.
Bakara Suresinde Allah Azze ve Celle, "Öyle ise siz beni anın ki, bende sizi anayım" buyurarak, devamlı Allah Azze ve Celle'yi zikretmemiz gerektiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, Al-i İmran Suresinde mealen; " Rabbini çokça an, sabah akşam teşbih et" uyarısı ile Allah Azze ve Celle'yi her zaman zikretmemiz, tesbih etmemiz, anmamız, O'nu yaşamamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Ben şahsım adına bu ayetten Allah Azze ve Celle'yi hergün zikretmenin farz olduğunu anlıyorum. Bu ayeti kerimeyi Allah (cc)'ın bir emri olarak telakki ediyorum. Zaten bizde bu ayeti kerimenin aslına uygun olarak bu Esma'ül Hüsna'yı hazırlamaya çalıştık.
Ahzab Suresinde Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; "Andolsun, Allah'ın Resulünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır." Allah Rasulü (sav), "Rabbini zikreden kimse ile Allah'ı zikretmeyen kimsenin benzerliği; ölü ile dirinin benzerliği gibidir." Buyurarak tüm insanlığın Allah Azze ve Celle'yi zikretmesi gerektiğini, canlı, heyecanlı Allah aşkı ile yaşayabilmenin yolunu ortaya koymaktadır.
Allah Rasulü (sav), ölüden maksat insanın kalbindeki ölmüşlüğün, köhnemişliğin, yok olmuşluğun, biçare olabileceğimizi ortaya koymaktadır. İşte bu sebepledir ki Allah Azze ve Celle'nin isimlerini bir tertip üzere okumak, anlamak ve hayatımızda tatbik etmek mecburiyeti üzerimize hasıl olmuştur.
Biz bu muhteşem kitabı hazırlarken, Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim'i ana kaynak aldık, Peygamber Efendimiz (sav)'in ortaya koyduğu yolu takip etmeye çalıştık. Bu önemli konudaki gayretimizin, mesaimizin sevabını, mükafatını Allah (cc)'tan umarak, Allah Teala'nın rızasına kavuşmak için yaptık. Allah Azze ve Celle'nin bizlere de, sizlere de büyük mükafatına kavuşmayı temenni ettik. İşte bununla birlikte, siz değerli gönüldaşlarıma faydalı bir ilim sunmaya çalıştık. İstedik ki herkes, Allah (cc)'ın Rahmetinden nemalanmaya çalışsın ve herkes Allah (c)'ın dinine sımsıkı sarılsın. Yine biz şunu iyi biliyoruz ki, kurtuluşa erebilmenin yegane yolu Allah (cc)'ı tanımaktan, Allah (c)'ı bilmekten ve Allah (cc)'ın dinine sımsıkı sarılmaktan geçer.
Tek temennimiz var, Allah Azze ve Celle'yi tanımak, bilmek ve Allah (cc)'ın azabından korkarak felaha erenlerden olmaktır. Rabbim bu kitabı bizler hakkında hayırlı kılsın, Rabbim tek doğru yol olan İslam dini üzere olmayı nasip etsin, Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Çalışmak bizden muvaffakiyet Allah (cc)'tandır.
- Mehmet Kasadar
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.