9786059221726
440904
https://www.turkishbooks.com/books/sinir-kapitalizmi-p440904.html
Sınır Kapitalizmi Gürcistan'dan Türkiye'ye Günürbirlik İşgücü Göçü
7.2
Elinizdeki kitap, Gürcistan'dan Türkiye'ye günübirlik işgücü göçünü, göçmen işçilerin ve göçten etkilenen toplumsal kesimlerin nasıl deneyimlediklerini, içinde bulundukları koşulları nasıl anlamlandırdıklarını ve gündelik yaşamda toplumsal ilişki ve etkileşim süreçlerini nasıl şekillendirdiklerini anlamayı amaçlıyor. Türkiye-Gürcistan sınır bölgesinde yer alan Hopa'da 39 kişiyle nitel araştırma yöntemi kapsamında derinlemesine mülakatlar gerçekleştiren Kerem Özbey, elde ettiği araştırma verilerini etnometodoloji ve sosyal ilişkiler ağı kuramları aracılığıyla mercek altına alıyor ve bu verilerden hareketle günübirlik işgücü göçünün farklı bir örneğini ortaya koyuyor.
Sınır Kapitalizmi: Gürcistan'dan Türkiye'ye Günübirlik İşgücü Göçü, günümüz küreselleşme koşulları altında sınırlar ve uluslararası işgücü göçünün "Sınır Kapitalizmi" olarak tanımlanan yeni bir kavramsallaştırma aracılığıyla anlaşılabileceğini ileri sürmektedir. Bu kavramsallaştırma, bir taraftan sınıra dayalı ekonomik örgütlenmeyi ifade ederken, diğer taraftan da sınır bölgelerindeki sosyal ve kültürel yapıda meydana gelen kırılmalara, sapmalara ve çöküşlere işaret etmektedir. Dahası, sınırlar konusundaki küreselleşme ve ulus-devlet merkezli yaklaşımların sentezi konumunda olup, üçüncü bir yaklaşımı temsil etmektedir. Bu açıdan günümüzde toplumsal yaşam ve örgütlenmedeki değişimi anlamaya yönelik bir sosyolojik anahtar işlevi görmektedir.
Sınır Kapitalizmi: Gürcistan'dan Türkiye'ye Günübirlik İşgücü Göçü, günümüz küreselleşme koşulları altında sınırlar ve uluslararası işgücü göçünün "Sınır Kapitalizmi" olarak tanımlanan yeni bir kavramsallaştırma aracılığıyla anlaşılabileceğini ileri sürmektedir. Bu kavramsallaştırma, bir taraftan sınıra dayalı ekonomik örgütlenmeyi ifade ederken, diğer taraftan da sınır bölgelerindeki sosyal ve kültürel yapıda meydana gelen kırılmalara, sapmalara ve çöküşlere işaret etmektedir. Dahası, sınırlar konusundaki küreselleşme ve ulus-devlet merkezli yaklaşımların sentezi konumunda olup, üçüncü bir yaklaşımı temsil etmektedir. Bu açıdan günümüzde toplumsal yaşam ve örgütlenmedeki değişimi anlamaya yönelik bir sosyolojik anahtar işlevi görmektedir.
Elinizdeki kitap, Gürcistan'dan Türkiye'ye günübirlik işgücü göçünü, göçmen işçilerin ve göçten etkilenen toplumsal kesimlerin nasıl deneyimlediklerini, içinde bulundukları koşulları nasıl anlamlandırdıklarını ve gündelik yaşamda toplumsal ilişki ve etkileşim süreçlerini nasıl şekillendirdiklerini anlamayı amaçlıyor. Türkiye-Gürcistan sınır bölgesinde yer alan Hopa'da 39 kişiyle nitel araştırma yöntemi kapsamında derinlemesine mülakatlar gerçekleştiren Kerem Özbey, elde ettiği araştırma verilerini etnometodoloji ve sosyal ilişkiler ağı kuramları aracılığıyla mercek altına alıyor ve bu verilerden hareketle günübirlik işgücü göçünün farklı bir örneğini ortaya koyuyor.
Sınır Kapitalizmi: Gürcistan'dan Türkiye'ye Günübirlik İşgücü Göçü, günümüz küreselleşme koşulları altında sınırlar ve uluslararası işgücü göçünün "Sınır Kapitalizmi" olarak tanımlanan yeni bir kavramsallaştırma aracılığıyla anlaşılabileceğini ileri sürmektedir. Bu kavramsallaştırma, bir taraftan sınıra dayalı ekonomik örgütlenmeyi ifade ederken, diğer taraftan da sınır bölgelerindeki sosyal ve kültürel yapıda meydana gelen kırılmalara, sapmalara ve çöküşlere işaret etmektedir. Dahası, sınırlar konusundaki küreselleşme ve ulus-devlet merkezli yaklaşımların sentezi konumunda olup, üçüncü bir yaklaşımı temsil etmektedir. Bu açıdan günümüzde toplumsal yaşam ve örgütlenmedeki değişimi anlamaya yönelik bir sosyolojik anahtar işlevi görmektedir.
Sınır Kapitalizmi: Gürcistan'dan Türkiye'ye Günübirlik İşgücü Göçü, günümüz küreselleşme koşulları altında sınırlar ve uluslararası işgücü göçünün "Sınır Kapitalizmi" olarak tanımlanan yeni bir kavramsallaştırma aracılığıyla anlaşılabileceğini ileri sürmektedir. Bu kavramsallaştırma, bir taraftan sınıra dayalı ekonomik örgütlenmeyi ifade ederken, diğer taraftan da sınır bölgelerindeki sosyal ve kültürel yapıda meydana gelen kırılmalara, sapmalara ve çöküşlere işaret etmektedir. Dahası, sınırlar konusundaki küreselleşme ve ulus-devlet merkezli yaklaşımların sentezi konumunda olup, üçüncü bir yaklaşımı temsil etmektedir. Bu açıdan günümüzde toplumsal yaşam ve örgütlenmedeki değişimi anlamaya yönelik bir sosyolojik anahtar işlevi görmektedir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.