9789756720097
53012
https://www.turkishbooks.com/books/siirin-fiilleri-hakkinda-p53012.html
Şiirin Fiilleri Hakkında
2.4
Önsöz
Bu kitabın içindeki yazılar sizi bir şiir kuramına götürme¬ye¬cek. Şiire dair ayrıştırma çabalarını izlettirmeyecek de. Şiirin bize yaptıklarını anlama kaygısının başlattığı bir giri¬şime tanıklık edeceksiniz okurken. Belki bu satırların sahibi¬nin şiir ile ara¬sında gelişmiş ilişkinin biçiminden ve yönte¬minden ne kadar zarar gördüğünü kavrayarak bu uğraşısın¬dan vazgeçmesini sağ¬layacaksınız. Belki bu yazılar, şiirin üstüne titrediğini sanan bir kimsenin aslında kendi yalanı ile oyalanıp avunduğunu anlata¬cak.
Bu yazılar bir poetika iddiası gütmüyor. Yeni şiir bildirisi oluşturmayı hedeflemiyor. Şiire kendi hayatında bir yer biç¬me¬nin mümkün gerekirliklerini bölüşmeye çalışıyor sadece. Sa¬dece, bir kimsenin şiiri nasıl algılayabildiğinin öznel bir örneği bu. Herkes şiirle temas için farklı yollar bulabilir; karşılığı ken¬dinde bir şiir dünyası kurabilir, bir şiir perspek¬tifi edinebilir. Hatta, şiirsiz yaşamayı seçebilir. Bu kitap bir öneridir. Düşünü¬len ve sunulan yaklaşımları, ısrarlarına aldırmadan eli boş çevi¬rebilir, çağrıya uymayabilirsiniz.
Bu yazıların kaleme alınması ve yayımlanması için beni yü¬reklendiren iki insanı anmak istiyorum burada: Hüseyin Su ile İhsan Denizi. İkisi de, benim şiire ilişkin kanılarıma değer verdiler ve bunları yazıya dönüştürebileceğime inan¬dılar.
Metinlerin hepsi deneme tavrı ile yazıldı. Şairlerden, şiir¬ler¬den, dizelerden, şiir anlayışlarından dem vurmak, bunlar üze¬rine değerlendirmeler yapmak ise, özellikle istenmedi.
Okuyacaksanız, bu satırlarla gaspedilecek zamanı size geri veremeyeceğim için, beni bağışlayın. Ama şiire dair eski yar¬gılarınız, burada söylenenlere katılmadığınızda daha keskin¬leştirilmiş olarak iade edilecektir.
Kitabin icinden bir bölüm
Şiir konuşur: Gevezeliğe düşmeden ve sessizliğin kımıltısı saydam dudaklarıyla. Şiir konuşur: Yalana felç gibi inerek. Şiir konuşur: Dilin temsilcilik yetkisine kapılanmadan. Şiir ko¬nu¬şur: Gerçeğin çoğul anaforunu susturup hakikâtin tekil ve aşkın göğünü, varlığımızın kayıp kardeşi olarak anımsattığında içimize. Bizi yitik ikizimizin bilmediğimiz yurduna uçurdu¬ğunda apan¬sız. Şiir konuşur: Rasyonaliteye metres olmayı reddettiğinde ke¬lime. Ve şeylerin gürültüsünden türevlenmiş gramer, gösterile¬meyenin müziği karşısında soysuzlaştırıcılığını itiraf sorumluluğu duyduğunda. Şiir konuşur: Açıklık bitir¬sin diye tiyatrosunu.
Önsöz
Bu kitabın içindeki yazılar sizi bir şiir kuramına götürme¬ye¬cek. Şiire dair ayrıştırma çabalarını izlettirmeyecek de. Şiirin bize yaptıklarını anlama kaygısının başlattığı bir giri¬şime tanıklık edeceksiniz okurken. Belki bu satırların sahibi¬nin şiir ile ara¬sında gelişmiş ilişkinin biçiminden ve yönte¬minden ne kadar zarar gördüğünü kavrayarak bu uğraşısın¬dan vazgeçmesini sağ¬layacaksınız. Belki bu yazılar, şiirin üstüne titrediğini sanan bir kimsenin aslında kendi yalanı ile oyalanıp avunduğunu anlata¬cak.
Bu yazılar bir poetika iddiası gütmüyor. Yeni şiir bildirisi oluşturmayı hedeflemiyor. Şiire kendi hayatında bir yer biç¬me¬nin mümkün gerekirliklerini bölüşmeye çalışıyor sadece. Sa¬dece, bir kimsenin şiiri nasıl algılayabildiğinin öznel bir örneği bu. Herkes şiirle temas için farklı yollar bulabilir; karşılığı ken¬dinde bir şiir dünyası kurabilir, bir şiir perspek¬tifi edinebilir. Hatta, şiirsiz yaşamayı seçebilir. Bu kitap bir öneridir. Düşünü¬len ve sunulan yaklaşımları, ısrarlarına aldırmadan eli boş çevi¬rebilir, çağrıya uymayabilirsiniz.
Bu yazıların kaleme alınması ve yayımlanması için beni yü¬reklendiren iki insanı anmak istiyorum burada: Hüseyin Su ile İhsan Denizi. İkisi de, benim şiire ilişkin kanılarıma değer verdiler ve bunları yazıya dönüştürebileceğime inan¬dılar.
Metinlerin hepsi deneme tavrı ile yazıldı. Şairlerden, şiir¬ler¬den, dizelerden, şiir anlayışlarından dem vurmak, bunlar üze¬rine değerlendirmeler yapmak ise, özellikle istenmedi.
Okuyacaksanız, bu satırlarla gaspedilecek zamanı size geri veremeyeceğim için, beni bağışlayın. Ama şiire dair eski yar¬gılarınız, burada söylenenlere katılmadığınızda daha keskin¬leştirilmiş olarak iade edilecektir.
Kitabin icinden bir bölüm
Şiir konuşur: Gevezeliğe düşmeden ve sessizliğin kımıltısı saydam dudaklarıyla. Şiir konuşur: Yalana felç gibi inerek. Şiir konuşur: Dilin temsilcilik yetkisine kapılanmadan. Şiir ko¬nu¬şur: Gerçeğin çoğul anaforunu susturup hakikâtin tekil ve aşkın göğünü, varlığımızın kayıp kardeşi olarak anımsattığında içimize. Bizi yitik ikizimizin bilmediğimiz yurduna uçurdu¬ğunda apan¬sız. Şiir konuşur: Rasyonaliteye metres olmayı reddettiğinde ke¬lime. Ve şeylerin gürültüsünden türevlenmiş gramer, gösterile¬meyenin müziği karşısında soysuzlaştırıcılığını itiraf sorumluluğu duyduğunda. Şiir konuşur: Açıklık bitir¬sin diye tiyatrosunu.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.