9789751038449
432070
https://www.turkishbooks.com/books/siir-fragmanlar-p432070.html
Şiir- Fragmanlar
3.36
Şiir başkasından gelen bir duadır.
Yazının soyduğu, soyunu kuruttuğu bir deniz, parıltısını aşırdığı bir güneş, ışığını erittiği bir ay var
mıdır? Sonrasında tuzlu gözyaşlarını kuruttuğu bir toprak olacak mıdır? Bütün bu sorular bizi bir
sonraya, sonrasızlığa götürecektir.
Ahmet Bozkurt Şiir-Fragmanlar'da bir uç-yazı'nın iç-yazı'ya evrildiği, soluk aldığı koridorlarda tüm
nedensellikleri tüketerek bir labirent-metin kuruyor. Zamanın hep fazla geldiği bir aralıkta bekleyişin
içindeki kayıp zamanı arıyor. Sorulmamış sorulara parantez açıyor, sözü bedenden ayırıyor, eksiltili bir
sonsuzluk bahşediyor hayalin cenderesinden devşirdiği imgelere. "İnsan zaman içerisinde konaklayan
bir varlıktır," diyor. Kendi dolayımsız gerçekliğinin sertliği içerisinde yoğrulan bir dille varlığı örten
fazlalıklardan arınmış bir yazı'ya el veren, handiyse yazının açtığı tüm koridorlarda hep yeniden
üretilen hakikatin dilde yitişinin bir kaydını tutuyor.
Varlığa bir kör-dokunuş değildir Şiir-Fragmanlar'da açığa çıkan. Başkası'nda dolayımlanmış bir yüz
aracılığıyla her daim dışarı'nın çağrısını taşıyan bir çıplaklık olarak yazı'yı yoklayan bir iz sürmedir. Şiirin
ertelenmiş tüm zamanlarını belleğin hakikat çemberine dâhil eden Şiir-Fragmanlar gölgede kalmış bir
hayata yapılan müdahale.
Yazının soyduğu, soyunu kuruttuğu bir deniz, parıltısını aşırdığı bir güneş, ışığını erittiği bir ay var
mıdır? Sonrasında tuzlu gözyaşlarını kuruttuğu bir toprak olacak mıdır? Bütün bu sorular bizi bir
sonraya, sonrasızlığa götürecektir.
Ahmet Bozkurt Şiir-Fragmanlar'da bir uç-yazı'nın iç-yazı'ya evrildiği, soluk aldığı koridorlarda tüm
nedensellikleri tüketerek bir labirent-metin kuruyor. Zamanın hep fazla geldiği bir aralıkta bekleyişin
içindeki kayıp zamanı arıyor. Sorulmamış sorulara parantez açıyor, sözü bedenden ayırıyor, eksiltili bir
sonsuzluk bahşediyor hayalin cenderesinden devşirdiği imgelere. "İnsan zaman içerisinde konaklayan
bir varlıktır," diyor. Kendi dolayımsız gerçekliğinin sertliği içerisinde yoğrulan bir dille varlığı örten
fazlalıklardan arınmış bir yazı'ya el veren, handiyse yazının açtığı tüm koridorlarda hep yeniden
üretilen hakikatin dilde yitişinin bir kaydını tutuyor.
Varlığa bir kör-dokunuş değildir Şiir-Fragmanlar'da açığa çıkan. Başkası'nda dolayımlanmış bir yüz
aracılığıyla her daim dışarı'nın çağrısını taşıyan bir çıplaklık olarak yazı'yı yoklayan bir iz sürmedir. Şiirin
ertelenmiş tüm zamanlarını belleğin hakikat çemberine dâhil eden Şiir-Fragmanlar gölgede kalmış bir
hayata yapılan müdahale.
Şiir başkasından gelen bir duadır.
Yazının soyduğu, soyunu kuruttuğu bir deniz, parıltısını aşırdığı bir güneş, ışığını erittiği bir ay var
mıdır? Sonrasında tuzlu gözyaşlarını kuruttuğu bir toprak olacak mıdır? Bütün bu sorular bizi bir
sonraya, sonrasızlığa götürecektir.
Ahmet Bozkurt Şiir-Fragmanlar'da bir uç-yazı'nın iç-yazı'ya evrildiği, soluk aldığı koridorlarda tüm
nedensellikleri tüketerek bir labirent-metin kuruyor. Zamanın hep fazla geldiği bir aralıkta bekleyişin
içindeki kayıp zamanı arıyor. Sorulmamış sorulara parantez açıyor, sözü bedenden ayırıyor, eksiltili bir
sonsuzluk bahşediyor hayalin cenderesinden devşirdiği imgelere. "İnsan zaman içerisinde konaklayan
bir varlıktır," diyor. Kendi dolayımsız gerçekliğinin sertliği içerisinde yoğrulan bir dille varlığı örten
fazlalıklardan arınmış bir yazı'ya el veren, handiyse yazının açtığı tüm koridorlarda hep yeniden
üretilen hakikatin dilde yitişinin bir kaydını tutuyor.
Varlığa bir kör-dokunuş değildir Şiir-Fragmanlar'da açığa çıkan. Başkası'nda dolayımlanmış bir yüz
aracılığıyla her daim dışarı'nın çağrısını taşıyan bir çıplaklık olarak yazı'yı yoklayan bir iz sürmedir. Şiirin
ertelenmiş tüm zamanlarını belleğin hakikat çemberine dâhil eden Şiir-Fragmanlar gölgede kalmış bir
hayata yapılan müdahale.
Yazının soyduğu, soyunu kuruttuğu bir deniz, parıltısını aşırdığı bir güneş, ışığını erittiği bir ay var
mıdır? Sonrasında tuzlu gözyaşlarını kuruttuğu bir toprak olacak mıdır? Bütün bu sorular bizi bir
sonraya, sonrasızlığa götürecektir.
Ahmet Bozkurt Şiir-Fragmanlar'da bir uç-yazı'nın iç-yazı'ya evrildiği, soluk aldığı koridorlarda tüm
nedensellikleri tüketerek bir labirent-metin kuruyor. Zamanın hep fazla geldiği bir aralıkta bekleyişin
içindeki kayıp zamanı arıyor. Sorulmamış sorulara parantez açıyor, sözü bedenden ayırıyor, eksiltili bir
sonsuzluk bahşediyor hayalin cenderesinden devşirdiği imgelere. "İnsan zaman içerisinde konaklayan
bir varlıktır," diyor. Kendi dolayımsız gerçekliğinin sertliği içerisinde yoğrulan bir dille varlığı örten
fazlalıklardan arınmış bir yazı'ya el veren, handiyse yazının açtığı tüm koridorlarda hep yeniden
üretilen hakikatin dilde yitişinin bir kaydını tutuyor.
Varlığa bir kör-dokunuş değildir Şiir-Fragmanlar'da açığa çıkan. Başkası'nda dolayımlanmış bir yüz
aracılığıyla her daim dışarı'nın çağrısını taşıyan bir çıplaklık olarak yazı'yı yoklayan bir iz sürmedir. Şiirin
ertelenmiş tüm zamanlarını belleğin hakikat çemberine dâhil eden Şiir-Fragmanlar gölgede kalmış bir
hayata yapılan müdahale.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.