9786058796171
395730
https://www.turkishbooks.com/books/sevgili-peygamberimizin-sunnetleri-p395730.html
Sevgili Peygamberimizin Sünnetleri
9.6
Kapak yazısı: "And olsun ki, sizin için Allah'ı ve ahiret gününü arzu edenler ve Allah'ı çok zikredenler için Allah'ın Rasûlünde çok güzel bir örnek vardır " (Ahzab-21)
Siz eğer bir baba iseniz, Hz. Fatıma'nın babasına bakınız, kızına nasıl davranırdı? Siz eğer bir eş iseniz, Hz. Âişe'nin eşine bakınız, eşine nasıl muamele ederdi? Eğer bir öğretmenseniz, Hz. Enes'in hocasına bakınız, öğrencisi Enes'e nasıl davranırdı? Eğer bir idareciyseniz, Medine'yi idare eden zât'a bakınız, nasıl idare ederdi? Eğer işçiyseniz, Mekke'nin dağlarında koyun güden zât'a bakınınız, işini nasıl yapardı? Tüccarsanız, iki cihan efendisine bakınız, Şam'a gittiğinde nasıl ticaret yapmıştı? Kısaca o, hayatın her sahasında örnekti. Biz o güzel numuneye bakmalı ve ona tabi olmalıyız.
Biz bugün düşmanlarımızı memnun etmek için her şeyimizi feda ettik. Ahlakımızı bıraktık. Amelleri terk ettik. Güzel sıfatlarımızdan vazgeçtik. Sûretimize varana kadar değiştik. Başımızdan ayağımıza kadar onları taklit ettik. Onların kölesi olduğumuzu gösterdik, ama yine de yaranamadık. Bizden memnun kalmadılar. Üstelik her gün bizi dövmektedirler. Bazen biri bazen diğeri dayak atmaktadır. Şunu unutmayınız ki, Müslümanlar kendi peygamberi Hz. Muhammed Mustafa s.a.v'in yolunu ve sünnetlerini bıraktıkları sürece onlar için zilletten başka bir yol yoktur.
O'nun yolu ve sünnetleri nurdur. Ona uymak izzettir, galibiyettir, mutluluktur, rahatlıktır, güvendir, emniyettir, huzurdur, refahtır, berekettir, bolluktur, sıhhattir, afiyettir, sevgidir, muhabbettir. Bunu anlamak ve görmek için on dört asırlık geçmişimize bir göz atmamız yeterlidir.
Siz eğer bir baba iseniz, Hz. Fatıma'nın babasına bakınız, kızına nasıl davranırdı? Siz eğer bir eş iseniz, Hz. Âişe'nin eşine bakınız, eşine nasıl muamele ederdi? Eğer bir öğretmenseniz, Hz. Enes'in hocasına bakınız, öğrencisi Enes'e nasıl davranırdı? Eğer bir idareciyseniz, Medine'yi idare eden zât'a bakınız, nasıl idare ederdi? Eğer işçiyseniz, Mekke'nin dağlarında koyun güden zât'a bakınınız, işini nasıl yapardı? Tüccarsanız, iki cihan efendisine bakınız, Şam'a gittiğinde nasıl ticaret yapmıştı? Kısaca o, hayatın her sahasında örnekti. Biz o güzel numuneye bakmalı ve ona tabi olmalıyız.
Biz bugün düşmanlarımızı memnun etmek için her şeyimizi feda ettik. Ahlakımızı bıraktık. Amelleri terk ettik. Güzel sıfatlarımızdan vazgeçtik. Sûretimize varana kadar değiştik. Başımızdan ayağımıza kadar onları taklit ettik. Onların kölesi olduğumuzu gösterdik, ama yine de yaranamadık. Bizden memnun kalmadılar. Üstelik her gün bizi dövmektedirler. Bazen biri bazen diğeri dayak atmaktadır. Şunu unutmayınız ki, Müslümanlar kendi peygamberi Hz. Muhammed Mustafa s.a.v'in yolunu ve sünnetlerini bıraktıkları sürece onlar için zilletten başka bir yol yoktur.
O'nun yolu ve sünnetleri nurdur. Ona uymak izzettir, galibiyettir, mutluluktur, rahatlıktır, güvendir, emniyettir, huzurdur, refahtır, berekettir, bolluktur, sıhhattir, afiyettir, sevgidir, muhabbettir. Bunu anlamak ve görmek için on dört asırlık geçmişimize bir göz atmamız yeterlidir.
Kapak yazısı: "And olsun ki, sizin için Allah'ı ve ahiret gününü arzu edenler ve Allah'ı çok zikredenler için Allah'ın Rasûlünde çok güzel bir örnek vardır " (Ahzab-21)
Siz eğer bir baba iseniz, Hz. Fatıma'nın babasına bakınız, kızına nasıl davranırdı? Siz eğer bir eş iseniz, Hz. Âişe'nin eşine bakınız, eşine nasıl muamele ederdi? Eğer bir öğretmenseniz, Hz. Enes'in hocasına bakınız, öğrencisi Enes'e nasıl davranırdı? Eğer bir idareciyseniz, Medine'yi idare eden zât'a bakınız, nasıl idare ederdi? Eğer işçiyseniz, Mekke'nin dağlarında koyun güden zât'a bakınınız, işini nasıl yapardı? Tüccarsanız, iki cihan efendisine bakınız, Şam'a gittiğinde nasıl ticaret yapmıştı? Kısaca o, hayatın her sahasında örnekti. Biz o güzel numuneye bakmalı ve ona tabi olmalıyız.
Biz bugün düşmanlarımızı memnun etmek için her şeyimizi feda ettik. Ahlakımızı bıraktık. Amelleri terk ettik. Güzel sıfatlarımızdan vazgeçtik. Sûretimize varana kadar değiştik. Başımızdan ayağımıza kadar onları taklit ettik. Onların kölesi olduğumuzu gösterdik, ama yine de yaranamadık. Bizden memnun kalmadılar. Üstelik her gün bizi dövmektedirler. Bazen biri bazen diğeri dayak atmaktadır. Şunu unutmayınız ki, Müslümanlar kendi peygamberi Hz. Muhammed Mustafa s.a.v'in yolunu ve sünnetlerini bıraktıkları sürece onlar için zilletten başka bir yol yoktur.
O'nun yolu ve sünnetleri nurdur. Ona uymak izzettir, galibiyettir, mutluluktur, rahatlıktır, güvendir, emniyettir, huzurdur, refahtır, berekettir, bolluktur, sıhhattir, afiyettir, sevgidir, muhabbettir. Bunu anlamak ve görmek için on dört asırlık geçmişimize bir göz atmamız yeterlidir.
Siz eğer bir baba iseniz, Hz. Fatıma'nın babasına bakınız, kızına nasıl davranırdı? Siz eğer bir eş iseniz, Hz. Âişe'nin eşine bakınız, eşine nasıl muamele ederdi? Eğer bir öğretmenseniz, Hz. Enes'in hocasına bakınız, öğrencisi Enes'e nasıl davranırdı? Eğer bir idareciyseniz, Medine'yi idare eden zât'a bakınız, nasıl idare ederdi? Eğer işçiyseniz, Mekke'nin dağlarında koyun güden zât'a bakınınız, işini nasıl yapardı? Tüccarsanız, iki cihan efendisine bakınız, Şam'a gittiğinde nasıl ticaret yapmıştı? Kısaca o, hayatın her sahasında örnekti. Biz o güzel numuneye bakmalı ve ona tabi olmalıyız.
Biz bugün düşmanlarımızı memnun etmek için her şeyimizi feda ettik. Ahlakımızı bıraktık. Amelleri terk ettik. Güzel sıfatlarımızdan vazgeçtik. Sûretimize varana kadar değiştik. Başımızdan ayağımıza kadar onları taklit ettik. Onların kölesi olduğumuzu gösterdik, ama yine de yaranamadık. Bizden memnun kalmadılar. Üstelik her gün bizi dövmektedirler. Bazen biri bazen diğeri dayak atmaktadır. Şunu unutmayınız ki, Müslümanlar kendi peygamberi Hz. Muhammed Mustafa s.a.v'in yolunu ve sünnetlerini bıraktıkları sürece onlar için zilletten başka bir yol yoktur.
O'nun yolu ve sünnetleri nurdur. Ona uymak izzettir, galibiyettir, mutluluktur, rahatlıktır, güvendir, emniyettir, huzurdur, refahtır, berekettir, bolluktur, sıhhattir, afiyettir, sevgidir, muhabbettir. Bunu anlamak ve görmek için on dört asırlık geçmişimize bir göz atmamız yeterlidir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.